- Hacla İlgili Çeşitli Rivayetler

Adsense kodları


Hacla İlgili Çeşitli Rivayetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Thu 27 October 2011, 02:50 pm GMT +0200
81. Hacla İlgili Çeşitli Rivayetler:


242. Abdullah b. Amr b. As'dan: Resûlullah (s.a.v.) Mina'da durdu, müslümanlar kendisine muhtelif sorular soruyorlardı. Bu arada adamın biri gelerek:
«— Ya Resûlallah! kurban kesmeden önce bilmediğim için tı­raş oldum, dedi. Hz. Peygamber:
«— Kurbanını kes, önemli değil.» buyurdu. Daha sonra başka bir kimse daha gelerek:
«— Ya Resûlallah! Cemreleri taşlamadan önce bilmediğim için kurban kestim, dedi. Buna da cevaben peygamberimiz:
«— Taşını at önemli değil!» buyurdu. Hz. Peygambere bu­rada gelmiş ve geçmiş ne sorulduysa hepsine de cevabı:
«— Yap, önemli değil» oldu.[151]
 
243. Abdullah b. Ömer'den: Hz. Peygamber.bir gazveden, hac­dan veya bir umreden dönerken her yüksek yerden geçerken üç defa tekbir getirirdi. Sonra da: «Tek olan ALLAH'tan başka ilah yok­tur. Onun hiç bir şekilde ortağı da yoktur. Mülk onundur, hamd da ona mahsustur. O her şeye kadirdir. Dönenler, tövbe edenler, iba­det ve secde edenler, rabbimize hamdedenler, ALLAH vaadinde sa­dıktır. Kuluna yardım eder, ALLAH düşmanı grupları o tek başına hezimete uğratır,» diye dua ederdi.[152]
 
244. Ibn Abbas anlatıyor: Resûlullah (s.a.v.) devesinin hevdecinde (çadırında) duran bir kadının yanından geçiyordu. Kadına:
«— Bu ALLAH'ın resulüdür!» dendi. Bunun üzerine kadın ya­nındaki çocuğun yanlarından tutup kaldırarak:
«— Bu haccedebilir mi ya Resûlallah?» diye sordu. Resûlullah (s.a.v.):
«— Evet, sana da sevap olur» buyurdu.[153]
 
245. Talha b. Ubeydillah b. Keriz'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Şeytan arefe günü görüldüğünden daha kü­çük, daha hakir, daha zelil ve daha öfkeli hiç bir zaman gö­rülmedi. Bunun sebebi de rahmetin indirilişini, ALLAH'ın büyük günahları affedişini görmesidir. Bir de arefe günün­den de daha küçük, daha zelil, daha öfkeli görüldüğü bir gün vardır ki o da Bedr harbinin olduğu gündür.» Bu söz üzerine Hz. Peygamber'e:
«— Bedr'de şeytan ne gördü ya Resûlallah?» diye sorulunca şöyle buyurdu:
— Cebrail'in melekleri savaş için sıra sıra yaptığını gördü.»[154]
 
246. Talha b. Ûbeydullah b. Keriz'den: Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur: «Duaların en efdali arefe günü yapılandır. Benim ve benden önceki peygamberlerin söylediklerinin en efdali de: Tek olan ALLAH'tan başka ilah yoktur, onun hiç bir şekilde ortağı yok­tur» sözüdür.[155]
 
247. Enes b. Maliklten Hz. Peygamber Mekke'nin fethedildiği sene Mekke'ye girdiğinde başında miğfer vardı. Miğferi çıkarın­ca bir adam kendisine gelerek:
«— Ya Resûlallah! îbn Ha'tal, Kabe'nin perdeleri arasına sı­ğınmış!» dedi.[156] Bunun üzerine Peygamberimiz:
«— Onu öldürün!» buyurdu.[157]
îmam Malik der ki: O gün Resûlullah da —ALLAH bilir—ihramlı değildi.
 
248. Nafî'den: Abdullah b. Ömer Mekke'den yola çıktı. Kudeyd'e gelince kendisine Medine'den bir haber geldi. Bunun üzeri­ne hemen ihramsız olarak Mekke'ye döndü.
îbn Şihab'den buna, benzer bir rivayet gelmiştir.
 
249. Muhammed b. Imran el-Ensarî, babasından naklediyor: Ben Mekke yolu üzerindeki Serha'nın altında dururken Abdullah b. Ömer geldi.[158]
«— Neden bu ağacın altındasın?» dedi. «— Gölgesinde oturmak için.» dedim. «— Başka sebebi var mı?» dedi.
«— Hayır, sadece gölgesi için» dedim. Bunun üzerine Abdul­lah b. Ömer eliyle doğu tarafını işaret ederek Resûlullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu nakletti: «Mina'daki iki küçük dağ arası­na varınca orada Sürer denilen bir vadide bir ağaç vardır. O ağacın altında yetmiş bin Peygamber yaşamıştır.»[159]
 
250. îbn Ebî Müleyke'den: Ömer b. Hattab, Beytullah'ı tavaf eden cüzzamlı bir kadına rastladı. Ona:
«— Ey ALLAH'ın cariyesi! Eğer evinde oturup başkalarına zara­rın dokunmasa daha iyi olurdu!» dedi. Bunun üzerine kadın der­hal oturdu. Daha spnra kadına bir adam gelerek:
*— Seni tavaf yapmaktan men eden adam öldü, haydi devam et!» dedi. Kadın adama:
«— Onun dirisine itaat edip, Ölüsüne asi olacak değilim» diye karşılık verdi.
 
251. Abdullah b. Abbas'tan: Rükün'le Kabe kapısının arası, Mültezem'dir.
 
252. Muhammed b. Yahya b. Habban naklediyor: Bir adam, Rebeze'de Ebû Zerr'e rastladı. Ebû Zerr adama:
«— Nereye?» diye sordu. Adam:
«— Hacca gitmek istiyorum.» diye cevap verdi. Bunun üzerine Ebû Zerr:
«— Başka bir sebep var mı?» dedi. Adam:
*— Hayır! dedi Ebû Zerr;
«—Peki öyleyse yap» dedi. Olayın devamını adam şöyle anla­tıyor: Oradan ayrıldıktan sonra Mekke'ye kadar geldim. Bir müd­det orada kaldıktan sonra, bir gün kalabalık içinde bir adamı itek­ledim. Bir dene göreyim? Rebeze'de karşılaştığım ihtiyar bu!.. Ya­ni Ebû Zerr! Beni görünce tanıdı ve:
«— Seninle konuşan benim!» dedi.
 
253. imam Malik, Ibn Şihab'a;
«— Hac için ihrama girip de çıkan bir engelden dolayı ihram­dan çıkmayla ilgili soru sordum.» Ibn Şihab, böyle bir şeyin olma­yacağını kastederek:
— Bunu hiç kimse yapmış mı?» diye mukabele etti. Bu hoşu­na gitmedi. İmam Malik, «kişi bineği için Harem'den ot toplar mı?» sorusuna «Hayır» cevabını verdi.



[151] Buharî, Hacc, 25/131; Müslim, Hacc, 15/327. Ayrıca bkz. Şeybanî, 501.
[152] Buharı, Umre, 26/12; Müslim, Hacc, 15/428. Ayrıca bkz. Şeybanî, 515.
[153] Müslim, Hacc, 15/409.
[154] Bu, mürseldir. Hâkim, Mustedrek'te Ebu'd-Derdâ'dan mevsul olarak rivayet etmiştir.
[155] Îbn Abdilber derki: "Mürsel oluşunda, Malik'ten ihtilaf yoktur, bu isnadla sağlam bir yolla müsned oluşunu bilmiyorum. Faziletlerle ilgili hadis­ler, sağlam bir delile ihtiyaç duymaz. Ali ve Îbn Amr'dan müsned olarak gelmiştir.
[156] Buharî, Cezau's-Sayd, 28/18; Müslim, Hacc, 15/450.
[157] Aslında Kabe'ye sığınanlara dokunulmayacağı kararlaştırılmıştı. Fakat Îbn Hatal, daha önce îslâma ve müslümanlara yaptığı büyük kötülükler sebebiyle kanı heder edilenlerdendi.
[158] Şerha: kendisine doğru bir sürü patika yolun gittiği bir ağacın özel adıdır.
[159] Nesaî.Hacc, 24/189.