- Fethi Mübin

Adsense kodları


Fethi Mübin

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sat 19 December 2009, 10:16 pm GMT +0200
Fethi Mübin





Bu fetih Mekke-i Mükerremenin fethidir. Bunun için Rama-zan-i şerif ayının 10´unda harekata geçildi. 18. gecede Mekke´ye ulaşıldı. Bu bir savaş fethi değildi. Aksine gönüllerin fethi idi. îslam daveti için yapılan en geniş kapsamlı bir fetih idi. Bu fe tihte hata ve yanılma sonucu dışında çarpışma ve savaş görül medi. Ancak Mekke´ye giren ilk sahabiler tedbirsizlik yaparak savaşmışlardı. Bu fetih, güven ve esenlik fethi idi. Bu fetihte; küfrün, güçsüzleri horlamanın, imana karşı direnmenin birbi rinden ayırmış olduğu gönüller birbirine yaklaştı. Muhammed (s.a.v.) Mekke´ye girerken, "Ben rahmet Peygamberiyim, ben savaş Peygamberiyim" diyor ve Mekkelilere selam vererek ik ramda bulunuyordu. Önce İslama karşı düşman kesilip savaşmış, bilahare yumuşayıp sulha meyletmiş aşiretler İslama ya naşıyor ve gönülleri İslama ısınıyordu. Bunlar barışmışlar, son ra iman etmişlerdi. Şüphesizki bu da fethin bir sonucu idi. Baş­langıçta barış amacı görülmüyordu. Aksine savaşmak gayesi güdülüyordu. Peygamber efendimiz onbinlerce mücahidle Mek ke´ye gelmişti. Bunların şaka götürür yanları yoktu. Aksine hepsi gayet ciddi idiler. Müşrikler onların ciddiyetlerini müşa-hade edince kılıçlarını kınlarına sokup savaşmaktan vaz geçti ler. Bölük bölük İslama girmeleri için gönüller fethedildi.

Adamın biri: "Ne diye savaş oldu?" diye sorabilir. Halbuki Hudeybiye muahedesi, bu muahedenin getirdiği yükümlülükle rin hiçe sayılması nedeniyle Peygamber efendimiz tarafından rafa kaldırılmıştı. Muahedeyi geçersiz kılma sebepleri zuhur etmediği sürece Peygamber efendimiz muahedeye bağlı kalmış tı. Zira yüce Allah kendisine şu direktifi vermişti: "Onlar size dürüst davrandıkça siz de onlara dürüst davranın." (Tevbe: 7)

Ne varki müşrikler dürüst davranmamış ve neticede bu hı yanet ortaya çıkmıştı. Peygamber efendimizin de Cenab-ı Al lah´ın şu kavline göre hareket etmesi icab ediyordu:

"Bir kavmin (andlaşmaya) hainlik yapmasından korkarsan, sen de (onların seninle yaptıkları andlaşmayı) aynı şekilde on lara at." (Enfal 58)

Şu halde peygamber efendimizin silahlı kuvvetle Mekke´ye girmesinden dolayı Hudeybiye muahedesine hıyanet etmiş ol ma korkusu yoktu. Aksine müşikler bilfiil hıyanette bulunduk larından dolayı Hudeybiye muahedesi gereğince onları cezalan­dırması gerekiyordu.

Akid bir bütündür. Her maddesi diğerini tekmil edip tamam lar. Eğer akdin bir maddesine hıyanet girerse tümü hiçe sayıl mış olur ve geçersiz kılınır. Akdin diğer tarafı da bu durumda bütün yükümlülüklerden kurtulmuş olur. Çünkü ilk taraf olan Kureyşliler akdin bir bölümünü geçersiz kılıp bozmuşlardı. Eğer buna rağmen Peygamber efendimiz harekete geçmeyip se sini çıkarmasaydı, Kureyşliler giderek akdin diğer maddelerini hiçe sayacaklar ve akdi tümden geçersiz kılacaklardı. Böylece akdin ne manası ne de şekli ortada kalmayacak ve tamamen yok olup gidecekti. Muahede sayfaları rüzgarın önünde savuru-lup uçuşacaktı.