hafiza aise
Sun 1 July 2012, 09:04 am GMT +0200
Geleneği gözden geçirmek
Ahmet TERZİOĞLU • 61. Sayı / KÜLTÜR SANATGeleneği gözden geçirmek
İstanbul Modern Sanat Müzesi, “Gelenekten Çağdaşa” başlıklı sergiyle uzun yıllardır Türkiye’nin entelektüel gündemini meşgul eden bir meseleyi sanat özelinde ele alıyor. İlk Batılılaşma hamlelerinden bu yana, gelenekle modern arasındaki ilişkiye odaklanan sergi, tarihle modernliğin sanatçılar tarafından nasıl sorunsallaştırıldığını ve estetik bir boyut kazandırılarak nasıl farklı bir açıdan inşa edilebileceğini göstermeyi amaçlıyor.
İstanbul Modern Sanat Müzesi'nde, 17 Şubat’ta Süreli Sergiler Salonu’nda açılan ve 23 Mayıs’a kadar devam edecek olan sergide Erol Akyavaş, İsmet Doğan, İnci Eviner, Bedri Rahmi Eyüboğlu, Selma Gürbüz, Ergin İnan, Balkan Naci İslimyeli, Murat Morova ve Ekrem Yalçındağ’ın çalışmaları yer alacak.
Sergi, videodan resme ve yerleştirmeden fotoğrafa kadar uzanan geniş bir ürün skalasına sahip. Sanatçıların farklı dönemlerinde ortaya koydukları çalışmaların yanı sıra, modern sanatımızın geçmişini de ele almak maksadıyla, hat, minyatür, vitray, tekstil, tombak, halı gibi objeler de sergilenecek.
Lidyalılar ve Dünyaları
Tarihte çok önemli bir yerde duran Lidyalıların yaşayış tarzları, kültürleri ve insanlığa yaptıkları katkılar hakkında bilgi edinmek, kısacası Lidyalıların dünyalarını deneyimlemek isteyenler için, “Lidyalılar ve Dünyaları” sergisi bulunmaz bir fırsat sunuyor.
10:00-19:00 saatleri arasında, 15 Mayıs 2010 tarihine dek ziyaret edilebilecek sergi, Yapı Kredi Vedat Nedim Tör Müzesi’nde.
Üç metropolde üç zaman
26 Ocak’ta İstanbul Modern Fotoğraf Sergileri Küratörü Engin Özendes, Moskova Fotoğrafevi Müzesi Müdürü Olga Sviblova ve Selanik Fotoğraf Müzesi Müdürü Vangelis Ioakimidis’in katıldıkları basın toplantısıyla tanıtılan “İçimizdeki Zaman” başlıklı sergide, Türkiye, Rusya ve Yunanistan’dan fotoğrafçıların yapıtları yer alıyor. Serginin önemli özelliklerinden biri de, üç ülkenin sanatçılarının eserlerinin birarada yer alacağı ilk sergi olması. Sergide her üç ülkeden 5, toplam 15 fotoğrafçının, Engin Özendes, Olga Sviblova ve Vangelis Ioakimidis tarafından seçilen 151 fotoğrafı yer alıyor.
Sergi, 27 Ocak-16 Mayıs 2010 tarihleri arasında İstanbul Modern Fotoğraf Galerisi’nde, Mart 2010’da Moskova Uluslararası Fotoğraf Bienali’nde, Nisan 2010’da Selanik Uluslararası Fotoğraf Bienali’nde açılacak ve Nisan-Mayıs aylarında her üç ülkede aynı anda sergilenecek.
Orijinali olmayan kopyalar
Fantastik bir dünyanın ortasında doğan kurmaca karakterlerin masumiyetinden dem vuran Sarkis’in vitray serisi, orijinalden yoksun kopyaların sanat dünyasını sardığı bir çağda ticaretin, sanatın içerisindeki yerine dair önemli bir fotoğraf sunuyor.
Ulusal sanat gündemimizi uzun süredir İstanbul Modern Sanat'ta gerçekleştirilen retrospektifi ve sergiye bağlı yan etkinliklerle meşgul eden Sarkis, Les Vitraux des Innocents (Masumların Vitrayları) serisi ile yeniden gündemin baş köşesine yerleşiyor. Masumların Vitrayları, John Ronald Reuel Tolkien’in önemli eseri Yüzüklerin Efendisi serisinin bir uyarlaması olan 10 adet vitraydan meydana geliyor.
Sanatçının eserin ruhuna ters biçimde mizahi bir bakış açısıyla yaklaştığı karakterler, özleri itibariyle masumiyetten çok uzaktalar. Sarkis, Tolkein'in dünyasını vitrayların içine sıkıştırarak, onları masumlaştırdığını öne sürüyor. Art Basel 40’ta ilk kez sergilenen vitray serisi, sanatçının 2009 senesi itibariyle İstanbul Modern’de gerçekleştirilen retrospektif sergisi Site’de de yer almıştı. Ayrıca vitray serisi, 2010 yılında Centre Pompidou ve Cenevre Çağdaş Sanat Müzesi’nde gerçekleştirilecek Sarkis’in kişisel sergilerinde de yer alacak.
Bu bağlamda vitray serisiyle aynı başlığı taşıyan kitap, Sarkis'in eserlerini kalıcı kılmak amacıyla Galerist bünyesinde hazırlanmış. Bülent Erkmen tarafından tasarlanan kitapta, Fransız yazar Frederic Boyer’in vitray serisi için özel olarak hazırladığı ve 20 ayrı şiirden oluşan bir yazı dizisi, Orçun Türkay'ın çevirisiyle vitraylara eşlik edecek.
700 adet basılan Les Vitraux des Innocents, Galerist’ten temin edilebilecek. Fantastik bir dünyanın ortasında doğan kurmaca karakterlerin masumiyetinden dem vuran vitray serisi, orijinalden yoksun kopyaların sanat dünyasını sardığı bir çağda ticaretin, sanatın içerisindeki yerine dair önemli bir fotoğraf sunuyor. Bununla da yetinmiyor; Sarkis'in kendi kendisini durmadan çoğaltan eserlerinden biri olan Les Vitraux Des Innocents, Tolkein karakterlerine masumiyete terfi olanağı sunarken, sanatın masumiyet çağının ne kadar geride kaldığını da ortaya koyuyor.
Closky’den anlamını yitiren raslantılar
Marcel Duchamp ödülüne layık görülen Claude Closky, küratörlüğünü Ali Akay'ın gerçekleştirdiği bir sergiyle İstanbullu sanatseverlerle buluşuyor.
“Yazı mı Tura mı” adlı sergide, Closky izleyicilerine sükûnetle sanat üzerine vermek istediği karmaşık mesajları iletiyor. Closky'nin sergisi, sanat tarihinin yakın zamanına, enformasyon ve haberler dünyasına, gündelik yaşamın tüketim toplumunun markalarına, kelimeler arasındaki imajlarda ve seslerdeki yankılara ve yakınlıklara ait ilişkiler yığınını gözler önüne seriyor. Ali Akay, serginin temel amacının imajlar ve imajların anlam ve anlamsızlığı üzerine düşündürmek olduğunu belirtiyor.
Gerçekliğin ufalanışı üzerine inşa edilmiş bir örnek uzay olarak tanımlanabilecek sergi, 6 Mart’a kadar Akbank Sanat’ta ziyaretçilerini bekliyor.