- Fidye İle İlgili Çeşitli Rivayetler

Adsense kodları


Fidye İle İlgili Çeşitli Rivayetler

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Thu 27 October 2011, 02:54 pm GMT +0200
80. Fidye İle İlgili Çeşitli Rivayetler:


241. Ihramlı iken, ödenecek fidyeyi küçümseyerek ihramda giyilmemesi gereken elbiseyi giyen, saçlarını kısaltan veya mec­bur kalmadığı halde koku sürünen kimseyle ilgili olarak îmam Malik şeyle der:
Aslında ihramlı bir kimse bunları yapmamalıdır. Ancak za-ruret.halinde fidyesini vermesi şartiyle buna müsaade edilmiştir.
îmam Malik'e: «Kişinin gerektiğinde oruç tutmak, sadaka vermek veya kurban kesmek gibi mükellefiyetlerden birini seç­mekte hür olup olmadığı» soruldu. Ayrıca «Kurbanın ne olması ge­rektiği, yiyeceğin kaç müd olmasının şart olduğu, orucun kaç gün tutulacağı, bunlardan biri kendisine farz olan kişinin bunu hemen mi, yoksa daha sonra mı ifa edebileceği de» soruldu. O şu cevabı verdi:

Kişi Allah'ın kitabında belirtilen kefaretlerden dilediğini yapar, bu konuda istediğini seçmekte muhayyerdir. Ne kurban edeceğine gelince, bu koyundur. Oruç üç gün, yiyecek ise, —Hz. Peygamber zamanındaki müd (bir müd, yarım kilodur) birim ol­mak şartiyle—altı fakiri ikişer müdle doyurmaktır.
îmam Malik'ten: Ben bazı âlimlerin şöyle dediklerini de duy­dum: Şayet ihramlı kimse bir şey atsa, bununla hiç niyetinde ol­madığı halde bir av hayvanını vursa, fidyesini vermesi lâzımdır. İhramsız olan bir kimsenin de Harem dahilinde bu şekilde hiç is­temediği halde bir hayvanı öldürmesi ile fidyesini vermesi icab eder. Çünkü bu durumda hata da kast de aynıdır, hiç farkı yoktur.
«Bir grup insan ihramlı vaziyette iken veya Harem dahilinde ihramsız olarak bulunurlarken hep birlikte bir av hayvanını öl­dürseler ne olur?» sorusuna cevaben, îmam Malik şöyle der: Bana göre hepsi de ayrı ayrı cezasını vermelidirler. Şayet bir kurban ke­silmesi gerekiyorsa, grupta bulunan herkesin ayrı ayrı birer kur­ban kesmeleri lâzımdır. Oruç tutulmaya hükmedilirse, hepsinin ayrı ayrı bu orucu tutmaları şarttır. Bunun gibi, yine bir grup in­san hataen bir adamı öldürseler, bunlardan her birinin ayrı ayrı birer köle azat etmeleri gerekir, veyahut da iki ay aralıksız oruç tutmaları lâzımdır.
îmam Malik'ten: Taş attıktan, başını tıraş ettikten sonra da­ha ziyaret tavafını yapamadan bir kimse, bir av hayvanına atsa veya avlasa, o avın cezasını vermesi gerekir. Çünkü Kur'an-ı Ke­rimde «ihramdan çıktığınız zaman avlanın»[150] buyuruluyor. Ziyaret tavafı yapmamış olan kimsenin ise henüz daha hanı­mına yaklaşamama ve koku sürünememe gibi mahrumiyetleri de­vam etmektedir.
imam Malik'ten:
Harem dahilinde ihramlı iken ağaç kesen kimseye bir şey lâzım gelmez. Bu konuda hiç kimsenin ağaç kesen aleyhinde bir hükümde bulunduğu bize kadar ulaşmadı. Ancak böyle yapan bi­ri, hiç iyi bir şey yapmış sayılmaz.
tmam Malik'ten:
Bilmiyerek veya unutarak hacda tutacağı üç gün orucu tuta­mayan veya hasta olduğu için tutamayan kimse, memleketine dönünce, bulursa Kabe'ye bir kurban göndersin, bulamazsa evin­de üç gün oruç tutsun, daha sonra da yedi gün tutar.

 

[150] Maide, 5/2.