saniyenur
Fri 14 October 2011, 08:48 pm GMT +0200
b. Hadis Olduğunu Savunanlar
Aclûnî (ö.l 162/1749) yukarıdaki bilgilere ilave olarak, bu ibarenin Hatib el-Bağdadî (Ö.463/1071) tarafından zayıf bir senedle tahriç edildiğini, Dim-yatî (ö.705/1306)'nin [1437] bunu hadis olarak kabul ettiğini kaydetmiştir.[1438]
Bursevî'ye gelince, Bursevî'nin eserlerinde bu ibare hadis şeklindedir. Nitekim Kitabü'n-Netice adlı eserinde şöyle demektedir:
"Hadiste gelir ki, "Benim Allah ile bir vaktim vardır. O vakitte bana ne mukarrep bir melek ne de gönderilmiş bir peygamber yaklaşabilir." Yani bu hadis-i şerif, gerçi Hak'tan bila vasıta ahzini beyândır. Feemma b'ılâ vasıta istifazanın onlara ihtisası yoktur. Belki bu mâna tecelli-i zatinin kendilerinde kuvvetini ve Hak ile kemal-İ vahdetini beyândır ki, hakikatte hakka'l-yakîn mertebesidir. Bu hakikatin onlara ihtisası vardır. Bunun hakâikındandır ki gelir: ''Hanginiz benim gibidir? Ben Rabbimin katında gecelerim. O, beni yedirir ve içirir." [1439]Zira bu kelam iş'ar eder ki ashab onun misli değildir ve ashab misi olmayıcak sonra gelen evliya dahi bi't-tahkı'l-a'la misli değildir. Zira, ashabın sairler üzerine fazl-ı râcihi vardır.[1440]
Muhaddislerden Sehâvî ve Alİyyü'l-Karî'nin açıklamalarına bakılırsa bu hadis, Sûftyye tarafından söylenmiş bir sözdür. Fakat Aclûnî (0.1162/1749)-nin Hatîb el-Bağdadî (Ö.463/1071) ve Dimyâtî (ö.705/1306)'den naklettiği bilgiler göz önüne alınırsa bu ibarenin zayıf da olsa hadis olduğu anlaşılmaktadır.
Hz. Peygamber (a.s.)'ın Allah Teâlâ'ya yakınlığının dile getirildiği bu hadisin yanısıra aşağıdaki hadis de Peygamber (a.s.)'ın kendi zâtı ile alâkalıdır.
[1437]Muhammed Şerefüddin Abdülmü'mİn b. Halef b. Ebi'l-Hasen ed-Dimyâtî, 613/1217'de Mısır'da doğmuş, devrinin meşhur hadis âlimlerinden hadis öğrenmiş, et-Terğib'in müellifi Münzİrî (ö.656/1258)'ye öğrencilik yapmış, Münzİrî'nin Mısır'da kaldığı süre içinde ondan hiç ayrılmamıştır. Rivayetlerinin güvenilir olması sebebiyle saduk ve mütkın diye anılan Dimyatı aynı zamanda Mizzî (741/1341), Zehebî (Ö.748/1347) ve Takıyyüddin es-Sübkî (Ö.756/1355) gibi zatlara da hocalık etmiştir. Mu'cemu'ş-şüuûh, Kitabü'l-erbaîn ve daha başka eserleri bulunan Dimyâtî 705/1306 yılında Kahire'de vefat etmiştir. İbnü'l-Imâd, VI, 12-13; Ateş, Ali Osman, "Dimyati", DİA.~, IX, 310-312.
[1438] Aclûnî, Ü, 226
[1439] Buhârî, temenni 9. savm 20,48. 49, hud Müslim, ssyâm 57-58; Müsned, ili, 8 VI, 126.
[1440]Kitabü'n-Netice. i, 127. bk. Rûh, II, 26i- Ke ız-i Mah/ı, s. 78.