mevlüdekalınsaz
Tue 24 February 2015, 01:16 am GMT +0200
Hac ibadeti belli bir mevsimde mi yapılmalıdır? Senenin diğer günlerinde de yapılabilir mi?
Dünyanın yaratılmasından itibaren ayların sayısı 12 olarak takdir edilmiştir (Tevbe, 9/36). Zamanın tayininde, özellikle hac, oruç, kurban ve zekat gibi ibadetlerin vakitlerinin belirlenmesinde hilal bir kıstastır (Bakara, 2/189; Yunus, 10/5; İsra, 17/12). Bu itibarla, söz konusu ibadetlerin yerine getirilmesinde kameri yıl esas alınmaktadır.
İbadetler tamamen Allah’ın emrettiği şekil ve ölçülerde yapılır. Bu ibadetlerin yapılacağı zaman konusunda aklın mantığın hiç bir müdahalesi olamaz. Ayet-i kerimede “Hac (ayları) bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur.” (Bakara, 2/197) buyrularak, hac aylarına işaret edilmiş ve bu aylarda hacca niyet edilip, başlanılabileceği vurgulanmıştır. Hacla ilgili ayetler ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünneti birlikte değerlendirildiğinde; hac yapacak kişinin, hac ayları içerisinde ihrama girerek hacca başlaması gerekir. Haccın rükünlerinden olan Arafat vakfesi, Zilhiccenin 9. günü zevalden itibaren başlayıp 10. günü tan yerinin ağarmasına kadar devam eden süre içerisinde yapılır. Aynı gece güneş doğuncaya kadar Müzdelife vakfesi de yapılmalıdır.
Haccın vaciplerinden olan Şeytan taşlamanın (remy-i cimarın) zamanı, Zilhiccenin 10, 11, 12 ve 13. günleridir. Bu menasikin başka zamanlarda yapılması caiz değildir. Haccın diğer rüknü olan ziyaret tavafının vakti ise, Arafat vakfesinden sonra başlayıp ömrün sonuna kadar devam eder. Sünnete uygun olan ziyaret tavafının bayramın ilk üç günü içerisinde yapılmasıdır.
Sonuç olarak, konu ile ilgili ayetlerin bütünlüğü ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünneti göz önünde bulundurulduğunda hac: “bilinen aylarda” yani Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları içerisinde, vakfesi Zilhiccenin 9. (arefe) gününde olmak üzere yılda bir defa yapılabilen bir ibadettir. Bu itibarla, belirtilen bu zaman dilimi dışında ihrama girilerek ve diğer farzlar yerine getirilerek hac vazifesi veya hac ibadeti yerine getirilemez. Bu konuda son zamanlarda ileri sürülen farklı görüşlerin dayanağı yoktur.
Allah(c.c) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu
Dünyanın yaratılmasından itibaren ayların sayısı 12 olarak takdir edilmiştir (Tevbe, 9/36). Zamanın tayininde, özellikle hac, oruç, kurban ve zekat gibi ibadetlerin vakitlerinin belirlenmesinde hilal bir kıstastır (Bakara, 2/189; Yunus, 10/5; İsra, 17/12). Bu itibarla, söz konusu ibadetlerin yerine getirilmesinde kameri yıl esas alınmaktadır.
İbadetler tamamen Allah’ın emrettiği şekil ve ölçülerde yapılır. Bu ibadetlerin yapılacağı zaman konusunda aklın mantığın hiç bir müdahalesi olamaz. Ayet-i kerimede “Hac (ayları) bilinen aylardır. Kim o aylarda hacca başlarsa, artık ona hacda cinsel ilişki, günaha sapmak, kavga etmek yoktur.” (Bakara, 2/197) buyrularak, hac aylarına işaret edilmiş ve bu aylarda hacca niyet edilip, başlanılabileceği vurgulanmıştır. Hacla ilgili ayetler ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünneti birlikte değerlendirildiğinde; hac yapacak kişinin, hac ayları içerisinde ihrama girerek hacca başlaması gerekir. Haccın rükünlerinden olan Arafat vakfesi, Zilhiccenin 9. günü zevalden itibaren başlayıp 10. günü tan yerinin ağarmasına kadar devam eden süre içerisinde yapılır. Aynı gece güneş doğuncaya kadar Müzdelife vakfesi de yapılmalıdır.
Haccın vaciplerinden olan Şeytan taşlamanın (remy-i cimarın) zamanı, Zilhiccenin 10, 11, 12 ve 13. günleridir. Bu menasikin başka zamanlarda yapılması caiz değildir. Haccın diğer rüknü olan ziyaret tavafının vakti ise, Arafat vakfesinden sonra başlayıp ömrün sonuna kadar devam eder. Sünnete uygun olan ziyaret tavafının bayramın ilk üç günü içerisinde yapılmasıdır.
Sonuç olarak, konu ile ilgili ayetlerin bütünlüğü ve Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sünneti göz önünde bulundurulduğunda hac: “bilinen aylarda” yani Şevval, Zilkade ve Zilhicce ayları içerisinde, vakfesi Zilhiccenin 9. (arefe) gününde olmak üzere yılda bir defa yapılabilen bir ibadettir. Bu itibarla, belirtilen bu zaman dilimi dışında ihrama girilerek ve diğer farzlar yerine getirilerek hac vazifesi veya hac ibadeti yerine getirilemez. Bu konuda son zamanlarda ileri sürülen farklı görüşlerin dayanağı yoktur.
Allah(c.c) bize vesile olan hocamıza rahmet eylesin
Kaynak: Dini Soruları Cevaplandırma Platformu