- Gerçekte Mefsedet Olan Bîr Şey

Adsense kodları


Gerçekte Mefsedet Olan Bîr Şey

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
seymanur K
Wed 14 September 2011, 10:41 am GMT +0200
Gerçekte Mefsedet Olan Bîr Şeyi Vacip Ya Damendup Zannederek Yapma


Hakimin şer'î delillere dayanarak doğru olduğunu zannettiği bir şeye hükmetmesi, abdestsiz kimsenin abdestli olduğunu zannederek namaz kıl­ması, müslüman olduğu zannedilen bir kimsenin cenaze namazının kılınma­sı, daha önce bilinen bir meselenin aynen devam ettiği zannedilerek o konu­da şahitlik yapılması vb. durumlarda kişinin gerçekte yanıldığının ortaya çıkması örneklerinde olduğu gibi hakikatte mefsedet olan bir fiili, vacip ya da mendup olduğunu zannederek yapan bir kimsenin hatası, tıpkı bir önce­ki başlıkta belirtilen kimse gibi mazur görülür. Bu kimseler ayrıca niyetlerin­den ötürü sevaba nail olur. Hatta abdestsiz namaz kılan kimse, namaz esna­sında yaptığı, abdes tin şart olmadığı şeylerden ötürü de sevaba nail olur. Bir kimse, ölüm tehlikesiyle karşı karşıya olan birine hayatını kurtarmak için bil­meden zehirli yemek yedirse ve şahıs ölse, yediren kimse yemek yedirdiği için değil ama sırf niyetinden ötürü sevap kazanır. Diyeti âkilesi, kefareti ise kendisi öder. Bunun benzeri örnekler çoktur.

Acıkan kimse zehirli olduğunu bilmediği bir yemekten yiyip ölse, âkilesi-nin diyet ödemesi gerekmez, insanın kendi kendisim öldürdüğü her durum­da olduğu gibi kendi malından kefaret ödenmesi gerekip gerekmediği konu­su ihtilaflıdır.

[Allah'a İtaatsizliğe Götüren Şeyler]

Günahların temelinde dört şey vardır:

a- Şehvet ve hazlar.

b- Sıkıntı veren şeylerden hoşlanmama.

c- Allah'a itaatin iki dünya maslahatını elde edip mefsedetini defetme, ita-

atsizliğin ise iki dünya mefsedetini elde edip maslahatını defetme an­lamına geldiğinden gaflet.

d- Allah'ın yüceliğinden, ululuğundan gaflet. Günah işleyen kimse bunu göz önüne alsa haya, Allah korkusu, Allah'ın yüceliğini tanıma onu Allah'a karşı gelmekten alıkoyar.

Haz ve şehvetlere olan meyil geçmiş ve gelecek kavimleri helak etmiştir. Hz. Adem ve Hz. Havva'nın ebedi olmaya meyilleri olmasaydı ve yine ya­saklanan ağaçtan yemelerinin hüsran ve korku içerisinde cennet nimetlerin­den ayrılıp, dünyanın geçim sıkıntılarına ve bir çok afetlerine duçar olmak üzere Allah'ın "Ben size o ağacı yasaklamadım mı ve şeytan size apaçık bir düşmandır demedim mi?" [31] ayet-i celilesi ile azarlamasından ötürü mahcu­biyet duyarak cennetten çıkarılmaları şeklinde bir mefsedete sebep olacağı konusunda cehaletleri olmasaydı, o ağaca yaklaşmaz ve ondan yemezlerdi.

Putlara tapma, besleyici Özelliği olmayan ve hoşlanılmayan şeyleri yeme gibi hiçbir hazzı olmayan bir konuda Allah'a itaatsizlik etme, daha büyük günahtır. Zira böyle bir durumda insanı günaha meylettirecek, götürecek hiçbir şey yoktur. Onun için Hz. Peygamber şöyle buyurmuştur: "Allah (cc) kıyamet günü üç kimseyle ne konuşur ne de yüzlerine bakar; zina eden yaş­lı kimse, yalan söyleyen hükümdar ve kibirlenen fakir kimse." [32]

Şöyle bir soru sorulabilir: Cinsel ilişki kötüdür, bundan ötürü injpnlar bu­nu açıkça ifade etmekten kaçınırlar. Hatta kinaye yoluyla bile belirtmekten kaçınırlar. O halde cinsel ilişki son derece kötü bir şey olmasına rağmen ni­ye mubah kılındı?

Buna şöyle cevap veririz: Zira cinsel ilişkinin birçok maslahatı vardır. Göz­leri harama bakmaktan korur, eşler arasında sevgi ve hoşgörünün yerleşmesi­ne sebep olur, eşlerden her biri diğerine karşı daha yumuşak huylu olur ve neslin artmasına sebep olur ki peygamberler kıyamet gününde ümmetlerinin çokluğuyla övünür. Neslin artmasının dünyada da faydaları vardır; doğan ço­cuk salih bir kul olursa onun duasıyla Allah ana babasının derecesini yüksel­tir, şayet çocuk küçükken ana babası ölürse Allah onu ana babasına şefaatçi kı­lar. Geride henüz günaha girmemiş üç çocuk bırakarak ölen kimseye cehen­nem ateşi dokunmaz. Sadece herkesin cehenneme girip takva sahiplerinin ora­dan kurtarılacağı konusunda Allah'ın Kuran'da yer alan yemini yerine gelsin diye cehennemi görür. Eğer çocuk büyüyünce kafir ve isyankar olursa ana ba­bası onu besleyip büyütme, zahmetlere katlanma ve ona iyilik yapmaları sebe­biyle sevap alırlar. Bu ve benzeri birçok önemli maslahatlar içermesi hasebiy­le cinsel ilişkinin kötü tarafı büyük maslahatlar içinde kaybolur.

Bu maslahatları içerme açısından livata böyle değildir. Livatadan haz al­ma da herkes için söz konusu değildir. Bilakis sadece büyük çoğunluğun haz duyduğu kendi fıtratlarına uygun tabii durumdan çıkmış bayağı kimseler li­vatadan haz duyar.

Bazen cinsel ilişkide bulunmaksızın, huzur bulma ve faydalanmak için nikah mubah görülmüştür. Cinsel ilişkiye gücü yetmeyenlerin nikahlanma-sı misal olarak verilebilir. En doğru görüşe göre böyle bir nikahta çocuk dün­yaya gelirse nesebi babaya bağlanmaz.


[31] Araf 22

[32] Müslim, Kitatıu'1-birr, 4/2023