- Halk Dilinde Hadis Dîye Dolaşan Sözlerle Îlgilî Edebiyat

Adsense kodları


Halk Dilinde Hadis Dîye Dolaşan Sözlerle Îlgilî Edebiyat

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Mon 6 June 2011, 01:28 pm GMT +0200

H. Halk Dilinde Hadis Dîye Dolaşan Sözlerle Îlgilî Edebiyat

Halk dilinde darb-ı mesel cinsinden dolaşıp duran birçok söz vardır. Bunlar içinde hadis diye bilinenler çoğunluğu teşkil eder. Oysa, pek tabiidir ki, bu sözlerden hadis olanların sıhhat dereceleri hiçbir zaman aynı değildir. Bir kısmı da hadis diye uydurulmuş sözlerden ibarettir. Bazıları ise, eski kültürlere aittir.

Bu karmaşık malzemenin tek tek gerçek durumlarını tespit etmek, kaynaklarını göstermek tahriç («kaynak tesbiti») çalışmalarını özel bir şubesini oluşturan faydası büyük bir mesâi koludur.

Dillerde dolaşan sözlerin bir kısmının, metin tetkikleri yapılmamış tarihi eserlerden, bir kısmının da vaiz, mutasavvıf ve tarihçi gibi meslek sahibi kişilerin sözlerinden kaynaklanmış olduğu açıktır. Böylesine değişik kaynaklı sözlerin kötü niyetli kişilerce «hadis» diye özel olarak kullanıldıkları da bir vakıadır.

Hadis edebiyatı tarihi içinde en meşhur ve muteber örneğine H.X. asır başlarında kavuşan bu nev'in, Türkçe'de bir örneği bulunmamaktadır.[447]

Sünnete yönelik tehlikeleri bertaraf edici her çeşit ilmî mesâiyi akıllara durgunluk verecek ciddiyet ve boyutlarda gerçekleştirmiş bulunan İslâm âlimleri, bu konuya da eğilmişlerdir. Nitekim es-Sehâvî (902/1496), kendisini bu türden bir eser yazmaya sevkeden gerçek sebebin, « nereden alındığı bilinmeyen, yalan ve bühtan olmak ihtimali olan bir takım sözlerin Rasûlullah'a izafe edilmesi...» olduğunu söylemektedir[448]

Hadis edebiyatı içinde Mevzu Hadisler/e ilgili çalışmaların bir uzantısı gibi de düşünülebilecek olan bahis konusu ilmî mahsûller, ilk örneğini Bedreddin ez-Zerkeşî (794/1392) 'nin «et-Tezkira fi'l-ehâdisi'l-müştehira»sıy£a ver mistir. îhn Hacer el-Askalânî (852 / 1448)nin «el-Leâli'il-mensûra fi'1-ehâdi-si'l-meşhûra»st, es-Suyûtî (91111505)nin «ed-Düreru'1-müntesira fi'l-ehâdi-si'il-müştehira.»s( ve es-Sehâvî (902/1496)nin, «el-Mekâsıdu'1-hasene fî beyâ-ni kesirin mine'l-ehâdisi'l-müştehira ale'l-elsine»si, bu eserin İbnu'd-Deyba1 eş-Şeybânrye ait «Temyîzu't-tayyib mine'l-habîs fîmâ yedûru ale'l-elsineti mi-ne'1-hadîs» adlı muhtasarı, Muhammed b. Ahmed el-Halîlî (1507/1647)nin, «Teshîlü's-sübül ilâ keşfil-iltibâs amma dâre mine'l-ehâdis beyne'n-nâs»ı ve nihayet, ismail b. Muhammed el-Aclûnî (1162/1749)'nin, «Keşfu'1-hafâ ve müzîlu'l-iîbâs amme'ş-tehara mine'l-ehâdis aîâ elsineti'n-nas»î bu vadide is­lâm ulemâsının değerli mesâileri olarak, yazma-basma nüshalarıyla kültür mirasımız arasındaki yerlerini almışlardır.

Biz bu çalışmamızda pratikten hareket etmeyi esas aldığınız için, alfabe­tik olmaları dolayısıyla kullanımları kolay olan el-Mekasıdu'l-hasene ve Keşfûl-hafâ 'yi tanıtmakla yetineceğiz.[449]



[447] Halkımızın dilinde hadis diye dolaşan sözlerle ilgili Türkçe ve alfabetikbir çalışma olduk­ça faydalı bir sünnet ve kültür hizmeti olacaktır.

[448] Sehâvi, el-Mekâsıdu'1-hasene., s. 3-4.

[449] Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 132-133.