sumeyye
Fri 11 March 2011, 02:21 pm GMT +0200
BİRİNCİ BÖLÜM
Halîfe Tâyini ve Hukûkî Durum
Halîfe Tâyini ve Hukûkî Durum
A-HALÎFENİN TÂYİNİ
İmâmet ismi verilen Hilâfet, din ve dünyaya ait işlerin yürütülmesi için Nübüvvete halef olarak konulmuş, kabul edilmiş bir müessesedir. Devlet Başkanlığı vazifesini yürütene, bütün Müslüman topluluğunun uyması gerektiği hususunda icmâ vâki olmuştur. Alim el-Esam bu İcma’a katılmamaktadır. Devlet Başkanına uymanın bir akıl işi mi yoksa dinin emri mi olduğu konusunda görüş ayrılığı vardır.
a) Halifeye uymanın aklen vâcib olduğunu söyleyenlerin görüşü: Devlet Başkanına uymak, halkı kötülükten, zulümden uzaklaştırır. Halife, taraflar arası düşmanlıkları giderir. Bütün bunlar akılla düşünülebilen hususlardır. İdareciler olmasa halk son derece karışık, bayağı, zulümler içinde yüzen bir hayat içinde yaşar. Câhiliyet devri Arap şâirlerinden EL-Afvehü’l Evdî şiirinde,
“İnsanların cahilleri idareci olduğunda, insanlar kötülüklerden, anarşiden kurtulamayacağı gibi sürûr ve rahatlığı da bulamayacaklardır” der.
b) Dinen Halifeye uymanın gerektiğini belirtenlere göre: (Dinen Devlet Başkanına bağlanmanın vâcib olduğu, fikrine göre), Dinî işler bir yana bırakılırsa akıl yolu ile Halîfenin dünyaya ait hukukî işleri yürütebileceği kabul edilebilir. Fakat akıl, fertlerin dîne ve kanuna bağlılığını emredemez. Yalnızca akıl sahibi her şahsın kötülük yapmasını önler. Merhamette, yakınlaşmada adaletin icapları ne ise onu kabullenir. İşe aklî bir adalet mefhumu ile başlar. İnsan yalnız kendi akıl ve düşünceleri ile işleri yürütür. Başkalarının düşüncelerinden pek faydalanmaz. Halbuki din, dinî sahalarda işleri yürütenlere dünyâya ait işlerin de verilmesini emreder. Allah Teâlâ da: trEy imân edenler, Allah'a itaat edin, Peygambere (s.a.v) ve sizden olan emir sahiplerine de itaat edin." (K. K. 4: 59) âyetini göndermiştir. Bize, bizden olan ve emretme yetkisini hâiz halîfelere ve diğerlerine itaat etmek farz olmuştur. Hişam b. Urve, Ebu Sâlih'den, O da Ebû Hüreyre'nin Peygamber'den (s.a.v) şöyle naklettiğini rivayet eder:
Peygamber (s.a.v) buyurmuştur ki: "Benden sonra bir kısım idareciler sizi idare edecektir. İyiler iyilikleriyle, kötüler de kötülükleriyle sizi idare edecektir. Hakka uygun olan her hususta onlara itaat edin, dinleyin. İyilik ederlerse bu, hem sizin için hem de onlar için iyidir. Kötülüklerde bulunurlarsa sizin lehinize, onlarmsa aleyhinedir."[10] [11]
[10] îbn Mâce, ikâme 47. Müsned-i Ahmed 4/156.
[11] El-Ahkâmu’s-Sultaniyye, Ebu’l-Hasan Habib, Bedir Yayınevi, 1/ 29-30.