sumeyye
Thu 12 July 2012, 12:32 pm GMT +0200
F) Grev ve Lokavt:
1) Genel Olarak:
1) Genel Olarak:
Grev sözcüğü Fransızca olup, önceleri bir semt adı iken daha sonra kapsam değiştirerek bugünkü anlamını kazanmıştır. Paris'te, 1806 yılına kadar Place de la Greve adı verilen bir yer vardı. Ortaçağda idam mahkûmlarının nasıl işkence gördüğünü veya yakıldığını seyretmek
isteyenler bu alana akın ederlerdi. Burası aynı zamanda işgücü arz ve talebinin karşılaştığı bir emek pazarı idi. İşsizler bu meydanda toplanır ve iş arayanlar adamlarını buraya gönderirlerdi. Grev denilince, iş veya işçi
bulunmaya gidilen bu işkence ve idam mahalli anlaşılıyordu.
Giderek, grev sözcüğünün anlamı değişikliğe uğramış, emek sahiplerinin işlerini bırakıp meydana vakit geçirmeye gitmelerine grev denilmeye başlanmıştır.
Bugün grev denilince, işçilerin toplu olarak faaliyeti durdurmaları anlaşılmaktadır. İşverenlerin de bir karşılık olarak iş yeri kapılarını emek sahiplerine kapamaları lokavt terimi ile ifade edilmektedir.
Grev, genel olarak kollektif pazarlık anlaşmazlıkları yüzünden çıkar. Grev ani veya tertipli olabilir. Türk hukukunda, normal prosedüre göre önceden hazırlanarak açılan «tertipli grev»e yer verilmiştir [445]
İşçi sendikası ile işveren anlaşamadıkları takdirde, bir uzlaşma ortamı aramak üzere tarafsız aracılar seçmek veya hakemlere başvurmak kabildir. Tarafsız aracıların kararlarını kabul edip etmemekte taraflar serbest sayılmıştır. Fakat hakeme gidildiği takdirde, onun vereceği karara uymak zorunluluğu vardır. Bu nedenle, sendikalar çoğu zaman hakeme gitmek yerine tarafsız aracıları tercih ederler. Anlaşmazlık bu yolla da çözülemezse grev ihtimali belirir. Sendikanın alacağı kararı işçiler de oylarıyla tasvip ederlerse greve gidilir. Grevin neden ibaret olduğunu bu şekilde ortaya koyduktan sonra bu haklan İslâm hukuku bakımından durumunu şöylece ifade edebiliriz. [446]
[445] Ergin, age. s. 351, 352.
[446] Dr. Hamdi Döndüren, Çağdaş Ekonomik Problemlere İslami Yaklaşımlar, İklim Yayınları: 192-193.