- Gıda maddesi satışı ve stokçuluğu

Adsense kodları


Gıda maddesi satışı ve stokçuluğu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Mon 13 December 2010, 11:49 am GMT +0200
Bâb: Gıda Maddesi Satışı Ve Stokçuluğu

 

215- Ali bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize Amr b. Dinar'dan, o ez-Zührî'den, o Mâlik b. Evs'in Ömer b. el-Hattâb (ra) vasıtasıyla Allah Resûlü'nün (sav) şöyle buyurduğunu nakletmiştir:

Altının altın ile peşin dışındaki satışı faizdir, buğdayın buğday ile peşin dışındaki satışı faizdir, hurmanın hurma ile peşin dışındaki satışı faizdir, arpanın arpa ile peşin dışındaki satışı faizdir.[4]

 
Şerh
 

"Süfyân" b. Uyeyne'dir. ifadesinde altının altın karşılığı ve peşin esasta satışı olmadıkça faiz olacağı bildirilmiştir.

Altının altın ile peşin dışındaki satışı faiz-

 
Hüküm
 

Riba (faiz), satış ve selem muamelesi bakımından sadece şu altı cins malda olur: Hurma, buğday, arpa, tuz, altın ve gümüş.

Borç ise her şeyde olabilir. Daha fazlasına veya daha azma almak yahut başka bir türünü almak için borç vermek asla helâl olmaz. Ancak borç olarak verdiği şeyin nevi ve miktarı kadar alabilir.

Alış-veriş ve selem ile borç verme muameleleri arasındaki fark şudur: Alış-veriş ve selem, bir çeşit mal ile bir başka çeşit mal veya bir çeşit mal ile aynı çeşit malın el değiştirmesidir. Borç verme ise ancak aynı çeşit mal ile yapılabilir.

Sadece altı çeşit malda faiz işlemi olabileceğinde sahabe icmâ etmiştir.

 
Ders
 

Faiz, bir toplumda haksızlık ve zulmün ileri düzeyde olduğununun ve orada ekonomik hayatın kötü durumda bulunduğunun en canlı göstergesidir. Ekonomik hayatı canlı ve gelirin adil paylaşıldığı bir toplumda faize iltifat edilmez. Faiz, insanlar arasındaki yardımlaşma ve dayanışmayı öldürerek, her şeyin bir çıkar beklentisiyle yapılması sonucunu doğuran çirkin bir adettir.

Son din olarak insanlığa gönderilen İslamiyet, faiz üzerinde özellikle durmuş ve bir çok ayet-i kerimede faizin kötülüğüne dikkat çekilmiştir. Bunun muhtemel sebeplerinden biri de bu son ümmetin fitnelerinden birinin faiz olmasıdır.
 
Bâb: Din Kardeşinin Alışverişi Üzerine Alışverişte Bulunmak

 

216- İsmail bize anlatarak dedi ki: Mâlik, Nâfi'den, o Abdullah b. Ömer'den (ra) şöyle dediğini nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Biriniz kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın.[5]

 
Şerh
 

Biriniz kardeşinin satışı üzerine satış yapmasın" ifadesinde Müslümanların alışverişte uymaları gereken kurallardan birine dikkat çekilmektedir!

 
Hüküm
 

Kişinin, din kardeşi izin vermedikçe onun alışverişi üzerine alışverişte bulunması tahrimen mekruhtur. Din kardeşinin dünürlüğü üzerine dünürcü göndermek de ayhı hükümdedir.

 
Ders

 
Bir Müslüman, bir din kardeşinin ettiği pazarlığın ve yaptığı anlaşmanın üzerine giderek onu bozmak ve kendi lehine başka bir pazarlıkta bulunmak günahını asla işlememelîdir. Çünkü bu, ticari ahlakı bozacak ve zararı ileride kendisine dokunacak bir ahlaksızlıktır. Bu ve benzeri girişimlere ses çıkarmamak da kötülüğün yayılmasına ve gün gelip ondan sakındıklarını düşünenleri kuşatmasına yol açacaktır.

 
Bâb: Müslüman Kardeşinin Alışverişi Üzerine İş Yapmaz, Pazarlığı Üzerine Pazarlık Etmez

 

217- Ali b. Abdillah bize anlatarak dedi ki: Süfyân bize ez-Zührî'den, o Saîd b. el-Müseyyeb'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resûiü (sav) şehirlinin köylü adına (malını) satmasını yasakladı ve şöyle buyurdu: Müşteri kızıştırmayın. Bir kimsenin kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapması doğru değildir. Hiç kimse kardeşinin dünürlüğü üzerine kalkıp dünürcü göndermesin. Hiçbir kadın da ka-bındakini boşaltmak için (başka bir kadının) boşanmasını istemesin.[6]

 
Şerh
 

Allah Resulü (sav) şehirlinin köylü adına malını satmasını yasakladı" ifadesinde ticaret hukukyla ilgili bir kural konulmaktadır.

Müşteri kızıştırmayın", yani bir ürünü daha yüksek fiyattan satabilmek için insanları yanıltmayın, demektir ki bu da başka bir kuraldır.

Hiçbir kadın da kabındakini boşaltmak için (başka bir kadının) boşanmasını istemesin" ifadesiyle de sosyal ilişkiler bakımından belirleyici bir başka kural konmaktadır. Bu kurala göre bir kadın,   kendi nikahı için başka bir kadının boşanmasını şart koşmamalıdır.

 
Hüküm
 

Başka birinin alışverişi üzerine alışveriş yapmak haramdır. Alimlerin görüşleri budur. Bu tür alışverişi şöyle açıklayabiliriz: Alıp almama hakkının sabit olduğu bir sırada başka biri her hangi bir ürünü satın alma durumunda olan kardeşine gider ve "Bu alışverişi yok say, sana daha düşük fiyatla vereyim" veya satıcı konumundakine giderek "Bu alışverişi boz, ben senden daha yüksek fiyatla alayım" der. Yahut ürünün ilk sahibine giderek "Sattığını geri al, ben senden daha yüksek bir fiyatla satın alayım" der. Ya da satıcıya giderek "Satışı iptal et, senden daha yüksek fiyatla satın alayım" der. Bunların tamamı, haram hükmündedir.

Pazarlıkta haram olan şekillere gelince, bunlardan biri satın almak istenen bir malı alıp sahibine şöyle demektir: "Bunu geri ver, ben sana aynısını daha düşük fiyata veya aynı fiyata vereyim.1' Pazarlığın bu ve benzeri şekilleri de haramdır. Şafiî mezhebinden bazıları, müşterinin açık ve kesin bir aldanma hâlinde bulunması durumunda satışın iptalinin sağlanmasını haram kapsamı dışında görmüşlerdir. İbni Hazm da bu görüşte olup "Din dürüstlüktür" hadisini buna delil göstermiştir.

 
Ders
 

Müslüman bir toplumun temeli dürüstlüğe ve şeffaflığa dayanmalıdır.

Bunun en açık göstergesi ise insanlar arası ticari ve sosyal ilişkilerde kendini gösterir. Yalan dolanın, başkalarının işlerini bozmanın, insanların ekmekleriyle oynamanın, ne pahasına olursa olsun kâr etme hırsının, aç gözlülük ve ticarette her şeyi mubah saymanın, başka insanların haklarını yok saymanın yaygın olduğu bir toplumun Müslüman bir toplum olmasının imkansızlığı bir yanda, böylesi bir toplumda insanlığın dahi hayat bulması imkansızdır. Bu gibi toplumlarda sosyal adalet olmayacağı için acılar giderek artar ve yapılan haksızlık ve zulümlerin ucu, bir gün onları mubah görenlere kadar dayanır. Unutmamak gerekir ki hayır ve hasenat ancak helal kazançlardan yapıldığında anlamlı olur. Zulüm ve haram ile, başkalarının hukuku çiğnenerek kazanılmış paraların dağıtılması, sahipleri açısından hebadan öte gitmez.

Bâb: Satıcının İnek Ve Devenin Sütünü Sağmayarak Memesini Şişkin Göstermekten Men Edilmesi

 

218- İbni Bükeyr bize anlatarak dedi ki: el-Leys bize Cafer b. Rebîa'dan, o el-A'rac'dan, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Develeri ve davarları sütlü görünsün diye sağmazlik etmeyin. Böyle bir hayvanı satın alan kimse onu sağdık­tan sonra iki şeyle muhayyer olur. Dilerse onu tutar, dilerse bir sâ hur-ma ile gen verir.[7]

 
Şerh
 

Develeri ve davarları sütlü görünsünler diye sağmazlık etmeyin" yani, sütlerini sağmayarak memelerinde biriktirmeyin. Bâb başlığında geçmesine rağmen hadiste inek türü geçmemektedir.

"Bu haliyle onları satın alan kimse", yani sütü sağılmadığı için memeleri şişkin vaziyetteki hayvanları satın alan kişi.

Hayvanları sağdıktan sonra iki şeyle muhayyer olur." Burada müşteri hayvanı sağıp memeleri tabii hâline döndükten sonra seçme hakkına aahip olur. Çünkü memelerin şişkinliğinin yapay olduğu ortaya çıkmıştır.

Dilerse onu tutar, dilerse geri verir" müşteri hayvanı elinde tutarsa, alışverişi tasdik etmiş ve geçerli kılmış olur. Peki hayvanın bu hâlini kabul ederek aldıktan sonra başka bir kusuru ile karşılaşırsa, bir sâ hurma ile geri verme hakkı olur mu? İşte bu noktada ihtilaf edilmiştir. Şâfıî mezhebine göre sahih görüş geri verilebileceği yönündedir. Mâlikîlerde ise iki farklı görüş mevcuttur. bir sâ hurma ile" ifadesinde, hayvanın sağım bedeli olarak bir sâ hurma verilmesi gerektiği hükme bağlanmıştır.

 
Hüküm
 

Hanefî mezhebine göre böyle bir hayvan satın alan kimse, onu üç günlük muhayyerlik süresi içinde sahibine iade edebilir. Sağdığı sütü de tazmin eder. Bu sürenin dolmasından sonra alışverişi onaylamış olacağından iade hakkı ortadan kalkar.

 
Ders
 

Ticarette en büyük sermaye sanılanın aksine para değil dürüstlüktür. "Din dürüstlüktür" hadisini sürekli duyan bir Müslümamn böyle eğri yollara tevessül etmesini anlamak zor olmakla beraber, beşerî zafoçtle izah etmekten başka çare yoktur. İnancın kalbe, oradan ahlaka sinmes: be: Lisanda farklı süreçler izlediği için toplumda bu tür sahtekarların bulunması da bir vakıadır. Dinimiz, bu gibi kimseler karşısında diğer insanlara :;-\ûkunu savunabilmek için böyle kurallar koyma cihetine gitmiştir.
 
 
Bâb: Satıcının İnek Ve Devenin Sütünü Sağmayarak Memesini Şişkin Göstermekten Men Edilmesi


 

219- Abdullah b. Yusuf bize anlatarak dedi ki: Mâlik Vız cbu'z-Zinâd'dan, o el~A'rac'dan, o Ebû Hüreyre'den fra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Kervanı (pazara varmadan satın almak için) yoida karşılamayın, hiç kimse kardeşinin alışverişi ûisrine alışveriş etmesin, müşteri kızıştırmayın, şehirli kimse, köylü adma mal satmasın, davarın sütünü sağmazhk etmeyin, (sağılmayip memesi dsen) bir hayvanı satın alan kimse onu sağdıktan sonra iki şey aracında muhayyerdir. Eğer rıza gösterirse tutar, kızarsa bir sâ hurma ile hayvanı gen verir.[8]

 
Şerh
 

Bu hadis-i şerifin şerhi ve hükümleri için bir önceki 218 no.lu hadis-i şerife bakınız.
 
Bâb: Kişi Dilerse Sütü Memesinde Bırakılmış Hayvanı İade Eder

 

220- Muhammed b. Amr bize anlatarak dedi ki: el-Mekkî bize İbni Cüreyc'den, o Ziyâd'dan, o Abdurrahman b. Zeyd'in azatlısı Sâbit'ten, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Her kim, sütlü görünsün diye sağılmamış bir hayvan satın ahrsa, onu sağdığında eğer buna rıza gösterirse tutar, eğer kızarsa sağımına karşılık bir sâ hurma verir (ve iade eder).[9]

 
Şerh
 

Eğer kızarsa sağımına karşılık bir sâ hurma1' vererek iade eder. Bu hak, Peygamber Efendimizin bu hadisi ile sâbut olmuş bir haktır.

 
Hüküm
 

Hanefî mezhebine göre memesi sağılmayarak şişirilmiş (=musarrât) bir hayvan satın alan kimse, üç günlük bir muhayyerliğe sahiptir. Bu süre zarfinda dilerse hayvanı tutar, dilerse sağdığı süter karşılık bir sâ hurma vererek sahibine iade eder.
 
Bâb: Şehirli Köylü İçin Komisyon Karşılığı Mal Satmaz

 

221- el-Mekkî b. İbrahim bize anlatarak dedi ki: İbni Cüreyc bize İbni Şihâb'dan, o Saîd b. el-Müseyyeb'den, o Ebû Hüreyre'den (ra) şunu nakletti:

Allah Resulü (sav) buyurdu ki: Kişi, kardeşinin alışverişi üzerine alışveriş yapmaz, müşteri kızıştırmayın ve şehirlinin köylü namına mal satması olmaz.[10]

 
Şerh
 

Şehirlinin köylü namına mal satması olmaz" ifadesi, şehirli bir tüccarın köylünün malını onun adına komisyonla satması anlamındadır.

 
Hüküm
 

Burada amaç arz-talep dengesinde akıcılığın gerçekleşmesi için aradaki engellerin kalkmasıdır. Bunun sonunda üretici erindeki malları en yüksek fiyattan pazarlayabilecek, tüketici de ihtiyaçlarını kolaylıkla ve aracı bedeli ödemeksizin temin edecektir.

Ebû Hanife'ye göre, malın, üretici yolda karşılanarak satın alınması, belde halkına zarar veriyorsa mekruhtur. Üretici piyasa fiyatlarını öğrenince aldandığını anlarsa satışı bozabilir.

 
Ders
 

Allah Resûlü'nün (sav) ekonomiyle ilgili kural ve tavsiyeleri dikkatle

incelendiğinde, gerçek serbest pazarın ne olduğu, firsat eşitliği, haklı rekabet ve diğer modern prensiplerin temellerinin nasıl atıldığı daha iyi görülecektir.


[4] Buhârî, buyû/1990, 2025, 2028; Müslim, musâkât/2968; Tirmizî, buyû/1164; Nesâî, buyû/4482; Ebû Dâvud, buyû/2906; İbn Mâce, ticârât/2244, 2250; İbn Hanbel, mus-nedu'i-aşereti'i-mubeşşere/157, 231^297; Mâlik,
buyû/1152; Dârimî, buyû/2465

[5] Buhârî, buyû/1995, 2020, nikâh/4746; Müslim, nikâh/2530-2531, buyû/2786-2787; Tirmizî, buyû/1213; Nesâî, nikâh/3191, buyû/4428; Ebû Dâvud, nikâh/1783, buyû/2979; İbn Mâce, îicârât^Z 162; İbn Hanbel, musnedu'l-müksirîn/4492; Mâlik/nikâh/965, buyu/i 188; Dârimî, nikâh/2454.

[6] Buharı, buyu/1996, 2004, 2006-2007, 2015, 2017, şurût//2522, 2575, nikâh/4755, kader/6111; Müslim,zekât/I789, nikâh/2532-2535, buyû/2788-2791; Tirmizî, nikâh/1053, talâk/1111, buyû/3142, 1172-1173, 1225; Nesâî, nikâh/3187-3190, buyû/4411-4413, 4435, 4420, 4426, 4430-4431; Ebû Dâvud, nikâh/1781, buyû/2980-2981, 2986-2988; İbn Mâce, nikâh/1857, ticârât/2163, 2165-2166, 2169, 2230; İbn Hanbel, bakî musnedi!l-müksirîn/6950, 7004, 7011, 7976, 7144, 7211, 7373, 7753, 7863, 8363, 8365, 8579, 8644-8645, 8757, 8854, 8898, 8942, 8959, 9028, 9153, 9192, 9520, 9547, 9572, 9581, 9623, 9678, 9828, 9845, 9876, 9887, 9925, 9953, 9971, 10111, 10181, 10197, 10237, 10271, 10294, 10377, 10434; Malik, nikâh/964; Dârimî, nikâh/2080, buyû/2440, 2453

[7] Bkz. 217 no.lu hadis-i şerif.

[8] Bkz217no.luhadis-i şerif.

[9] Bkz. 217 no.lu hadis-i şerif.

[10] Bkz. 217 no.lu hadis-i şerif