sidretül münteha
Thu 13 October 2011, 03:54 pm GMT +0200
4. Gebenin, Hastanın Ve Cephede Bulunan Kişilerin Mallarının Durumu
îmam Malik der: Gebe bir kadının vasiyeti ve malında verdiği hükümleri ve bu kadın için caiz olan şeyler hakkında işittiğimin en güzeli şudur: Gebe kadın da hastaya benzer, hastalık korkutmayacak derecede hafifse böyle bir hasta malında istediğini yapar. Eğer hastalık korkulacak derecede şiddetli ise bu hasta, ancak malının üçte birinde tasarruf hakkına sahiptir.
imam Malik der ki: Gebe kadın da böyledir. îlk gebeliği müjde ve sevinçten ibarettir. Hastalık ve korkulacak bir şey sayılmaz. Zira Yüce Allah Kur'an-ı Kerim'inde şöyle buyurur: «Biz ona (hz. İbrahim'in hanımı Sâre) Ishakı müjdeledik. Ishak'dan sonra hafif bir rahatsızlık hissetti Yakub'u verdik»[10] «(Havva) hamile kaldı. Zaman geçip hamileliği ağırlasınca (karnında çocuk büyüyünce) Adem'le birlikte Rablerine şöyle dua ettiler: Ya Rabbi! Sen bize iyi bir çocuk verirsen, biz elbette şükredenlerden oluruz.»[11]
Hamile bir kadın ağirlaşınca yalnız malının üçte birinde hüküm verebilir. Malının hepsinde tasarruf edebileceği süre, ilk altı ayın tamamıdır. Yüce Allah, Kitabı Kur'an-ı Kerim'de «Anneler çocuklarını tam iki sene emzirirler»[12]«Çocuğa gebe kalmakla, çocuğun anneden ayrılma süresi otuz aydır»[13] buyurmuştur. Hamile olduğu günden itibaren altı ay geçen bir kadın, yalnız malının üçte birinde söz sahibidir.
imam Malik, cephede harbeden bir adam hakkında der ki: Bu adam cepheden düşmana hücum edince malının yalnız üçte birinde söz sahibi olur. Bu adam harbettiği müddetçe gebe kadın ve Ölüm korkusu olan hastaya benzer.
[10] Hud,71
[11] AVaf, 189
[12] Bakara, 233
[13] Ahkaf, 15.