ezelinur
Tue 2 February 2010, 08:21 pm GMT +0200
Bir kimsenin haram mal ile satın alınan veya hile, hıyanet, ya da gasp yoluyla elde edilen bir elbiseyi giymesi haram olur. Buna ilişkin olarak Peygamber (s.a.v.) Efendimiz buyurmuşlar ki:
"Haramdan (elde edilmiş) bir gömleği giyen kişinin, bu gömleği kendinden uzaklaştınncaya kadar namazını ve de orucunu Allah kabul etmez." Övünmek veya kendini beğendirmek maksadıyla giyilen elbiseler de haramdır. Giyilmesi helâl olanla olmayan elbiseler hakkında mezheblerin detaylı görüşleri aşağıya alınmıştır.
(55) Şâfiîler dediler ki: Erkeklerin ipek elbise giymeleri haramdır. İpek iki çeşittir:
a) ibrişim: Bu, böceğin koza içinde ölmesinden sonra çıkarılır.
b) Kazz: Böceğin sağken kendisinden çıkarılır.
İpek anlamına gelen "harîr" kelimesi bu çeşitlerin ikisini de kapsar. İleride açıklanacak bazı durumlar dışında, erkeklerin her iki çeşidiyle ipeği giyinmesi ve kullanması haramdır. Erkeklerin, arada ayırıcı bir perde bulunmaksızın, ipekten yapılmış bir sergi üzerinde oturmaları veya ipekten yapılmış bir yastığa yaslanmaları da haramdır. Ama sözgelimi, ipekten yapılmış bir serginin üzerine pamuktan dokunmuş bir bez serilirse, ipeğe dikilmiş olmasa bile üzerine oturmak helâl oîur. Yün veya pamukla astarlanmış olan ipeği, dikişli olursa giyinmek haramdır. Aynı şekilde ipek, başka bir giysiye astar olursa, dikişli olduğu takdirde giyilmesi helâl olur. Bu giysinin helâl oluşu, ipeğin başka giysiye astar olmasından ötürüdür. İpeğin astar olması ise caizdir.
Erkeğin ısınmak için ipek elbise giymesi veya ipek-sergi üzerinde oturması, ya da ipek yastığa yaslanması helâl olmaz. Ancak elbisede dikilmiş bir astar olduğu; sergi veya yastıkta dikişli olmasa bile arada bir perde bulunduğu zaman helâl olur. Hanımıyla beraber de olsa erkeğin, ipekten yapılmış astarsız bir cibinlik içinde uyuması haramdır. Aynı şekilde erkeğin, ipekten yapılmış çadırın altına girmesi de haramdır. Erkeğin ipek üzerine yazı yazması, veya üzerine herhangi bir nakış işlemesi haramdır. Bir mazeret olmaksızın, sevinç ve zînet günlerinde duvarları ipekli şeylerle kaplamak da haramdır. Kabe´nin altın ve gümüş işlemesiz ipekle Örtülmesi ise helâldir. Kuvvetli görüşe göre hayvanlara ipekli şeyler giydirmek helâl değildir. Çocuklara ve delilere ipek elbise giydirmek caizdir ki, bunda tek görüş vardır. Erkeğin ipekten mendil edinip kullanması haramdır. Kadının erkeğin bedenindeki bir şeyi silmek için ipek mendil kullanması ise caizdir. İpeği kullanmak, istisna olarak bazı durumlarda helâldir:
Mushaf kesesinin ipekten yapılması caizdir. Ama para kesesinin ipekten yapılması, mûtemed görüşe göre haramdır. Mushafı asmak için takılan şeridin ipekten yapılması helâldir. Bıçak ve kılıcın askı şeritlerinin de ipekten yapılması helâldir, "farazi, anahtar ve teşbih iplerinin ipekten olması helâldir. İpinin aslından ise, teşbihin püskülünün de ipekten yapılması helâldir. Püskül ipten ayrı ise, ipekten olması hâlinde mûtemed görüşe göre haram olur. Testi, ibrik ve küplerin örtülerinin ipekten yapılması caizdir. Erkeğin sarık örtüsünün ipekten yapılması haramdır. Ama sarığı kadın kullanacaksa, örtüsünün ipekten yapılması, uçkurun ve fes, ya da takke bağının ipekten yapılması caizdir.Mürekkep hokkası kılıfının da ipekten olması bu hükme tabidir.
Erkeğin zaruret nedeniyle veya ihtiyaçtan ötürü ipek elbise giymesi caiz olur. Uyuzluğu veya biti gidermek için, namazda avret yerlerini örtebilmek için, başka bir giysi bulamadığı takdirde avret yerlerini insanların gözünden korumak İçin erkeğin ipek giysiler giymesi caiz olur. Kimsenin bulunmadığı ıssız yerde başka giysi bulamayan erkeğin ipek elbise giymesi caizdir. Ama başka giysi bulursa ipekliyi giymesi helâl olmaz. Erkeğin bir kısmı ipek, bir kısmı da yün, ya da pamuk veya keten veya bunlara benzer başka bir şeyden dokunmuş olan elbiseyi giymesi, ipeğin bu sayılan doku maddelerine eşit, ya da az olması şartıyla caiz olur. Ama ipek çoğunlukta olursa giymesi helâl olmaz. Erkeğin, elbisesine ipekten nakış yaptırması ve nakış işletmesi caizdir. Yalnız nakısın dört parmak eninden fazla olmaması gerekir. Müslim´in, Peygamber (s.a.v.)´in bu nitelikteki elbiseyi giydiğine ilişkin iki rivayeti, yukarıdaki ölçüyü aşmadığı takdirde ipek nakışlı elbiselerin giyilebileceğine delâlet etmektedir. Kadınlara gelince onların ipek elbise giymeleri, ipek yataklara girmeleri, çeşitli kullanım şekilleriyle ipeklileri kullanmaları helâldir. İpek, bâlîğ olmamış çocukla deliler için de helâldir. Erseliklerse bu hususta erkeklerin statüsüne tabidirler.
Tamamı veya büyük bir kısmı safran bitkisiyle boyanmış olan örfe göre kendisine; "Bu safranla boyanmıştır" denilebilen elbiseyi giymek de haramdır. Ama safran boyasının bazı damlacıklarının bulaşmış olduğu elbise böyle olmayıp giyilebilir. Aynı kayıtlar çerçevesinde aspurla boyanmış giysiyi giymek mekruhtur. Ama aspur boyasının bazı damlacıklarının bulaşmış olduğu giysiyi giymek mekruh değildir. Aspur, bilinen sarı renkli bir bitkidir. Bu sayılanlardan başka ister siyah, ister beyaz, ister san, ister kırmızı, ister çizgili desenli, ister desensiz olan, hangi renkte olursa olsun her renk giysiyi giymek ne haram, ne de mekruhtur.
Namazda ve temiz giysiler içinde edâ edilmesi şart olan diğer ibâdetlerde, afvedilmeyen vasıftaki necâsetli veya asıl itibariyle necis giysileri giymek de haramdır.
Hanbelîler dediler ki: İster elbise şeklinde, ister başka şekillerde olsun, ipekli kullanmak erkeklere haramdır. Giyilen elbise ipekle astarlı olsa veya giyilen ipek elbise başka maddelerle astarlı da olsa, erkekler için haramdır. Şalvar veya don uçkurunun, teşbih ipinin ve benzerî şeylerin ipekten olması yine haramdır. Yalnız, düğme veya püskül gibi başka şeylere tâbi olan nesnelerin ipekten yapılması caizdir.
İpek sergi üzerine oturmak, ipeğe yaslanmak, ipek yastık kullanmak, ipekli şeyleri duvara asmak, duvarları ipek örtülerle örtmek haramdır. Yalnız Kabe duvarlarını ipek örtülerle örtmek haram değildir. Erkeğin, yarıdan azı veya en fazla yarısı ipek, diğer kısmı yün, pamuk ve keten gibi başka maddelerden mamul elbiseyi giymesi helâldir. Ama çoğunluğu ipek olursa haramdır. Ancak ipek daha ağır olur da diğer maddeler görünüm bakımından daha fazla yer tutarlarsa bu takdirde giyilmesi helâl olur. Kumaşın boylamasına ipleri ipek, enlemesine ipleriyse başka maddelerden olursa, meşhur görüşe göre bu kumaş da Hanbelîlere göre haramdır. Ama bazı Hanbelîler bu nitelikteki kumaşın giysi olarak giyilmesinin caiz olduğunu söylemişlerdir. Hâlis ipek anlamına gelen dibâc da ipek hükmündedir.
Buraya kadar anlatılan hususlarda erselikler, çocuk ve deliler de erkeklerin statüsüne tabidirler. Onlara ipek elbiseler giydirmek haramdır. Bitleri gidermek veya ipek giysi giymenin yararlı olacağı bir hastalığı izâle etmek, mubah maksatlı bir savaşta ihtiyaç duyulmasa bile miğfer ve zırh astarı için ipek giymek veya kullanmak caizdir. Sıcaktan veya soğuktan korunmak, ya da düşmana karşı muhafaza olunmak ve benzeri sebebler için ipek giymek mubahtır. Erkeğin, dört parmak genişliğinden fazla olmamak şartıyla elbisesini ipekle nakışlayıp süslemesi mubahtır. Bu ölçü, normal büyüklükteki dört parmağın yanyana getirilip yumulması hâlinde kapladığı yer kadardır. Aynı ölçüyü aşmaması şartıyla, erkeğin elbisesini ipekle yamaması mubahtır. Erkeğin yine aynı ölçüde olmak üzere boynun çıkış yerinin etrafındaki yakasına ipek şerit geçirmesi de caizdir. Mushaf kesesinin ipekten olması, ipekle dikiş dikilmesi, ipek düğmeler kullanılması caizdir. Palto ve yatak astarlarının ipekten olması mubahtır. Çünkü bu astarlar bizzat giysi ve yatak değildirler. Bu astarlarla, insanların gözlerinden gizlenmektedir. Dolayısıyla bunda bir övünmek ve böbürlenme sözkonusu değildir.
Erkeğin safran bitkisiyle boyanmış elbiseyi, hâlis kırmızı renkteki giysiyi giymesi mekruhtur. Hâlis kırmızı renkli bir astarla astarlansa bile, başka renklerin karışık olduğu kırmızı renkli bir giysiyi giymek mekruh değildir. Safran bitkisiyle boyanmış bir giysiyi, gelinlerin baş örtüsü şeklinde başa konulup salıverilen ve taylesan denen başlığı giymek mekruhtur. Kadına gelince onun, ipek giysi giymesi ve her türlü kullanım şekliyle kullanması helâldir. Hangi renkle boyalı olursa olsun her renkteki elbiseyi giymesi de aynı şekilde helâldir.
Hanefîler dediler ki: İpek böceğinden elde edilen ipekten yapılmış elbiseyi erkeğin zaruret dışında giymesi haramdır. Ama ipeği sergi olarak kullanması, üzerinde yatması, yastık olarak kullanması meşhur görüşe göre caizdir. Uzunluğu parmak boyunu aşsa bile, eni dört parmak genişliğinde olan ipek parçasını kullanması da. caizdir. Elbise süs ve nakısının, fes ve takke düğmesinin veya bağının, dört parmak genişliğinden fazla olmaması kaydıyla ipekten olması caizdir. Elb´ise kenarına dört parmak genişliğinde ipek bant konulması da caizdir. Cübbenin yakasına, kaftanın eteğine vurulan ipek şerit de, belirtilen ölçüden fazla olmamak şartıyla helâldir. Aynı şekilde şalvar veya don uçkurunun yukarıda belirtilen ölçüyü aşmaması şartıyla ipekten yapılması caizdir. Uçkurun ipekten yapılmasıysa, sahîh görüşe göre mekruh olmakla birlikte helâl olur. İpeğin gömleğin alt tarafına pervaz kılınmasında bir sakınca yoktur. Ama gömleğe astar olarak İpek kullanılması mekruhtur.
Hanefî mezhebinin meşhur görüşüne göre, arada bir perde bulunarak da giyilse, ipekten mamul giysiler erkeklere haramdır. Ebû Hanîfe´den nakledildiğine göre ipekli giysi, vücûda temas ederse giyilmesi haram olur. Ama ipekli giysi ile vücûd arasında bir perde bulunursa haram olmaz. Bu, büyük bir ruhsattır. Erkeklerin hâlis ipek (Dibâç) ten yapılmış cibinlik içinde uyumaları caizdir.
İpekten yapılmış veya üzerinde dört parmak miktarından fazla olan ipekle işlenmiş nakışlı, kalensüveadı verilen külah ve takkeleri giymek mekruhtur.
İpekten yapılmış para keselerini kullanmak helâldir. Muska ve benzeri vücûda asılan şeylerin keseleri ipekten yapılmış olursa erkeklerin bunları takınmaları mekruh olur.
İpekten yapılmış seccade üzerinde namaz kılmak kerahetsiz olarak caizdir. Saatin kulpuna takılan, teşbihe geçirilen ipin, terazi ve anahtar ipinin, mürekkep hokkası kılıfının ipekten olması caizdir. Aynı şekilde ipek kağıt üzerine yazı yazmak, mushaf çantasının ipekten olması, kapı ve pencerelere çekilen perdelerin ipekten olması meşhur görüşe göre caizdir. Çocuğun yattığı yerin ve yatağının üzerine ipek divan örtüsü koymak caizdir. Ama ipek kılıflı yorganı örtünmek mekruhtur.
Mâlikîler dediler ki: Baliğ olan erkeklerin ipek elbiseler giymeleri haramdır. Küçüklerin bunları giymelerine gelince; bazısı helâl, bazısı haram ve bazısı da mekruh olduğunu söylemişlerdir. Bu mezhebe göre uyuz hastalığını veya bitleri gidermek, ya da benzeri maksatlarla ipek elbiseler giymek caiz değildir. Savaşta ipek giymek de caiz değildir. Hanımı ipek sergi üzerine oturan bir erkeğin de ona tâbi olarak, birlikte ipek sergi üzerinde oturması haramdır. Bazı kimseler, erkeğin hanımına tâbi olarak onunla birlikte oturmasının caiz olacağını söylemişlerdir. Divan örtüsünün, ipek sergi üzerine konulması, haramlığı ortadan kaldırmaz.
İpekle astarlanmış, ipekle çarşaflanmış, ipekle yazılmış giysiyi giymek helâl değildir. Ama İpek miktarı bir parmak miktarından daha az olursa helâldir. Bundan fazla olup bir parmakla dört parmak genişliği kadar olursa giyilmesi mekruh olur. Bazıları, bu kadar olunca da giymenin caiz olacağını söylemişlerdir. Dört parmak genişliğinden fazla olursa giyilmesi haram olur. Üzerinde oturmayıp da ipeği kapı ve pencerelere perde olarak asmak, kerâhetsiz olarak caizdir. Mushafı ipek üzerine yazmak da kerahetsiz olarak caizdir. Ama boylam ipleri ipekten, enlem ipleri yün, pamuk, ya da ketenden dokunmuş kumaştan giysi giymek, doğru görüşe göre mekruhtur. Kadınların ipek giysi giyinmeleri ve ipekten yapılmış eşyayı kullanmaları helâldir. (El ve yüz gibi) organları silmek için böbürlenmeye kaçmaksızm ipek mendil kullanmak helâldir. Yemek yerken kişinin önüne koyduğu peşkirin ipekten olması mekruhtur.
Boylam ipleri ipek, enlem ipleri yün, pamuk, keten ve benzeri maddelerden olan kumaşı giymek helâldir. Enlem ipleri ipek, boylam ipleri ise pamuk olan kumaşı giymek sâdece savaş hâlinde helâl olur. Hem enlem, hem boylam ipleri ipek olan kumaştan yapılmış giysiyi sâdece savaş hâlinde giymek helâl olur. Ne var ki böyle bir giysi içinde namaz kılınamaz. Fakat, düşman saldırısından korkulursa, bunlarla namaz da kılınabilir. İpek giysiyi savaşta giymek iki sebebten dolayı helâl olur:
1- Silâhın zararını önleyecek derecede kalın olması.
2- Düşmana karşı heybetli görünmek ve onların kalbinde korku peyda etmek.
Bu iki şartın gerçekleşmemesi durumunda, ipekli giysileri barış zamanında giymek helâl olmadığı gibi, savaş zamanında giymek de helâl olmaz.
Erkeğin sarı ve kırmızı renkte safranla boyalı elbiseyi giymesi, meşhur kavle göre mekruhtur. Bazıları, diğer renkteki elbiseleri giymek mekruh olmadığı gibi, sarı ve kırmızı renkteki elbiseleri giymenin de mekruh olmadığı görüşündedirler. Kadınlara gelince, onların ipek giysiler giymeleri ve her türlü kullanım şekliyle, ipek eşya kullanmaları helâl olur. Her renkteki elbiseleri giymeleri de helâl olur.