- Fiiller nefsin derinliklerinden kaynaklanır

Adsense kodları


Fiiller nefsin derinliklerinden kaynaklanır

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 13 February 2011, 01:02 pm GMT +0200
Fiiller, Nefsin Derinliklerinden Kaynaklanır:     


Bil ki: insanın kasıtlıca yapmış olduğu fiiller ve kendisinde yerleşmiş bulunan huylar, nefs-i natıkanın (ruh) derinliklerinden doğar, sonra kendisine döner, eteğine yapışır ve hesabına yazılır.

Amellerin nefisten doğması: Daha önce de açıkladığımız üze­re melekî ve hayvanı güçlerin ve bunların bir arada bulunma hal­lerinin kendilerine has hüküm ve özellikleri bulunan çeşitli halleri vardı. Tabiî mizacın galebe çalması, meleklerin ya da şeytanların telkinlerine kapılma... vb., sebepler, hep insan karakterinin teza­hürleri sonucunda ve ona göre oluyordu. Bunun içindir ki merci hep vasıtalı ya da vasıtasız olarak nefsin derinlikleri oluyordu.

Dikkat edilecek olursa görülür ki, kadın tabiatlı kişi (muhannes), ilk baştan zayıf bir karakter üzere yaratılır. Arif olan kişi, onun o yapı üzere büyüdüğü zaman, kadınlar gibi davranmayı, on­lar gibi giyinip süslenmeyi, onlara özenmeyi alışkanlık edineceğini bilir.

Aynı şekilde doktor da, bir çocuğun, sahip olduğu bünye üzere büyüdüğü ve başına beklenmedik bir hal gelmediği zaman güçlü ve kuvvetli, ya da zayıf ve çelimsiz olacağını bilir.

 

İnsan, Belli Bir İşi Çokça Yaptığı Zaman, Artık Onu Zorlanmadan Yapar:

 

İnsan nefsinin derinliklerinden doğan fiillerin tekrar kendisi­ne dönmesi şöyle olur: İnsan bir işi işlediği ve onu çokça yaptığı za­man, onu itiyat haline getirir ve o işin yapılması nefse kolay gel­meye başlar, artık onu işlemek için düşünmeye, bir sâikin bulun­masına ihtiyaç duymaz. Şüphesiz nefis ondan etkilenir, onun ren­gini alır ve yine hiç kuşkusuz birbirinin benzeri olan bu fiillerden her birinin bu etkilenmede -az ve yeri belirsiz de olsa- bir payı vardır. Şu hadis işte bu manaya işaret olmaktadır:

“Fitneler kalplere tıpkı hasır çubukları gibi arzolunur. Artık onlar hangi kalbe işlerse o kalpte siyah bir leke hasıl olur. Hangi kalp onları kabul etmezse o kalpte beyaz bir nokta meydana gelir. Böylece iki kalbe yerleşirler. Bu kalplerden biri cilalı taş gibi bem­beyazdır ve göklerle yer durdukça ona hiçbir fitne zarar vermez. Ötekine gelince, o alaca siyahtır; tepesi aşağı duran testi gibidir. Ne bir iyilik tanır; ne de bir kötülüğe karşı durur. Yalnız içine işle­yen heva ve hevesini bilir.” [215]




[215] Müslim, îmân, 231.