- Haccın Sıhhat Şartları

Adsense kodları


Haccın Sıhhat Şartları

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
ezelinur
Mon 1 February 2010, 04:15 pm GMT +0200

1. İslâmiyet: Kişi, ister bizzat kendisi ifâ etsin, isterse başkasına kendi yerine ve kefalete ifâ ettirsin, haccının sahîh olması için, müslüman olması şarttır.

2. Temyiz: Mümeyyiz çocuk hacca gidip hac amellerini edâ eder­se, üç mezheb imamına göre haccı sahîh olur. Mâlikîler, mümeyyizli­ğin hac için değil ihram için sıhhat şartı olduğunu söylemişlerdir. Du­rum gayet açıktır. Her halükârda mümeyyizlik şart olarak kabul edilmiş­tir. Mümeyyiz olmayan çocuğun ve delinin hacları, ihramları ve hac amel­lerinden hiçbiri sahih olmaz. Ama velîlerinin bunların yerine ihrama girmeleri, gerekli yerlere götürmeleri, tavaf ve sa’y ettirmeleri, Arafat’a götürmeleri gerekir.

3. Belirli vakit: Haccın sıhhat şartlarından biri de, hac amelleri­nin kendine özgü vakitte yapılmasıdır. Bu ameller başka vakitte yapılır­sa hac sahîh olmaz. Hac ibadetine özgü vaktin belirlenmesi hususun­da mezheblerin değişik görüşleri aşağıya alınmıştır.

Hanefiler dediler ki: Haccın sahîh olması için şart olan vakit; ziyaret tavafı ile Arafat’ta vakfenin vaktidir. Arafat’ta vakfenin vakti, arafe günü güneşin zevale ermesinden itibaren başlayıp Kurban bayramı­nın birinci günü fecrin doğmasına kadar devam eder. Ziyaret tavafının vaktine gelince; bu da Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşun­dan itibaren başlayıp ömrün sonuna kadar devam eder. Anılan vakitte Arafat’ta vakfeyi yaptıktan sonra ziyaret tavafını herhangi bir vakitte ya­pan kişinin tavafı sahîh olur. Ama tavaftan önce belli vakitte Arafat’ta vakfe yapmayan kişinin tavafı sahîh olmaz. Hac amellerinin hiç birinin, belli vakitten önce yapılması sahîh olmaz. Bu vakit; Şevval ve Zilkade aylarının tümüyle Zilhicce’nin ilk on günüdür. Bundan önce tavaf veya sa’y yapan kişinin, bu yaptıkları sahîh olmaz. İhram bundan istisna edil­miş olup hac aylarından önce de yapılırsa kerahetle birlikte sahîh olur. Hanefiler haccın sıhhat şartlarına, belli yerde yapılması şartını da eklemişlerdir. Bu da vakfe için Arafat dağı, tavaf için de Mescid-i Haram’dır. Bunlara göre ihram da sıhhat şartıdır. Bunlar sıhhat şartlarını ihram, vakit ve yer şeklinde üç tane olarak belirlemişlerdir. Mümeyyizliğe gelince, her ne kadar manada şart ise de, onu bir şart olarak saymamış­lardır. Çünkü bunlara göre, mümeyyiz olmayanın ihramı sahîh olmaz. İslâmiyet ise hem vücûb, hem de sıhhat şartıdır.

Malikiler dediler ki: Haccın sahîh olması için şart olan vaktin bazısı kaçırılmakla hac batıl olur; bazısının kaçırılmasıyla da batıl olmaz. Ki bu vaktin nevileri vardır. Hac için ihram vakti, Arafat’ta vakfe vakti, tavâf-ı rükün (ki buna tavâf-ı ifâde veya tavâf-ı ziyaret de denir.) vakti ve haccın diğer amellerinin vakti. Bu diğer amelleri şöylece sırayalabiliriz: Şeytan taşlamak, tıraş olmak, kurban kesmek, Safa ile Merve arasında sa’y etmek.

İhramın vakti, Şevval ayının ilk gününden başlayıp Kurban bayramı­nın birinci günü fecrin doğmasından kısa bir müddet öncesine kadar de­vam eder. Öyle ki, fecrin doğuşundan önceki bu kısa müddet içinde ihra­ma girip Arafat’ta vakfe yapmaya imkân olmalıdır. İhrama bu vakitte başlamak, haccın sıhhati için şart değildir. Bu zamandan önce ihrama girip bu vaktin girmesine kadar ihramda beklemek veyahut bu vaktin çıkmasından sonra ihrama girmek mekruh olmakla beraber sahîh olur. Ancak bu vaktin çıkmasından sonra girilen ihram, ertesi senenin haccı için geçerli olur. Çünkü Arafat’ta vakfe zamanı geçmiş olduğundan ar­tık o sene içinde haccetmek mümkün olmaz.

Rükün olan Arafat’ta vakfenin (durmanın) vakti, arefe günü güneşin batmasından itibaren başlar ve Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşuna kadar devam eder. Ama arefe günü güneşin zevali ile batması arasında, bir anlık bir zaman için de olsa Arafat’ta durmak vâcibtir; ter­kinden dolayı kurban (Hedy) gerekir. Ziyaret tavafının vakti, kurban bay­ramının birinci gününden itibaren başlar, Zilhicce’ntn son gününe kadar devam eder. Bu tavafı Zilhicce ayından sonraya bırakan kişiye kurban (Dem) gerekir. Ve böylece tavafı da sahîh olur. Ziyaret tavafını, kurban bayramından önce yapmak sahîh olmaz. Ama rükün olan Arafat’taki vakfe bunun tersinedir. Vakfe, vaktinden önce sahîh olmadığı gibi, vak­tinden sonra da sahîh olmaz. Haccın diğer amellerinin vaktine gelince, bunlarla ilgili tafsilât, her biri anlatıldığında açıklanacaktır.

Sa’y, kudüm tavafından hemen sonra yapılmamışsa ziyaret tavafın­dan hemen sonra yapılır.

Şeytan taşlamanın belli günleri olup, bunlar, Kurban bayramının bi­rinci, ikinci, üçüncü ve dördüncü günleridir.

Haccın bütün amellerini kapsayan zaman; Şevval, Zilkâde ve Zilhicce aylarının tamamıdır.


Belli yere gelince; bu, vakfe için Arafat dağıdır. Bu yer, kendi başı­na ne bir rükün, ne de bir şarttır. Aksine bu, bir rükün olan “Arafat’ta vakfe” kavramının bir bölümüdür. Aynı şekilde tavaf için belli bir yer olan Mescid-i Haram da haccın sıhhati için şart değildir. Aksine bu, ta­vafın sıhhati için şarttır.

Mümeyyizliğe gelince; bunu -her ne kadar mümeyyiz olmayan çocu­ğun ihramı sahîh değilse de- haccın şartlarından saymamışlardır. Çünkü mümeyyizlik, hac için bir niyet olan ihramın sıhhat şartıdır. Zîrâ, mü­meyyiz olmayan kimsenin niyeti sahîh değildir. Mâlikîlere göre İslâmiyet dışında haccm sıhhat şartı yoktur.

Şafiiler dediler ki: Haccın sıhhati için şart olan vakit, Şevval ayı­nın ilk gününden başlayıp Kurban bayramının birinci günü fecrin doğu­şuna kadar devam eder. Bu, hac için ihrama girmenin sıhhat şartıdır. Bu vaktin girmesinden önce veya çıkmasından sonra ihrama giren kişinin haccı sahîh olmaz. Bu yaptığı Umre olur. Arafat’ta vakfe, Ziyaret tavafı, Safa ile Merve arasında sa’y ve diğer hac amellerinin kendilerine özgü vakitleri olup yeri geldikçe bunlar açıklanacaktır. Bu mezhebe göre hac­cın, İslâmiyet, mümeyyizlik ve belli vakit dışında sıhhat şartı yoktur.

Hanbeliler dediler ki: Haccın sıhhati için şart olan vakit, şu nevilere ayrılır: İhram vakti, Arafat’ta vakfe vakti, ziyaret tavafı vakti ve diğer hac amellerinin, meselâ Safa ve Merve arasındaki sa’yın vakti gibi. İhram vakti, Şevval ayının ilk gününden itibaren başlar, Kurban bayramının birinci günü fecrin doğuşundan kısa bir müddet öncesine ka­dar devam eder. Öyle ki bu müddet içinde ihrama girip Arafat’ta vakfe yapacak kadar zaman olmalıdır. Belirtilen vakti içinde ihrama girmek sün­nettir. Kerahetle de olsa vaktinden önce ve sonra ihrama girmek sahîh olur. Arafat’ta vakfenin ve diğer amellerin vaktine gelince, bunların her biri yeri geldiğinde açıklanacaktır.[241]