- Hâl Dili

Adsense kodları


Hâl Dili

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Rüveyha
Tue 14 October 2014, 09:32 am GMT +0200


Abdullah Demirtaş | Temmuz 2013 | HÂL DİLİ   

 
Yahya b. Muaz k.s. şöyle diyor: “Her kim nefsini terbiye ederek yüce Allah’a yaklaşırsa, Hak Tealâ onu nefsinin şerrinden ve diğer kötülüklerden muhafaza eder. Bu hale ulaşmak ise ancak nefsinin isteklerini bertaraf etmekle, nefsin hoşuna gitmeyen (ibadet ve taat vb.) şeyleri ona yaptırmakla mümkündür. Zira nefs Hakk’ı sevmez ve onunla ülfet etmez.”

Yemek Daveti


Bir gün Hz. Hüseyin r.a., yere serdikleri bir yaygı üzerinde ekmek parçaları yiyen fakir kimselerin yanından geçiyordu. Onlar Hz. Hüseyin r.a.’ı görünce:

– Ey Abdullah’ın babası, buyur, yemeğimize katıl, dediler.

Hz. Hüseyin r.a. bineğinden indi, kendi kendine “Allah kibirlenenleri sevmez.” (Nahl, 23) ayetini okudu ve oturarak onlarla beraber yedi. Sonra:

– Ben sizin davetinize icabet ettim. Şimdi de siz benim davetime icabet edin, dedi. Hep birlikte Hz. Hüseyin’in r.a. evine gittiler. Eve vardıklarında Hz. Hüseyin hizmetçisine:

– Evde yiyecek ne varsa getir, buyurdu.

Hizmetçi evdeki bütün yiyecekleri getirdi, sofra kuruldu. Fakirler yedi, o da onlarla beraber yedi. Fakirler giderken yemekten arta kalanı da alarak götürdüler.

Ebu’l-Leys Semerkandî, Tenbihü’l-Gafilîn

Hz. Ebu Bekir’in Özelliği

Hz. Hüseyin r.a.’ın torunu İmam Muhammed Bâkır k.s. hazretlerine bir adam gelerek kılıç kuşanmanın hükmünü sordu. İmam, adama şu cevabı verdi:

– Kılıç kuşanmakta bir sakınca yoktur, zira Ebu Bekir Sıddık dahi kılıç kuşanmıştır.

Orada bulanan bazı (Şiî görüşlü) kimseler;

– Sen ona “Sıddık mı (doğru sözlü, sadık)” diyorsun, dediler.

Bunun üzerine İmam Muhammed Bâkır k.s., öfkelendi ve yerinden fırlayıp kıbleye yönelerek:

– Evet, o sıddıktır! Evet, o sıddıktır! Evet, o sıddıktır! Her kim ona sıddık demezse, Allah Tealâ o kimsenin sözünü dünyada da ahirette de tasdik etmez.

Abdülmecid Hânî, el-Hadâiku’l-Verdiyye

Değersiz İstekler


İbrahim Havvas k.s. şöyle diyor:

“Günahın evveli akla gelen kötü düşüncedir. Kişi bu düşünceyi kötü görerek başından savarsa kurtulur, şayet başından savmazsa vesveseye dönüşür. Eğer hemen gayret edip bu vesveseyi gidermezse bu defa bu vesveseden hevâ ile birlikte süflî istekler meydana gelir. Bu durum, kişinin aklını kullanmasına, ilim öğrenmesine, açık delilleri, hakikatleri görmesine engel olur.”

Uyûbü’n-Nefs

Tembellik ve Keder

İmam Cafer Sadık k.s. oğluna şu nasihatte bulunur:

“Yavrucuğum, sakın tembel olma; sıkıntı ve üzüntüye kapılma. Tembellik ve keder her kötülüğün anahtarıdır. Şayet tembel olursan, hakkı yerine getiremezsin; kederli ve sıkıntılı olursan, hakikatler/gerçekler karşısında dayanıklı ve sabırlı olamazsın.”

el-Hadaiku’l-Verdiyye

Beş Salih Amel

Beş şey var ki, kim onları yapmaya devam ederse yaptığı iyiliklerin mükafatı yüksek dağlar gibi artırılır, Allah Tealâ o kişinin rızkını genişletir:

• Sadaka vermeye devam etmek,

• Akraba ziyaretine devam etmek,

• Allah yolunda cihat etmek,

• Su israfı yapmamak kaydıyla devamlı abdestli olmak,

• Anne babaya itaat etmek.

Tenbihü’l-Gafilîn

Korku ve Sevgi

“Allah korkusu, manevi kalp hastalıklarının tümünü siler, tedavi eder. Allah sevgisi ise kalp hastalıklarını giderdiği gibi (gizli) inkârı silip atar.”

Gavs-ı Hizanî Seyyid Sıbgatullah Arvasî k.s.