- Gazneli Mahmur rüşvetçi memurunu nasıl yakaladı

Adsense kodları


Gazneli Mahmur rüşvetçi memurunu nasıl yakaladı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Sat 15 September 2012, 01:19 pm GMT +0200
GAZNELİ MAHMUD, RÜŞVETÇİ MEMURUNU NASIL YAKALADI?

Elbise değiştirerek halk arasında gezen hükümdarların içinde Sultan Gazneli Mahmud’un ayrı bir yeri vardır.
Yine bir gün sıradan bir adam kıyafetiyle çarşı, pazar gezerken, bir hükûmet memurunun rüşvet alıp, haram para yediği söylentisini duyar.
Halk arasındaki bu söylentinin ne dereceye kadar doğru olduğunu tahkik için bir istihbaratçı vazifelendirir.
Aradan uzun zaman geçmesine rağmen, istihbarat memuru, şüphe edilen adamın, haram para yiyecek kadar mâneviyatı zayıf biri olup olmadığını teşhise yarayacak hiçbir delil getiremez.
Padişah, vazifelendirdiği adama kızar ve:
– Resûlüllah “Mü’minin ferasetinden korkun, o Allah’ın nûruyla nazar eder” buyurdular. Sizde hiç mi İlâhî Nûr’la bakış yok? diye çıkışır. Daha sonra da tahkikatı bizzat kendi üzerine alarak, bu adamın haram para yeyip yemeyeceğini hemen bir gecede tesbit edeceğini söyler.
Uzun bir süredir takip ettiği adamın iç dünyasının nasıl keşfedileceğini, sırrının nasıl ortaya çıkarılacağını merak eden görevli:
– Sultanım, bu adamın kalbine mi yarıp da bakacaksınız ki, iç âlemini bir gecede keşfedeceksiniz, bu nasıl olur? der.
Sultan Mahmud gür sesiyle tekrar hatırlatır:
– Sen Efendimizin hadîsini neden bilmezsin? Biz mü’miniz, İlâhî Nûr’la bakarız; bizim ferasetimizden kimse kurtulamaz!..
O gün akşam üzeri Sultan Mahmud, şüphelendiği memurunu çağırır.
– Şu elli altını al da, yarın sabah namazında herkesten evvel Ayasofya’ya namaza gelip, top kandilinin altında kendi âlemine dalmış olan bir dervişe ver. Sabah namazına erken gelmiş olmasının mükâfatı olsun, der.
Kese içindeki elli altını alan adam, o gece nasıl uyur bilinmez; fakat sabah erkenden Ayasofya’ya gider, top kandilinin altında cübbesine sarınmış vaziyette duran perişan kılıklı adamın önüne keseyi bırakır:
– Buyurun, bu size Sultan’ın hediyesidir, der.
Kendi âlemine dalmış görünen adam, başını kaldırmadan:
– Allah, verenden de, getirenden de razı olsun, diyerek keseyi iç cebine atar ve yine kendi âlemine dalar.
O gün öğle üzeri Sultan Mahmud’un, rüşvet aldığı söylenen memuru hapse attırdığı duyulur. Bu haber üzerine Sultanın bu işin sırrını nasıl çözdüğünü merak eden istihbarat uzmanı:
– Sultanım, bunun haram para yiyecek kadar zayıf karakterli biri olduğunu nasıl keşfettiniz? diye sorar. Padişah hadîsi yine tekrar ettikten sonra şöyle konuşur:
– Elli altını kendisine teslim ettiğim gecenin sabahında Ayasofya’ya gidip, top kandilinin altına, fakat bir derviş kılığına bürünerek ben oturdum. Bir müddet sonra, Sultan Mahmud gönderdi, diye önüme bırakılan bir keseyi de alıp cebime koydum. Namazdan sonra içini açıp baktığımda, koyduğum elli altından kırkbeşi alınmış, geriye sadece beş altın bırakılmış olduğunu gördüm.
Bu sebeble kırkbeş altını alan bu adamın haram yediğinde, fırsat buldukça halkımızdan rüşvet de alacağında şüphem kalmadı, memuriyetten azledip, hapse attırdım.
Evet, geliniz hadîs-i şerîfi tekrar edelim:
– Mü’minin ferasetinden korkunuz; çünkü o, Allah’ın Nûruyla nazar eder!

Ahmet Şahin