- Geçmişteki Olaylar

Adsense kodları


Geçmişteki Olaylar

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Mon 27 September 2010, 08:01 am GMT +0200
                                                         Geçmişteki Olaylar:
 


Taraflardan herbirinin, geçmişteki sayfaları açması, başından geçenleri karşı tarafa anlatıp onu bundan haberdar etmesi meselesine gelince, bu olaylardan her biri, evlilik hayatına indirilen bir darbedir. [910]

Yoksa taraflardan her biri, geçmişi konusunda karşı tarafı mı al­datacak? Yoksa herbiri, geçmişinde karşı cinsin kendisine nasıl hayran olduğunu mu anlatacak?

Allah, geçmişe bir perde çekmedi mi? Allah'ın üstüne perde çektiğini ifşa etmek bir suç değil mi?

Kendisi geçmişini ifşa etmese ve perdeyi aralamazsa belki Allah onu affedecekti, affedilmeye layık biri olurdu. Başka bir ifade ile, kendi­si geçmişte işlediği suçları gizler ve yaptığı kötülüklerin farkına vara­rak Allah'tan onları örtbas etmesini ve bağışlanmasını dileseydi, affedil­meyi hakkederdi.

Nitekim Yüce Allah, eşler arasında geçen gizli hususların başkalarına anlatılmasını yasaklamıştır.

Esma bint Yezîd anlatıyor: Kendisinin de bulunduğu bir mecliste Rasulüllah'm (s.a.v.) yanında kadın-erkek bir topluluk oturuyordu. Ra-sulüllah: "Belki de erkek, gidip hanımıyla ne yaptıklarını, kadın da kocasıyla ne yaptıklarını anlatıyordur" buyurdu. Oradakiler, birşey demeden sustular. Esma diyor ki: Evet ya Rasulallah! Erkekler de anlatıyor, kadınlar da, dedim. Buyurdu ki: "Sakın yap­mayın. Bu, bir şeytanın, dişi bir şeytanla karşılaşıp insanların gözü önünde onunla yatması gibidir.[911]

Said el-Hudrî de, Rasulullah'ın (s.a.v.) şöyle buyurduğunu rivayet eder:

"Kıyamet gününde Allah katında menzilesi en kötü kişi, karısının ona söylediği gizli sırrını yayan kişidir. [912]

Aslında müellifin kendisi, bu hatalı felsefenin Avrupa ve Amerika'da doğurduğu kötü sonucu hayatın içinde vukubulmuş olayları aktarırken, bizi ona cevap verme külfetinden kurtarmaktadır- Şöyle ki:

Müellif, Kuzey Avrupa ülkelerinin birinde bazı din adamlarının, evlilik ayini için kendilerine müracaat eden kadınlar arasında hamile olanların oranlarının büyümesinden şikayet ettiklerini zikretmektedir.

Sözlülerin oynaşarak ve şakalaşarak duygularını dile getirmeleri­ni teşvik eden ve bunun, evliliklerini çabuklaştıracağını, artık herbiri-nin, diğerine ait olduğu duygusunu geliştireceğini söyleyenlerin aslında bunu garip karşılamamaları gerekir.

Haddi zatında bu düşüncede olanların bir kısmı, sözlülerin hiçbir kayıt ve şarta tabi olmadıklarım hattâ cinsî duygularını tatmin etme­lerinin normal karşılanması gerektiğim söylerler.[913]