- Görüntülerimin görüntüsü

Adsense kodları


Görüntülerimin görüntüsü

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 1 August 2010, 02:43 pm GMT +0200
Görüntülerimin Görüntüsü

"Taşta
bir görüntü uyuklar, görüntülerimin görüntüsü,, Nietzsche

Sensizlik bir şehir olsaydı dedim,
Sensizdim, o şehri yakmaya geldim…

Evdeki hesabın çarşıya uymayan yüzüydü bana aşk dedikleri Ekim’e sevdalı bir eylül güneşi tepemde Yaramaz çocuklar gibiiçim üşüyor bu aralar içsizim ya ! Güneşe bile tezat oluyorum Aşk’ta bir türlü dikiş tutturamıyor ellerim

Hiçbir söz’de düğüm olamıyorum Her gün batımında gözlerime bir bulut oturuyor gözyaşından bozma En sulak şiirimi giyinip atıyorum kendimi sokağa Yıldızların uzaktan el edişi karanlığa teslim ediyor tüm bedenimi Yokluğunu süpürecek rüzgâr erken uğruyor şehrime, penceredeki yerini alıyor kuşlar Kuşlar susuyor bugün, ağıt artık tek konuşan

Avucumda harelenen bakışlarına bir çift göz de ben bırakıyorum Yüzüm düşüyor adımlarımın ardına Hoyrat bir ay ışığı yüze çıkarıyor sözlerimi Ardımda ellerin ve yüzlerce pencere 'kal' yazıyor sessizce Ayaklarım başucumda Elim ayağım dolanıyor bir geçmişe Bir heyecan ki tutup kollarımdan götürüyor beni Gölgeme hesap veriyorum derken Belki de gölgelediklerimeBen güneşi hiç sevmezdim zaten bakma sen esmerliğime

Sensizlik bir nehir olsaydı dedim,
Sensizdim, güneşi ellerimle o nehre serdim…

Ve ne çok istedim kırmızı bir sonbahara kaçırılmayı

Biriktirdiğim tüm geceleri bohçalayıp kan rengi sabahlarda birikebilmeyi Ve bağladığım tüm düşlerimi bir tohum gibi yüreğine saçmayı Gelse de doğsa şu güller dedi gönlümün bahçıvanı Göğümün yağmurlarından kaçarken yad ellerin sahrasına tutulma olur mu! Ey bahçemin hası Biri var ki toprakta saklar yasını, gül’e verir rayihâsını İşte şimdi saçlarıma yoğun bir sus çöküyor işte, annemin sesi bu, babamın yası ellerimde Yapamam gitmeliyim yine de

Yalnızlık göz kırpıyor delice Telle duvakla işim yok anne Bana müsaade Şimdi yalnız gitmek var içimde Tonunda bir haykırışla yollara, yolculara,sürmek veda seslerini buğulu camlara ve aşk limitini aşmak sana çıkan raylarda

Sensizlik bir şekil olsaydı dedim,
Sensizdim, aynadaki yüze bir kurban daha verdim…

Kendi mevsiminde iğdişlenmiş baharları kovalamak istedim yıllarca Yüzünün damarlarından akan hüzün nehirlerinde, körpe bir kızın kağıttan gemilerini yüzdürmek istemesiydi aşk bildiğim Oysa kendi çetelesinde altı fırtınayla çizili sevdaların batığıymış bende aşk Bilemedim ey gözünü sevdiğim kör sevgili! Gözlerinin rahlesinden sipariş ettiğim cennete bir adım kaldı Şimdi pusulasız kaptanları kıskandıracak kadar yolsuz, ayakları sırça gürzlerle doğranmış inatçı korsanlar kadar yolcuyum Bana su ver ey sâkilerin elinde tutuşturduğu kutsal düş buhurdanı! Şaraba iman etmeyen kadınların boynundaki ilmeğin son düğümünü ıslatmak yakışır sana Sende suya olan muhtaciyetimi gideren rutubetinden sâdır olmadı bendeki aşkDünya bir çöl olsaydı, yüreğim yine sende yüzdürürdü kağıttan gemisini, bilesin

Sensizlik bir cennet olsaydı dedim,
Sensizdim, cehenneme bir bilet daha kestim

Emanet bir öyküyü heybeme alıp, aşkı azık eden kervanların kuyruğuna gidiyorum Yusuf’umu göreyim istiyorum zelil bir kum fırtınasında Ne olur Allah’ım, göreyim ellerime değen keskin bıçakların müsebbibi olan güzellik kuyusunu Bir kuyu gördümse rüyamda, Yusuf’un artık bir rüyadan öteye geçemeyeceğinin iktibası olmasın bu terkip Güzellik kuyusundan bulanık sular çeken necis adamların kirlettiği aşk yüzünden, aşkı bende kirletme Rabb’im Kalbime indirdiğin sızıyı rüzgarlara râm eyleyip tutunayım aşkın sığırtmaç eteklerine Çünkü cennetin çilingiri aşk ise kilidi de aşık’tır Beni hercümerc bir yağmura musâddık eyleyip aşktan uzak tutma ey aşk’ın sahibi Ve sen, ey cilbâbına dolandığım asûde sevgili Göğümde parçalanan şimşeklerin gürültüsünden korkma Kalbine huruç eden tüm ses ve ışıklar ardımda bıraktığım son bakışımdır Bana baktıkça benim kalasın diye

Hadi git artık,
bulutlar yol vermiyor yoksa gözlerime…
Şimdi
Gitmeden ölmek var
Ölmeden gitmek mi ?
Deli sende


Mehlika Toyga