- Habibe bint Cahş

Adsense kodları


Habibe bint Cahş

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Thu 23 August 2012, 11:24 am GMT +0200

ALLAH RASULU’NE (S.A.V) ÇİFT YÖNDEN AKRABAYDI; HABİBE BİNT CAHŞ (R.A)

Haziran 2012 81.SAYI

Elvida ÜNLÜ


O öyle bir hanımdı ki Allah Rasulü’ne (s.a.v) çift yönlü akrabalık bağıyla bağlıydı.
Bir bakıma çift kanatlıydı.
Uçması için kanatlarını çırpması gerekti.
Çırpacak mıydı?
Uçacak mıydı kendinden de yükseklere?

O, ASLA KOPMAYAN BAĞ

Habibe bint Cahş (r.a) Efendimiz’in (s.a.v) eşleri Zeynep bint Cahş’ın (r.a) kız kardeşiydi. Bu vesileyle Efendimiz’in (s.a.v) baldızı oluyordu. Bir yandan da Efendimiz’in (s.a.v) halası Ümeyye bint Abdulmuttalip’in kızıdır. Babası da Cahş bin Riab’dır.
Böylelikle Efendimiz’e (s.a.v) çift yönden akrabadır.
Kan bağıyla bağlıdırlar birbirlerine.
Kalpleri birbirine bağlayan iman bağıyla da bağlanacaklar mıdır?
Çift kanatlıdır Habibe (r.a).
Kanatlarını çırpacak mıdır?
Asıl bağ odur çünkü.
Köleyi efendi yapandır o.
Şakiyi uysal kılandır o.
Hırsızı emin kılandır o.
Tüm zamanları bir edendir o.
Uzakları yakın edendir o.

UZAKLARI YAKIN EDEN EY!

Allah Rasulü (s.a.v) bir gün kızına şöyle diyordu: “Kızım Fatıma! Muhammed Mustafa’nın kızıyım diye sakın namazı terk edeyim deme. Beni hak peygamber olarak gönderen Allah’a andolsun ki beş vakit namazı vakti içinde kılmadıkça cennete giremezsin!”
İşte Allah Rasulü’nun (s.a.v) bu sözü nesebi yakınlıkların imani yakınlıklar yanında bir kıymetinin olmadığını gösteriyordu.
Kanatların var lakin çırpmayınca uçamazsın.
İmanı kalbine koymadıktan sonra Peygamber’e yakın olmak yük olur.
Ona yakınken uzak olmak ne büyük bahtsızlıktır.
Hele onun secdelerde sabahladığını görürken ona olan yakınlığa güvenip ameli ihmal etmek ne uzaklıktır.
Aslında Allah Rasulü’nun (s.a.v) bu uyarısı Hz. Fatıma’nın (r.a) imani ve ameli noktada ne denli ileride ve babasının izinde olduğunu bilen bizler için kendi adımıza bir tesellidir.
Ona yakınken uzak kalanlar vardı.
Uzakken yakın olanlar da olacaktır!

SORULAR O GÜNLERDEN, CEVAPLAR BUGÜNLERE


Habibe (r.a) imandan nasibini aldı. Ameli ile de imanını destekledi.
Biz hanımlara da fıkhi bir fetvanın ulaşmasına vesile oldu.
O bir rahatsızlığa düçar olmuştu. Damar çatlamasından dolayı adet kanamasının haricinde kanama hali vardı. Bu hali yedi sene sürdü.
Bu rahatsızlığı sırasında Allah Rasulü’ne (s.a.v) sordu:
- Ya Rasulullah! Ben istihaza gören biriyim. İbadetlerimi nasıl yapacağım?
Allah Rasulü (s.a.v) cevap verdi:
- O ancak damardan çıkan bir kandır. Yoksa hayız değildir. Her namaz vakti abdest alarak namazlarını kıl.
Habibe’nin (r.a) Allah Rasulü’nden (s.a.v) aldığı cevap bu rahatsızlığı yaşayan bütün hanımların aldığı bir cevaptır.
Habibe (r.a) ilmin kapısının sorma olduğunu Allah Rasulü’den (s.a.v) öğrenenlerdendi.
İlim öğrenmede utanma olmadığını da yine Peygamberimiz’den (s.a.v) öğrenmişti.
İşte bu bilgiler ve edeple vardı Allah Rasulü’nun (s.a.v) kapısına.
Kendisi için içinden çıkılmaz bir hal alan meseleyi arz etti.
Cevabını aldı.
Onun soruları bizim sorularımızdır şimdi.
Cevapları bizim cevaplarımız.
...
Aşere-i Mübeşşere’den Abdurrahman bin Avf ile evlenen Habibe bint Cahş’ın çocuğu olmamıştır. Eşiyle birlikte İslam dairesi içinde mesut bir hayat sürmüşlerdir. Allah onlardan razı olsun.
...
Söz verdik biz Ey Allah’ın Rasulü!
Akabe’den seninle geçen bizdik.
Semure ağacının altında seninle olan da bizdik.
Bedir’e giderken “Seninleyiz” diyenler de…
Sana yakın olmak, hele kan bağıyla bağlı olmak ne güzel.
Bizlere sana uzakken yakın olmak düştü.
Sen neredeysen biz oradayız bugünlerden.
Her kararımızda her adımımızda...