- Haklara Riayet Konusunda Bir Uyarı

Adsense kodları


Haklara Riayet Konusunda Bir Uyarı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
Hadice
Tue 9 November 2010, 08:23 am GMT +0200
 
Haklara Riayet Konusunda Bir Uyarı:
 

Ibu Cerir'in Ibnu Abbas'tan naklettiği bir rivayete göre Peygamber (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:

"Sizden öncekiler arasında kendilerini zora koşanlar oldu. ALLAH da onlara zorlaştırdı. îşte kardeşleri kilise ve ma­nastırlardalar (aynı yolu devam ettiriyorlar). Sizler ise, ALLAH'a ibadet edin ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayın. Namazı kılın, ze­katı verin, Ramazan orucunu tutun, haccedin, umre yapın ve dosdoğru olun ki size dosdoğru yol gösterilsin. [52]

Dünyadan eletek çekmelerine sebep neydi?

Vahidî böyle davranmalarının sebebini şöyle zikreder: Rasûlullah (s.a.v.) ahireti anlatıp onları ahiret azabı hakkında korkuttu. Bunun üzerine sahabeden şu on kişi toplandı: Ebû Bekir, Ömer, Ali, Ibnu Mes'ud, Ebû Zerr, Ebû Huzayfe'nin kölesi Salim, el-Mikdad, Selman, Abdullah b. Amr b. el-Âss ve Ma'kıl b. Mukarrin bunların hepsi Osman b. Maz'un'un evinde toplanıp gündüzleri oruç tutmak ve geceleri ibadet etmek üzere anlaştılar. [53]

Ibnu Hacer, aralarında Abdullah b. Amr'ın da zikredilmesini tartışma konusu yapmış ve şöyle demiştir:

Bu rivayet pek sıhhatli görünmüyor, çünkü tesbitime göre Osman b. Maz'ûn, Abdullah'ın hicretinden önce vefat etmiştir. [54]

Kaç kişiydiler?

Buhârî'nin nakline göre Muhammed b. Ca'fer, Humayd b. Ebî Hu-mayd et-Tavîl'den onun, Enes b. Malik'in şöyle dediğini duyduğunu nakleden

"Üç kişi [55]Peygamber (s.a.v.) hanımlarının evlerine gele­rek Peygamber'in (s.a.v.) ibadetim sordular. Kendilerine Pey-gamber'in ne kadar ibadetle meşgul olduğu haber verildiğinde, bunu az bulmuş olmalılar ki şöyle dediler: Ama o bir peygam­berdir ve onun geçmiş ve gelecek günahları affedilmiş ti, o ne­rede, biz nerede? Onlardan biri şöyle devam etti: Ben şahsen gecenin tamamım namaz kılmakla geçiririm. Diğeri: Ben, yıl boyu oruç tutarım, tutmadığım gün yoktur, dedi. Üçüncüsü ise şöyle dedi: Ben kadınlardan uzak dururum, asla evlenmem, tşte bu sırada Peygamber (s.a.v.) yanlarına gelerek şöyle buyurdu: Şöyle şöyle diyen siz misiniz? ALLAH'a yemin ederim ki, ben siz­den daha çok ALLAH'tan korkar ve O'nun emirlerini gözetirim. Bununla birlikte bazen oruç tutarım, bazen tutmam; bazen na­maz kılar, bazen uyurum. Kadınlarla da evleniyorum. Kim be­nim sünnetimden yüz çevirirse, benden değildir. [56]

Müslim, Nesâî, Hammâd b. Seleme'den, o, Sabit'ten ve o da Enes'ten bu hadisi yakın lafızlarla nakletmişlerdir. [57]

Sayı yönünden bu rivayetle yukarıdaki rivayet arasında bir çelişki yoktur. Bu görüşe katılanlar on kişi idi. Onlardan üçü, Peygamber'in (s.a.v.) eşlerine giderek onun ibadet durumunu sormayı üstlenmişlerdir.

Hatta buna azmetmiş olanlar belki sadece bu on kişi de değildi. Belki başkaları da bu karara varmıştı ama Peygamber'in (s.a.v.) böyle birşeyi tasvip edip etmeyeceğini görmek için kararlarını erteliyorlardı.

Dârimî, Sa'd b. Ebî Vakkas'ın şöyle dediğini rivayet eder: Osman b. Maz'un, kadınlarla ilgisini kesmeye karar verdiğinde Peygamber (s.a.v.) onu çağırtarak ona şöyle dedi:

"Ey Osman, ben ruhbanlıkla emrolunmadım." Osman: "Ta ki ya Rasûlallah" dedi. O zaman Peygamber (s.a.v.) şöyle devam etti: "Namaz kılmak ve uyumak, oruç tutmak ve tutmamak, ni­kahlanmak ve boşanmak benim sünnetimdendir. Kim benim sünnetimden yüzçevirirse benden değildir. Ey Osman, ailenin senin üzerinde hakkı vardır, nefsinin de senin üzerinde hakkı vardır."

Sa'd dedi ki: ALLAH'a yemin ederim ki, Rasûlullah (s.a.v.), Osman'ın durumunu tasvip etseydi, müslümanlardan bir grup, kendilerini erkek­likten düşürüp (iğdiş olup) tebettülü kararlaştırmışlardı.[58]

Bunun ötesinde bu rivayet, içtimaî haklarla başka hakların gözetilmesi gerektiğine işaret etmektedir. Nitekim bu hususa yukarıda işaret etmiştik.

Rivayeti nakledilen Sa'd'ın, olayı naklettikten sonra söyledikleri:

Sa'd b. Ebî Vakkas, rivayeti naklettikten sonra hep şunu da tekrar ederdi: Rasûlullah (s.a.v.), Osman'ın bu durumunu reddetti. Eğer ona tebettülü caiz görseydi, kendimizi iğdiş ederdik. [59]

Tebettül'ün anlamı:

Ibnu'1-Esir, en-Nihaye, I. 94'te şöyle der:

Tebettül: Kadınlardan uzak durmak ve onlarla ilişkiyi kesmektir. Kadınlar hakkında da kullanılır.

Erkeklerle ilgisi olmayan ve onlara karşı arzu duymay­an demektir. Hz. İsa'nın (a.s.) annesi Meryem ile Hz. Fatıma bu isimle Betül- isimlendirilmişlerdir. Çünkü Hz. Meryem kendi döneminin kadınlarından hem fazilet, hem din, hem de nesebçe ayrı idi. Dünyadan el-etek çekip kendini ALLAH'a ibadete vermesi sebebiyle kendisine bu is­min verildiği de söylenir.

Hisâ'ın ne anlama geldiğine gelince, Ibnu Hacer, bunun, erkeklik yumurtalarının alınması -iğdiş olma- anlamına geldiğini söyler. [60]

O halde Sa'd b. Ebî Vakkas'ın zahire göre şöyle demesi gerekirdi:

"Rasûlullah (s.a.v.), Osman b. Maz'un'a tebettülü yasakladı, kendi­sine izin verseydi, biz de tebettülü yapardık." O halde Sa'd niçin böyle demedi? "Ihtisâ' caiz miydi ki, eğer ona izin verilseydi ihtisâ olurduk" dedi. İhtisâ sözcüğüyle kasdedilen nedir?[61]

 

neslihan
Sun 28 December 2014, 10:04 am GMT +0200
Fitrati bozmak degistirmek yasaklaniyor benim anladigim kadariyla fitrata ters dusen Islama da ters düşmüş oluyor.