- Fıkıh bilenle bilmeyenin hali

Adsense kodları


Fıkıh bilenle bilmeyenin hali

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
hafiza aise
Thu 27 September 2012, 02:53 pm GMT +0200
Fıkıh bilenle bilmeyenin hali

Fıkıh bilenle bilmeyenin hali
Büyük fıkıh âlimi Abdullah bin Abbas namaz kılıyordu. Yanında ise tasavvuf âlimlerinden Tavus ile Atâ oturuyorlardı. Ansızın bir adam odaya girdi. Önce selâm verdi, hemen arkasından da sualini sordu:
? İçinizde fıkıh bilen kimdir? Ona bir sual soracağım.
Tavus ile Atâ, sualini sormasını istediler. Adam müşkülünü şöyle anlattı:
? Abdest aldıktan sonra, sık sık beyaz bir akıntı geliyor. Bundan dolayı huzursuz oluyor, üzülüyorum. Hattâ bu akıntı yüzünden gusletmem icabettiğini de zannediyorum. Ne dersiniz, idrar yolundan gelen bu akıntıdan sonra hemen gusül yapmam gerekir mi?
Atâ ile Tavus karşılıklı bakıştılar. Sonra durumu iyice anlamak için mukabil sual sordular:
? Geldiğini söylediğin akıntı, çocuğun ana rahmine düşmesine sebep olan akıntıdan mıdır?
? Evet, ta kendisi!
? Öyle ise, dediler, bu akıntı gelince sana gusül farz olur!
Adam bu cevaba çok üzüldü. Kederli şekilde kalkıp giderken ölenlerin arkasından okunan âyeti okuyordu: ?İnnâ lillâh ve innâ ileyhi râciûn!?
Bununla abdestten sonra sık sık gelen bu akıntı yüzünden üstüste gusletmesinin ne kadar zor olduğunu söylemek istiyor, hattâ bu kadar fazla guslün kendisine ölüm gibi geldiğini ima etmek istiyordu.

Tam bu sırada namazını bitiren Fıkıh âlimi Abdullah bin Abbas sordu:
? Sual sahibi nereye gitti?
? Şu tarafa doğru gitti. Hem de üzülerek, dediler.
? Hemen yetişin, onu bulup getirin, diyen Hazret-i İbn-i Abbas, dönerek Tavus ve Atâ Hazretleri?ne sordu:
? Siz bu adama abdest aldıktan sonra gelen (bahsettiği akıntıdan dolayı) gusül lâzım geleceğini hangi âyet ve hadîste gördünüz?
Cevap verdiler:
? Âyet ve hadîste bunun aynını görmedik. Ama çocuk doğmasına sebep olan akıntının gelmesiyle gusül lâzım geleceğini biliyoruz. Bu kesindir. İşte bu zattan da o akıntı gelmemiş midir?
? Hayır, gelmemiştir! Bu akıntı guslü gerektiren akıntıdan sayılmaz. Sorulması lâzım gelen başka hususlar vardı işin içinde. Onun aydınlanması lâzımdı ki doğru cevap verilsin.
Bu sırada yoldan çevrilen adam içeri girdi. Abdullah bin Abbas yeniden sordu:
? Abdest aldıktan sonra mesaneden geldiğini söylediğin o akıntı, sana lezzet vererek, şiddetle mi, yoksa zevk vermeden, yavaşça mı geliyor?
? Hiç zevk vermeden, hem de yavaşça, sızıntı halinde geliyor.
Bir sual daha sordu:
? Peki, bu akıntıdan sonra kendinde bir bitkinlik, yorgunluk hissediyor musun?
? Hayır, hiçbir bitkinlik ve yorgunluk hissetmiyorum!
Bu defa fıkıh âlimi kelimelere basa basa fetvasını verdi:
? Haydi git, bu akıntıdan dolayı sana gusül lâzım gelmez. Sadece abdestin bozulmuş olur, o kadar. Zira bu, sıhhî rahatsızlıktan dolayı gelen özür akıntısıdır; guslü farz kılan zevk akıntısı değildir!
Böylece adamı büyük bir sıkıntı ile huzursuzluktan kurtaran Abdullah bin Abbas, Resûl-i Ekrem Hazretleri?nden işittiği bir hadîsi de şöyle anlattı:
? Fıkıh bilen bir kişi, bilmeyen bin kişiden daha kuvvetli karşı koyar şeytana.
Anlaşılan, fıkhı tam bilmeyen bu muhterem zatlar, sual sahibini her defasında gusletmeye mecbur bırakacaklardı. Bunu yapmak ise kolay değildi. Bu fetva, onu vesveseye itmek, şeytana mağlûp etmekti.
Ama fıkıh ilmini tam bilen bir kişi ağır külfetten onu kurtarıp kolaya yöneltmiş, vesveseye fırsat bırakmamış. Şeytana karşı koydurmuştu.

Demek ki, fıkıh ilmi ihmal edilemez, basite alınıp da terkedilemez. Dinî hayatın kolaylığı ve doğruluğu ancak fıkıh ilmini bilmekle mümkündür. İşte bu mütevazi eser size bu kolay bilgiyi sağlayacaktır.
Bu mevzuda faydalı olursa gayesine ermiş, hedefine varmış demektir. Rabbimiz; bilmediğimizi öğrenirken, bildiğimizle de amel etmeyi nasip eylesin.

Dilerseniz mevzuumuzu bir diğer hadîs meâliyle bağlayalım:

? Allah kimin hayırlı kul olmasını dilerse onu dinde bilgi sahibi yapar! ....

ahmet şahin

ceren
Wed 2 March 2016, 10:28 pm GMT +0200
Esselamu aleykum.Allah icin fikih ogrenen ve o sekilde yasayan kullardan olalim insallah.Rabbim razi olsun paylasimdan kardesim...

yagmur_7-c
Wed 2 March 2016, 10:35 pm GMT +0200
Ve aleykum selam,;
 Allah kimin hayırlı kul olmasını dilerse onu dinde bilgi sahibi yapar!

Fıkıh belli kalıplar değildir....Yani cahil insan fıkıhı yapamaz....Zeki olmalıdır...Rabbim fıkıhı gerçek manada öğrenenlerden etsin inşallah...

mevlüde06
Tue 15 March 2016, 11:58 am GMT +0200
Ve aleykumusselam ve rahmetullah.ibadetlerde ve oslerimizde supheye dusmememk icin fikih sart hepimize.Rabbim anlayisimizi arttirsin insallah.Allah razi olsun aciklayicib ir misal olmus

HALACAHAN
Sat 22 October 2016, 07:41 pm GMT +0200
Fikıh ilmi ihmal edilemez, basite alınıp da terkedilemez. Dinî hayatın kolaylığı ve doğruluğu ancak fıkıh ilmini bilmekle mümkündür. ..Rabbim ilmi yüksek zeki başarılı çalışkan kullarindan eylesin bizleri.