- Güneşten Sonra

Adsense kodları


Güneşten Sonra

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
reyyan
Mon 24 October 2011, 07:42 pm GMT +0200
Güneşten Sonra


Mart 2005 - 75.sayı

Zehra KORKMAZ
kaleme aldı, DİĞER YAZILAR bölümünde yayınlandı.


Güneşten sonra kim avutur sokakları?

Kuru dallardan, evlerin saçaklarından şıp şıp damlayan gözyaşlarını kim siler?

Güneşten sonra, yaşlı gözleri gülen bir çocuktur sokaklar.

Karlar, içinde damla damla gözyaşları saklar.

Karlar içinde, nice fırtınalar kopar.

Ve, kar oyunlarının neşesiyle mutlu olur, boş yolların yalnızlığını taşır sokaklar.

Dıştan sakin, sessiz-sedasıdır ya, içten içe kaynar da, ağlar da, yaşlarını göstermez sokaklar.

Sevinir de, gülmez sokaklar.

Duruşunu bozmaz. Dimdik, soğuk, sapasağlam, aşılmaz kaleler gibidir.

Hüznünü ele vermez. Sevincini göstermez.

Hüzünlü müdür, sevinir mi bilinmez / bilmez.

Dokunsan ağlayacaktır ya…

Kış güneşi yalancı mıdır?

Yalancıdır.

Yalancıdır ki, günün hangi saatidir fark etmez, karlı sokaklara sarı yüzünü şöyle bir gösteriverir. Sarı sarı gülümser.

Dokunur.

Karlar kararsızlaşır. İneceği yeri bilemez de, her bir kar tanesi salına salına bir tarafa düşer.

Karışır sokaklar.

Duruşunu bozar. Karışır da çocukların arasına, kartopu oynar.

Hüznünü bilir de, duyar da yavaş yavaş çözülür karlar. Kuru dallardan, evlerin saçaklarından gözyaşları damla damla süzülür.

Kış güneşidir; yalan yalan gülümser, acı acı gülümser.

Bakar uzaktan uzaktan .

Bilir karlı sokaklar. Bu, güneşe ilk yakalanışı değildir de bilir.

İşte, bile isteye yine yakalanır.

Batmayana erene kadar batanlara yakalanır durur.



Güneşten sonra daha bir dertlidir sokaklar.

Güneşten sonra daha bir yalnızdır sokaklar.

Güneşten sonra daha bir soğuktur sokaklar.

Lâkin soğuk yollarından güneş bir kere geçmiştir ya, gece çökse de artık karanlık değildir sokaklar.

Güneşten sonra çocuk gözleriyle bakar sokaklar.

Ağlaması gülmesi çocuklar gibidir.

Ağlaması da gülmesi de öyle güzel, ağlaması da gülmesi de öyle kolaydır.

Ağlamaklı bir çocuktur ya, ağlarken güler.

Belki hayatta en zor olandır, ağlamak ve gülmek.

Ve hüznü taşımak, kaskatı kalmak değildir.

İşte sokaklar çözülür de hüznünü her hâliyle kuşanır.

Sevincini her hâliyle yaşar.

Zor kalmaz. Ağır, katlanılmaz, katı bir şeyler kalmaz.

Kar taneleri gibi yumuşak, hafiftir hayat.

Kendinden geçerek verendir hayat.

Her hâliyle yaşanılasıdır.



Güneşten sonra çocukları ne avutur?

Akşam olmuş, istemeye istemeye eve gelmiş.

Gün bitmiş, oyunlar bitmemiş. Daha kar bitmemiş.

Yarını bekler mi karlar?

Yarın yine yağar mı?

Bütün gün karda oynamış oynamış da üşümemiş, hiç üşümemiş. Soğuk muymuş, hiç duymamış.

Soğuğu sobanın yanında hissetmiş. Islak eldivenlerini, ıslak çoraplarını çıkarınca elleri, ayakları sızım sızım sızlamış da annesine nazlanmış.

Sonra, annesi oyunların bitmemişliğini gözlerinden okumuş da, gidip birlikte bir leğene kar doldurup getirmiş, sobanın yanında kardan adam yapmışlar.

Çocuğu ne avutmuş?

Leğen içindeki kardan adam mı, annesine nazlanmaları mı?

Sokakları kim avutur?

Bilir artık yalnızlığını. Derdini taşımayı bilir.

Yalnız olmadığını lâkin yalnız bırakıldığını bilir.

Çünkü gitmiştir.

Karıştırmıştır, hatırlatmıştır, sarsmıştır da gitmiştir.

Kendine getirmiştir de gitmiştir.

Güneş görmüş yüzünü özenle saklar sokaklar. Ondan geceleri ışıl ışıldır.

Ve şimdi daha bir soğuktur ya hava, gözyaşları buz tutar, donar kalır.

Ayaza durur güneşten sonra sokaklar.

Bir kez duruşu bozulmuştur ya önceye dönemez de adeta taş kesilir.

Çocukların ayak izlerini buz tutar. Yolları buz tutar. Kapı önlerini buz tutar.

Güneş, gerisinde öncesinden daha katı sokaklar mı bırakmıştır? Lâkin her kar tanesi tek tek , damla damla bilir ki, kış güneşidir.

Gelip geçecektir.

Çünkü geçmek nedir, bilir kar taneleri.

Kendinden geçmeyi bilir.

Damla damla geçmeyi bilir.

Kar kar değildir artık.

Sokaklar o sokaklar değildir.

Kış sokaklarında güneş aldıklarıyla güzel, karlar verdikleriyle güzeldir.

Sokakları teskin eden, batanlardan batmayana ereceği ümididir.

Ve, buz tutmuş sokaklar, sabah olacakları, karışacak hayatı düşünüp, ışıl ışıl , muzip muzip gülümsemektedir.