hafiza aise
Thu 16 June 2011, 10:27 am GMT +0200
19— Fezâreoğullarının Gelişi:
Ebu Rabî b. Sâlim,[298] el-îktifâ adlı eserinde der ki: Rasûlullah (s.a.) Te-bük'ten dönünce on küsur kişilik Fezâreoğullan heyeti yanma geldi. İçlerinde Hârice b. Hısn ve Uyeyne b. Hısn'ın kardeşinin oğlu Hurr b. Kays vardı; heyettekilerin en küçükleri bu idi. Ramle bt. Hâris'in evinde konakladılar, îs'âm'ı kabul ederek Rasûlullah'a (s.a.) geldiler. Beldelerinde kuraklık vardı, bu yüzden çok zayıf bineklerle gelmişlerdi. Rasûlullah (s.a.) beldelerinin halini sordu. İçlerinden birisi: "Ya Rasûlallah! Beldemize kuraklık çöktü, hayvanlarımız helak oldu, bostanlarımız kurudu; evlatlarımız aç kaldı. Rabbına duâ et bize yağmur yağdırsın. Bizim için Rabbın katında şefaatta bulun. Rabbın da bizim için sana şefaatta bulunsun." dedi. Bu söz üzerine Rasûİullah (s.a.)
buyurdu ki: "Sübhanaüah, yazıklar olsun sana! Ben, ancak Rabbım katında tevessülde bulunurum, Rabbımız kime tevessülde bulunacak? O azamet sahibinden başka ilâh yoktur. O'nun kürsîsi, yeri ve gökleri kuşatmıştır. Gök^ ler ve yer o kürsînin celâlinden ve azametinden yeni yapılmış bir semer gibi gıcırdar." Sonra Hz. Peygamber (s.a.) buyurdu ki: "Allah Teâlâ sizin sevginize, sıkıntınıza ve sıkıntınızın geçmesinin yaklaşmasına gülmektedir." Be-devî: "Ya Rasûlallah! Rabbımız azze ve celle güler mi?" diye sordu. Rasûlullah (s.a.): "Evet." dedi. Bu söz üzerine bedevî: "Gülen Rabbın hayrından mahrum kalmayacağız!" dedi. Rasûlullah (s.a.), onun bu sözüne güldü ve minbere çıktı, bir konuşma yaptı. Yağmur duasından başka hiçbir duada ellerini kaldırmazdı. Ellerini koltuk altları gözükecek kadar kaldırdı. O'nun yaptığı duadan bir kısmı şöyle mahfuzdur: "Allah'ım! Beldelerini ve hayvanlarını suya kavuştur. Rahmetini yay, ölmüş olan beldeni canlandır! Allah'ım; bizi bolluğa, berekete, afiyete sebep olacak, bütün beldeleri içine alacak, geciktirilmeyen, âcil olan, zarara sebep olmayıp faydalı olan bir yağmurla suya kavuştur! Allah'ım; Senden rahmet yağmurları istiyoruz; azaba, helake, boğmaya ve felâkete sebep olacak tufan değil. Allah'ım! Bizi suya kavuştur ,ye düşmanlarımıza karşı bize yardım et!"[299]
[298] Hadis imamı ve hafızı, edîb, tarihçi, fıkıhçi ve Endülüs'ün hadisçisidîr. Adı Ebu'r-Rabî' Süleyman b. Musa el-Himyerî, el-Kelâî, el-Belensî'dir. Hicrî 565'de doğmuş, 634'de şehit olmuştur, el-îktifâ, onun eserlerinden biridir ve dört cilttir. Kitabın tam adı: el-İktifâjî Mağâzi'l-Mustafâ ve's-Selâseti'l-Hulefö'dıv.
[299] İbn Seyyiddinnâs, 2/249-250; Şerhu'l-Mevâhib-i Ledüniyye, 4/52-54; îbn Sa'd, 1/297. Ebu Davud (1176), Amr b. Şuayb hadisinden, babası ve dedesi yoluyla şu rivayeti zikreder: Rasûlulah (s.a.) yağmur duasında şöyle derdi: "Allah'ım! kullarım ve hayvanlarım suya n* kavuştur, rahmetini yay ve ölü beldeni canlandır." Senedi hasendir. Ebu Davud (U69), iti Hâkim (1/327) ve Beyhakî (3/353), Câbir b. Abdillah'tan şu rivayeti yapmaktadırlar: Rasûlulah'ı (s.a.), ellerini iyice kaldırmış ve kendinden geçmiş bir vaziyette şöyle söylerken "<\î- gördüm: "Allah'ım; bizi bolluğa, berekete, afiyete sebep olacak, faydalı olan, zararlı olmayan, geciktirilmeyen, âcil olan suya kavuştur." Senedi sahihtir. Hâkim bu hadisin sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de buna katılmıştır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/198-199.
Ebu Rabî b. Sâlim,[298] el-îktifâ adlı eserinde der ki: Rasûlullah (s.a.) Te-bük'ten dönünce on küsur kişilik Fezâreoğullan heyeti yanma geldi. İçlerinde Hârice b. Hısn ve Uyeyne b. Hısn'ın kardeşinin oğlu Hurr b. Kays vardı; heyettekilerin en küçükleri bu idi. Ramle bt. Hâris'in evinde konakladılar, îs'âm'ı kabul ederek Rasûlullah'a (s.a.) geldiler. Beldelerinde kuraklık vardı, bu yüzden çok zayıf bineklerle gelmişlerdi. Rasûlullah (s.a.) beldelerinin halini sordu. İçlerinden birisi: "Ya Rasûlallah! Beldemize kuraklık çöktü, hayvanlarımız helak oldu, bostanlarımız kurudu; evlatlarımız aç kaldı. Rabbına duâ et bize yağmur yağdırsın. Bizim için Rabbın katında şefaatta bulun. Rabbın da bizim için sana şefaatta bulunsun." dedi. Bu söz üzerine Rasûİullah (s.a.)
buyurdu ki: "Sübhanaüah, yazıklar olsun sana! Ben, ancak Rabbım katında tevessülde bulunurum, Rabbımız kime tevessülde bulunacak? O azamet sahibinden başka ilâh yoktur. O'nun kürsîsi, yeri ve gökleri kuşatmıştır. Gök^ ler ve yer o kürsînin celâlinden ve azametinden yeni yapılmış bir semer gibi gıcırdar." Sonra Hz. Peygamber (s.a.) buyurdu ki: "Allah Teâlâ sizin sevginize, sıkıntınıza ve sıkıntınızın geçmesinin yaklaşmasına gülmektedir." Be-devî: "Ya Rasûlallah! Rabbımız azze ve celle güler mi?" diye sordu. Rasûlullah (s.a.): "Evet." dedi. Bu söz üzerine bedevî: "Gülen Rabbın hayrından mahrum kalmayacağız!" dedi. Rasûlullah (s.a.), onun bu sözüne güldü ve minbere çıktı, bir konuşma yaptı. Yağmur duasından başka hiçbir duada ellerini kaldırmazdı. Ellerini koltuk altları gözükecek kadar kaldırdı. O'nun yaptığı duadan bir kısmı şöyle mahfuzdur: "Allah'ım! Beldelerini ve hayvanlarını suya kavuştur. Rahmetini yay, ölmüş olan beldeni canlandır! Allah'ım; bizi bolluğa, berekete, afiyete sebep olacak, bütün beldeleri içine alacak, geciktirilmeyen, âcil olan, zarara sebep olmayıp faydalı olan bir yağmurla suya kavuştur! Allah'ım; Senden rahmet yağmurları istiyoruz; azaba, helake, boğmaya ve felâkete sebep olacak tufan değil. Allah'ım! Bizi suya kavuştur ,ye düşmanlarımıza karşı bize yardım et!"[299]
[298] Hadis imamı ve hafızı, edîb, tarihçi, fıkıhçi ve Endülüs'ün hadisçisidîr. Adı Ebu'r-Rabî' Süleyman b. Musa el-Himyerî, el-Kelâî, el-Belensî'dir. Hicrî 565'de doğmuş, 634'de şehit olmuştur, el-îktifâ, onun eserlerinden biridir ve dört cilttir. Kitabın tam adı: el-İktifâjî Mağâzi'l-Mustafâ ve's-Selâseti'l-Hulefö'dıv.
[299] İbn Seyyiddinnâs, 2/249-250; Şerhu'l-Mevâhib-i Ledüniyye, 4/52-54; îbn Sa'd, 1/297. Ebu Davud (1176), Amr b. Şuayb hadisinden, babası ve dedesi yoluyla şu rivayeti zikreder: Rasûlulah (s.a.) yağmur duasında şöyle derdi: "Allah'ım! kullarım ve hayvanlarım suya n* kavuştur, rahmetini yay ve ölü beldeni canlandır." Senedi hasendir. Ebu Davud (U69), iti Hâkim (1/327) ve Beyhakî (3/353), Câbir b. Abdillah'tan şu rivayeti yapmaktadırlar: Rasûlulah'ı (s.a.), ellerini iyice kaldırmış ve kendinden geçmiş bir vaziyette şöyle söylerken "<\î- gördüm: "Allah'ım; bizi bolluğa, berekete, afiyete sebep olacak, faydalı olan, zararlı olmayan, geciktirilmeyen, âcil olan suya kavuştur." Senedi sahihtir. Hâkim bu hadisin sahih olduğunu söylemiş, Zehebî de buna katılmıştır.
İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 4/198-199.