sidretül münteha
Sat 12 February 2011, 06:33 pm GMT +0200
B- Fidye'nin Niteliği:
Başını traş eden kimseye lâzım gelen fidyenin cinsine gelince: Ulema «Bu fidye, -oruç, sadaka ve kurban olmak üzere- üç şey olup kişi bunlardan hangisini isterse yapabilir» demişlerdir. Zira Cenâb-ı Hak yukarıda geçen âyeti kerimede, «Ya oruç tutması, ya sadaka vermesi ya da kurban kesmesi gerekir» buyurmuştur.
Cumhur «Sadaka en az altı yoksula verilir, kurban da en az bir koyun veya keçidir» demiştir. Hasan Basrî ise, îkrime ve Nâfı'den «Sadaka en az on yoksula verilir. Oruç da on gün tutulur» diye söylediklerini rivayet etmiştir.
Cumhurun delili, yukarıda geçen Ka'b b. Ücre'nin hadisidir.
Orucun on gün olduğunu söyleyenler ise, bu orucu temettü' haccı orucuna kıyas etmişlerdir. Bunlar ayrıca -Cenâb-ı Hak avlanmanın fidyesi hakkında,
"Ya da bu yemek kadar oruç tutmaktır" 168
buyurduğu için- sadaka ile oruç miktarlarının bir olması gerektiğine inanmışlardır.
Her bir yoksula ne kadar verilmesi gerektiğine gelince: Keffaretler hakkında varid olan hadisler çeşitli olduğu için, ulema bunda ihtilâf etmişlerdir.
İmam Mâlik, İmam Şafii, İmam Ebû Hanife ve bunların tabileri: «Her birine Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in avucu ile iki avuç verilir» demişlerdir.
Süfyan Sevrî'den ise:« Buğdaydan yarımşar sa', hurma, kuru üzüm ve arpadan ise birer sa' verilir» dediği rivayet olunmuştur. İmam Ebû Hanife'den de bunu söylediği rivayet olunmuştur. Bu, İmam Ebû Hanife'ye göre keffaretlerde asıldır. 169
168 Mâide, 5/95.
169 İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/208-210.