sidretül münteha
Sun 12 June 2011, 05:25 pm GMT +0200
2- HADİS İLİMLERİNİN BÖLÜMLERİ
1- RlVÂYETU'L-HADÎS VE DİRÂYETU'L-HADÎS ÎLÎMLERÎ
1- RlVÂYETU'L-HADÎS VE DİRÂYETU'L-HADÎS ÎLÎMLERÎ
Hadîs ilmi başlıca iki gruba ayrılır: biri rivâyetu'l-hadîs ilmi diğeri dirâyetu'l-hadîs ilmidir.
Rivâyetu'l-hadîs ilmi muteber görüşe nazaran - Hz. Peygam-. ber'e, sahabeye ve tâbi'îne nîsbet edilen kavil, fiil, takrir ve sıfatlardan ibaret olan yazılı naklin hassas ve dikkatli bir şekilde nakledildiği bir ilimdir.[379]
Dirâyetu'l-hadîs ilmi de râvî ile mervî (rivayet edilen haber) in makbul olup olmamak bakımından durumlarını gösteren birtakım bilgilerden meydana gelen bir ilimdir. [380]
Râvî -kadın olsun, erkek olsun hadîsi isnadı ile- beraber nakl eden kimsedir. [381]
Mervî (rivayet edilen haber, hem Hz. Peygamber (s.a.v.)'e, sahabe ve tâbi'îne âit olan nakilleri, hem de bunların dışında kalan nakilleri ifâde eden umûmî bir tâbirdir.
Râvînin makbul olup olmamak bakımından araştırılan hâlleri şunlardır: Tahammül, eda, cerh ve tâ'dîl durumu, vatanı, ailesi, doğuna ve vefat târihleri.
Rivayet edilen haberin tetkîk mevzuu olan durumları şunlardır; tahammül ve edâ sırasında rivayetin şartları ve senedin bundan sonraki fasılda göreceğimiz üzere muttasıl, munkatı% mu'dal ve buna benzer bakımlardan durumları.
Râvî veya mervî hakkında: "Bunlar makbuldür veya mer-dûddur" dediğimiz zaman, makbul sözüyle onlarla amel etmeyi, merdûd sözüyle de onlarla amel etmenin caiz olmadığı mânâsım kas-detmiyoruz. Bizim kabul ve reddimiz sâdece nakil bakımındandır. Râvîyi makbul saymamız, ona değer verip rivayetini kabul etmemiz demektir; reddetmemiz de, ona değer vermeyip rivayetini mühim-semediğimizi gösterir. Rivayet edilen haberi kabul edişimiz, onun varit olduğuna inandığımızın, reddedişimiz de, o haberden şüphelenip sıhhatini kabul etmediğimizin bir ifadesidir.
Âlimler dirâyetu'l-hadîs ilmine usûl-i hadîs ilmi adını verirler.[382]
Hadîs metni tetkikimiz ve rivayet kitaplarım korumak bâbmdaki gayretimiz, şayet Rasûl-i Ekrem (s.a.v.)'in kavil ve fiillerinin târihî ve tahlilî bakımlardan tetkîki demek olan dirâyetu'l-hadis ilmine istinâd etmiyorsa, bu yaptıklarımızın hiçbir değeri yoktur.
Bu kitabımızda dirâyetu'l-hadîs bakımından tahlîlî araştırma yapacağız. Kur'ân-ı Kerîm'e göre tefsîr veya hâdiselere göre hükümler ne ise, hadîs metnine göre tahlîlî araştırma da odur. Dirâyetu'î-hadîs ilminin içine aldığı bahisler, ilk zamanlarda çok çeşitli idi. Buna rağmen mevzuu, gayesi ve metodu bakımlarından tamamen müstakil idi. Hadîsler tedvîn edilip, bu suretle birçok eser vücûda getirilince, her âlim işîn bir cephesini ele aldı ve tahlîlî araştırmaya bağlı ilimler çoğalmış oldu. Bu ilimlerin hepsine birden hadîs ilimleri adı verildi. Şimdi bu ilimlerin en mühimlerinden kısaca bahs edeceğiz.[383]
[379] el-Menhelu'I-hadîs, s. 35; îbmi'I-Efltânî'nin Tedrîbu*r-râvi, s.deki tarifi ile krş.
[380] Bu tarif - Tedrîb s. 3-4'de olduğu üzere - Ibnu Hacer'in tarifinden alınmıştır.
[381] el-Kifâye, s. 97.
[382] Abdulvehhâb Abdullatîf, elrMuhtasar fî 'ilmi ricâli'1-escr s. 8.
[383] Dr. Subhi es-Sâlih, Hadis İlimleri ve Hadîs Istılahları, Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları: 86-87.