ezelinur
Mon 1 February 2010, 05:52 pm GMT +0200
Haccın sünnetlerinin bir kısmı ihramla ilgilidir. Bunları ihrama girmek isteyen kişiden yapması istenilen fiiller bölümünde anlatmıştık. Ayrıca tavaf sa’y ve Arafat’ta vakfeyle ilgili sünnetleri de ilgili bölümlerde anlatmıştık. Geriye birtakım sünnetler daha kalmış oluyor ki bunları tafsilâtlı olarak mezheblere göre ayrı ayrı aşağıda açıklamış bulunmaktayız.
Hanefiler dediler ki: Haccın geriye bir takım sünnetleri kalmış oluyor ki, bunları şöylece sıralayabiliriz:
1. Kurban kesme günlerinde Minâ’da gecelemek.
2. Arafat’tan ayrıldıktan sonra, bayramın birinci gecesi Müzdelife’de gecelemek.
3. Gün doğmadan, Müzdelife’den ayrılarak Minâ’ya gitmek.
4. Üç cemreyi taşlamada, sıralamaya riâyet etmek. Bilindiği gibi cemreleri taşlamak vâcibtir.
Haccın âdabına gelince bunlar, çok olup bir kısmını şöylece sıralayabiliriz:
a. Hacca gidecek bir kişi, hac yolculuğuna çıkmadan önce borçlarını ödemelidir.
b. Hac edeceği sene, hac yolculuğu hususunda fikir sahibi olan kişilerle istişarede bulunmalıdır.
c. Allah’a istiharede bulunmalıdır. İstiharenin sünnet olan şekli de şöylece yapılanıdır: Fâtiha’dan sonra İhlâs okunarak, iki rek’at namaz kılınmalı, namazı müteakiben bilinen istihare duası okunmalıdır. Bunun peşi sıra hâlis niyetle tevbe etmeli ve başkalarının, zimmetindeki haklarını geri vermekle işe başlamalıdır.
d. Dargın olduğu kimselerle barışmalı ve kendileriyle beraberce iş yaptığı kimselerden helâllik dilemelidir.
e. İbâdetlerinin eksiklerini kaza etmelidir.
f. Riyadan, hacca gidecek desinler diye hoş görünmekten ve böbürlenmekten uzaklaşmalıdır.
g. Helâl nafaka sağlamaya çalışmalıdır. Çünkü haram malla yapılan hac ile her ne kadar farz yerine gelmiş olsa da, sevabı olmaz. Hac ibadeti, gasb edilmiş bir malla da yapılsa farz yerini bulur.
h. Unuttuğunda kendisine hatırlatacak, sabırsızlandığında kendisine teselli verecek, halsiz kaldığında kendisine yardım edecek sâlih bir yol arkadaşı edinmelidir.
ı. Yolculuğa gündüzün ilk saatlerinde, ayın ilk Perşembe veya Pazartesi günü çıkılmalıdır.
j. Aile halkıyla ve dostlarıyla vedâlaşıp helâllik dilemeli ve onlardan duâ talebinde bulunmalıdır. Bu iş için kendisi onlara gitmelidir. Ama onlar da, hac dönüşünde onun yanına gitmelidirler. Çünkü bu sünnet gereğidir.
k. Yolculuğa çıkmadan önce evde iki rek’ât namaz kılmalıdır. Hac dönüşü eve geldiğinde de iki rek’at namaz kılmalıdır. Yolculuğa çıkarken kıldığı namazdan sonra şu duayı okumalıdır:
Allah’ım! Sana yöneldim. Sana tütündüm. Sana tevekkül ettim. Güvencim ve umudum sensin. Allah’ım! Benim için önemli olan ve olmayan şeyde, senin benden daha iyi bildiğin şeyde benim için yet. Komşun azîz oldu. Senden başka tanrı yoktur. Allah’ım! Beni takva ile azıklandır. Günahlarımı bağışla. Her nereye yönelirsem, beni hayra yönelt. Yolculuğun güçlüklerinden, dolaşmanın sıkıntılarından, fazlalıktan sonra eksiklikten, ailem ve malımda kötü nazardan sana sığınırım.” Evden çıktıktan sonra da şu duayı okumalıdır:
“Allah’ın adıyla yolculuğuma başlıyorum. Sonsuz ululuk ve yüceliğe sâhib Allah’tan başka kimsenin gücü ve kuvveti yoktur. Ben Allah’a tevekkül ettim. Allah’ım! Beni, sevip razı olduğun işleri yapmamda muvaffak eyle. Tardedilmiş şeytandan da beni koru.”
Bu duadan sonra Âyete’1-kürsî, Ihlâs, Felâk ve Nâs sûrelerini okumalıdır. Bineğe binerken de şu duayı okumalıdır:
“Allah’ın adından yardım alarak. Bize İslâm hidayetini nasîb eden, Kur’an’ı öğreten, Muhammed (s.a.v.)i nîmet olarak veren Allah’a hamd olsun. Beni insanlar için çıkarılmış olan hayırlı ümmetten kılan Allah’a hamd olsun. Bunu bizim emrimize veren Yüce Allah, noksanlıklardan münezzehtir. Halbuki biz ona yaklaşamazdık. Bizler rabbimize dönenlerdeniz. Övgüler, alemlerin rabbi Allah’adır.”
Şafiiler dediler ki: Haccın sünnetleri çok olup bir kısmını şöylece sıralayabiliriz:
1. Arefe gecesi Minâ’da gecelemek. Burada gecelemek, istirahat maksadıyla sünnet kılınmıştır. Teşrik gecelerinde gecelemekse bunun tersine vâcibtir.
2. Muhsir vadisini süratle geçmek. Muhsir vadisi Minâ ile Müzdeli’fe arasını ayıran bir yerdir. Buraya Muhsir denmesi, Ebrehe’nin Kabe’yi kendisine yıktırmak istediği filin bu vadide âciz kalmış olması sebepine dayanmaktadır. Bu filden âyet-i kerîmede de söz edilmektedir.
3. Sünnet hutbeler. Bunlar dört tanedir:
a. Zilhiccenin yedinci günü öğle namazından sonra Mescid-i Harâm’da devlet başkanı veya onun hac emîri gibi bir vekili tarafından okunan tek hutbe. Hatib ihramlıysa bu hutbeyi telbiye ile ihramlı değilse tekbirle açar. En faziletlisi, hatibin ihramlı olmasıdır.
b. Nemire’de arefe günü öğle namazından önce okunan iki hutbe.
c. Zilhiccenin on birinci günü Minâ’da okunan hutbe. Tek olan bu hutbe öğle namazından sonra okunur.
d. Minâ’da Zilhiccenin onikinci günü öğleden sonra okunan hutbe. Hatibin buradaki hutbede, cemaatin hutbeden sonra yapacağı hac amellerine ilişkin bilgiler vermesi gerekir.
4. Haccın sünnetlerinden biri de, erkeğin saçını tıraş etmesi, kadınınsa kısaltmasıdır.
5. Meş’ar-i Haram’da durmak. Burası Kuzeh dağıdır. Hacılar, burada Allah’ı zikreder; kıbleye yönelerek ortalık aydınlanıncaya kadar duâ ederler.
6. Minâ’dan çıkmak için acele edilmemeli, aksine teşrik günlerinin tümünde orada kalınmahdır.
7. Okunması sünnet olan dualar okunmalıdır. Sözgelimi Kâbe-i Muazzama görüldüğünde önce belirtilen duâ okunmalıdır. Kâbenin karşısına gelindiğinde şu duâ okunmalıdır:
“Allah’ım, beyt senin beytindir. Harem senin haremindir. Emniyet, senin emniyetindir. Burası, cehennem ateşinden sana sığınanın makamıdır.”
İki Rükn-i Yemânî arasında da şöyle der:
“Rabbimiz! Bize dünyada da iyilik ver, âhirette de iyilik ver. Bizi ateşin azabından koru.”
Cemrelere taş atarken de şöyle demelidir:
“Allah’ım haccımi makbul, günâhımı mağfur, emeğimi de meşkûr eyle.”
Safa ile Merve arasında sa’y ederken de şöyle demelidir:
“Rabbim. Bağışla ve merhamet et. Bildiğin (günahlarımdan) vazgeç. Şüphesiz ki sen, sonsuz onur ve üstünlük sahibisin.”
8. Hacca gitmeden önce borcunu ödemelidir.
9. Hasımlarını hoşnud etmelidir.
10. Bütün günahlardan tövbe etmelidir.
11. Haccın ne şekilde edâ edileceğini öğrenmelidir.
12. Beraber çalışmış veya arkadaşlık etmiş olduğu kimselerden helâllik almalıdır.
13. Sefere çıkmadan önce şâhidler huzurunda vasiyetini yazmalıdır.
14. Hacca rağbef eden uygun ve sâlih bir yol arkadaşı edinmelidir.
15. Muhtaçların da isteklerini karşılamak için fazlasıyla azık ve nafaka temin etmelidir.
16. Her girdikçe Mescid-i Haramda çokça namaz kılmalı, itikâf etmeli ve tavafta bulunmalıdır.
17. Her girdikçe Kabe’de nafile de olsa namaz kılmalıdır.
18. Kıbleye yönelerek kanıncaya kadar zemzem suyu içmeli, içerken de şöyle demelidir:
“Allah’ım! peygamberin Muhammed (s.a.s.) in, “Zemzem suyu hangi niyetle içilirse onun içindir” dediğine ilişkin haber bana ulaştı. Ben de zemzemi, dünya ve âhiret saadeti için içiyorum. Allah’ım öyle yap.”
Bunu söyledikten sonra besmele çeker. Suyu üç nefeste içer. Zemzem kuyusuna girip oraya bakmak, kovayla su çekip yüze, başa ve göğse serpmek ve sefer esnasında kullanmak sünnettir.
Malikiler dediler ki: Haccın bir takım sünnet ve mendubları vardır. Sünnetlerini şöylece sıralayabiliriz:
1. Arafat mescidinde zevalden sonra iki hutbe okunması.
2. Arafat’ta öğle ve ikindi namazlarının cem-i takdîm şeklinde kılınması.
3. Arafat yerlileri dışındaki hacı adaylarının arefe günü öğle ve ikindi namazlarım kısaltarak kılmaları. Arefat’ın yerlileri, bu namazları tam olarak kılarlar.
4. Arafat’tan ayrıldıktan sonra aynı gün Müzdelife’de akşam namazıyla yatsı namazlarının bir arada kılınması. Bu, yatsı namazında cem-i te’hir şeklinde ifâ edilir. Bu, Arafat’ta imamla birlikte vakfe yapmış, sonra da cemaatle birlikte yürüyerek veya muktedir olduğu halde yürümeyerek Müzdelife’ye gidenler için sünnettir. Bu, Arafat’ta imamla birlikte vakfe yapmamış olanlar için sünnet değildir. Cem etmeyip her namazı kendi vaktinde kılar. Yürümekten aciz olduğu için halkla birlikte yürüyerek gidemeyen kişi de akşam namazını tehîr edip yatsıyla bir arada kılar ve bu cem’i de dilediği yerde yapar.
5. Müzdelife yerlisi olmayanların, yatsı namazını kasr ederek kılmaları. Arafat’ta öğleyle ikindiyi, Müzdelife’de akşamla yatsıyı, oraların yerlileri de olsalar her hacı adayının cem* ederek kılmaları sünnettir. Anılan mıntıkalara, ikamet mahalli namazı kısaltacak mesafeden daha yakın olanların bu namazları kısaltmaları sünnet olmaz.
6. Hedyi (kurbanı) taklîd etmek. (Boynuna, işaret için gerdanlık takmak.)
7. Kurbanlık deveyi iş’ar etmek. (Hörgücünü bıçakla çizerek işaretlemek.)
Haccın mendublarıysa şunlardır:
1. Geceleyin Mekke’ye gelen hacı adayının Zîtuva denilen yerde gecelemesi. Burada, Mekke’ye gündüzleyin kuşluk vakti girmek üzere gecelenir.
2. Mekke’ye giren kişi, hayızlı veya nifaslı değilse gusül ettikten sonra girmelidir. Hayızlı veya nifaslıların giriş için gusletmeleri mendub değildir. Çünkü bu gusül, Kabe’yi tavaf içindir. Hayızlı ve nifaslılar, hiçbir surette Kabe’yi tavaf edemezler.
3. Tavaf tamamlandıktan sonra dua edilmesi.
4. iyi niyetle zemzem suyunun bolca içilmesi ve nakledilmesi. Peygamber Efendimiz bu su hakkında buyurmuşlardır ki:
“Zemzem suyu ne niyetle içilirse onun içindir.” [258]
5. İnsanlarla beraber Arafat’ta durmak. Durma esnasında gün batıncaya kadar duâ edip Allah’a yalvarmak. Bayram gecesi Müzdelife’de kalmak. Sabah namazını kılıp ortalık aydınlanmadan önce Minâ’ya hareket etmek. Meş’ar-i Harem’de ortalık aydınlanıncaya kadar kıbleye yönelik olarak Allah’a hamdü sena edip duada bulunmak.
6. Batn-ı Muhsir denen yerde süratle yürümek. Burası Müzdelife’yle Minâ arasında taş atımı kadar bir mesafede bulunmaktadır. Fîl sûresinde de anlatıldığı gibi, Ebrehe ordusu bu mıntıkada âciz kalmış ve üzerlerine azâb inmiştir. Burada süratli yürümek, kadın olmayanlar için mendubtur. Kadınlar için mendub değildir. Meğer bir binek üzerinde olsunlar...
7. Minâ’ya ulaştıktan ve güneş doğduktan sonra Akabe cemresini taşlamak.
8. Akabe cemresi dışındaki cemreleri taşlarken yürümek.
9. Her taş atışta tekbir getirmek.
10. Taşları, aralarına fasıla konulmadan peşpeşe atmak.
11. Kendi atacağı taşlan bir araya getirmek.
12. Bayramın birinci günü zevalden önce kurban kesip tıraş olmak. Tıraşı, kurban kesiminden sonraya bırakmak!
13. Tıraş olduktan sonra, ihramın izar ve ridâsı içinde Ziyaret tavafını edâ etmek.
14. Büyük ve orta cemreleri taşladıktan sonra duâ için vakfe yapmak. Birinci cemreyi ise duâ için vakfe yaptıktan sonra taşlamak.
15. Acelesi olmayan kişinin Mihsab denen mevkie inmesi. Burası Kedâ yanında Mekke mezarlığı tarafında taşları çok olan bir yerdir.
Kurban bayramının dördüncü günü taşlamadan sonra Minâ’dan Mekke’ye dönen kişinin Mekke’ye inmeden burada mola vermesi mendub olur. Buraya indikten sonra, o günün öğle, ikindi, akşam ve yatsı namazlarını kılacak kadar bekler ve bu namazları kılar. Öğle namazını burada kılmayı, ihtiyarî vaktinin çıkmasından endişe etmediği takdirde erteler. Mekke’ye dönüş, Cuma gününe rastlamadığı takdirde buraya inmek mendub olur. Aksi takdirde direkt olarak Mekke’ye inilir ve oraya çıkılmaz. Aynı şekilde acele ederek teşrik günlerinin ikincisinde taşlama yaptıktan sonra Minâ’dan çıkan kimsenin de Mihsab’a inmesi müstehab olur.
16. Mekke’den çıkmak isteyen kişinin Veda tavafı yapması da mendubtur.
Hanbeliler dediler ki: Haccın geriye kalan bir takım sünnetleri daha vardır. Şöyle ki:
1. Zilhiccenin dokuzuncu gecesi Minâ’da gecelemek.
2. İmamın, Zilhiccenin sekizinci günü Mescid-i Harâm’da, dokuzuncu günü Arafat’da, onuncu günü Minâ’da hacı adaylarına hutbe irâd etmesi.
3. Akabe cemresini taşlamaya başlayıncaya kadar telbiyeye devam edilmesi.
4. Bu sayılanlar dışında haccın bir takım sünnetleri daha vardır. Meselâ, cemreleri taşlarken kişinin kıbleye yönelik durması gibi![259]