- Gözlükler ve sözcükler

Adsense kodları


Gözlükler ve sözcükler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Thu 29 July 2010, 02:29 pm GMT +0200
Gözlükler ve Sözcükler

İnsanlarla şehirlerin birbirlerine benzedikleri söylenir. Kim hangi şehre benziyor? Hangi şehir kime benziyor? Artık alın haritayı önünüze seçin kendinize göre bir şehir beğenin. Bu benzerlikleri kuranların en önemli tezi, her ikisinin de ruhlarının olduğudur. Yani her ikisi de canlı. Her ikisinin de kalbi var o hâlde. Ayrıca insanların sultanı olur da şehirlerin sultanı olmaz mı? Olur, tabiî ki. İşte dünya tarihinde bu unvana sahip olmuş nadir şehirlerden biri de İstanbul’dur. Peki, İstanbul’u kendinize ne kadar benzetebilirsiniz? Veya bir şehri kendinize benzetmek isteseniz hangi şehri, hangi yönüyle benzetirsiniz?
–İyi günler beyefendi.

–Ne günü kardeşim, akşam oldu yahu!

–Affedersiniz, iyi akşamlar. Þimdi oldu mu?

–Oldu, oldu! Buyur mesele nedir?

–Konuşabilir miyiz biraz?

–Olur, da acele et biraz, akşam olmak üzere.

–Tamam. Hemen konuya geçiyorum. İstanbul’la kendiniz arasında bir benzerlik kurabilir misiniz?

–Bu soru biraz zor oldu ama neyse.

–Soruyu şöyle değiştireyim isterseniz. İstanbul’u kendinize benzetebilir misiniz?

–Benzetebilirim tabiî.

–Hangi yönden?

–İkimizin de karizması mükemmel abi.

–Karizmatik olduğunuzu mu düşünüyorsunuz?

–Tabiî ki. Öyle olmazsa bu kadar insanın arasında niye benimle konuşuyorsunuz?

–Haklısınız. Başka hangi yönleriniz benzeşiyor İstanbul’la?

–İkimiz de öfkeliyiz bu aralar.

–İstanbul öfkeli mi sizce?

–Öfkeli tabiî.

–Neden?

–Nedeni var mı abi? Yavrularını koruyamıyor artık İstanbul.

–Bunun sebebi nedir?

–Yukarıda bir soru sormuştunuz. «İstanbul’u kendinize benzetebilir misiniz?» diye

–Evet sormuştum…

–İşte istediğin cevap, bu sorunun içinde gizli.

–Nasıl yani?

–Þöyle ki, biz İstanbul’u aslında kendimize çok iyi benzetmişiz.

–Öyle mi nasıl benzetmişiz abi?

–Meselâ en basiti kabalaşarak nezaketi bırakmışız. İstanbul’u da kabalaştırmaya başlamışız.

–Örnek verecek olursanız?

–Mimarî estetikten yoksun binalar kabalaştırıyor İstanbul’u.

–Sadece binalar mı?

–Sokaklarında da konuşma zevkinden yoksun insanlar kabalaştırıyor.

–Mesele sadece kabalık mı?
–Değil elbette. Ama nezaket çok önemli. Süleymaniye’nin, Sultanahmet’in, Þehzadebaşı’nın nezaketini görebilmeliyiz. Ama gözlerimiz de bozulmuş.

–O zaman gözlük takalım abi.

–Evet, ciddî bir gözlüğe ihtiyacımız var.

–Nasıl bir gözlük abi?

–Fetih gözlüğüne, Mimar Sinan gözlüğüne ihtiyacımız var.

–Bu gözlük markalarını da hiç duymamıştım.

–Gözlükten sonra bir de sözlüklere ihtiyacımız var.

–Niye abi?

–Rûhumuzdaki kargaşayı giderebilmek ve İstanbul’un rûhuna bulaştırmamak için.

–Hangi sözlükler bunlar?

–Akşemseddin sözlüğüne, Bâkî sözlüğüne, Fuzûlî sözlüğüne, Hüdâyî sözlüğüne ihtiyacımız var.

–Abi bu gözlük ve sözlük muhabbetinden ben pek bir şey anlamadım.

–Aslında önce gözlük lâzım insana. Gözlük olmazsa sözlük bir fayda vermiyor.

–Doğru abi. Gözü bozuk bir insan sözlüğü okuyamaz ki.

–Haklısınız. Yanlış yerden bakarsanız, doğru yeri göremezsiniz.

–Abi sen bilmece gibi konuşmaya başladın bana müsaade. Sana iyi akşamlar.

–Sana da kardeş. İyi akşamlar.

İstanbul’un fetih rûhunun birçok penceresi var. Ben birazcık nezaket penceresinden bakmak istedim. Hangi pencereden bakarsanız bakın, İstanbul’un başkalaştığını göreceksiniz. Siz iyisi mi kendinize bir fetih gözlüğü alın. Büyük fetih kutlu olsun!



ALINTI