sumeyye
Wed 24 November 2010, 04:41 pm GMT +0200
Ferlenmek
Önce düşünme ve akletme kavramlarının içini boşalttılar... Biliyorlardı onlarda doğru ve hak yolda kullanılan beynin topluma nasıl yansıdığını... Bu yansımaların kendi menfaatlerine ters düşecek getirilerini... YARATAN bize 'hiç düşünmez misiniz, akletmez misiniz?' derken insanları bu kavramlara çekmez mi? Bizi terbiye eden yine 'akleden kalpten' bahseder bize son ilahi kitapta vahyi aklımızı devre dışı bırakarak değil, bilakis aklımızı kullanarak okumamızı, üzerinde tefekkür etmemizi, yaşayarak kendimizi ve yolumuzu bu şekilde güçlendirmemizi istiyor. Devamında elbette bu böyle sınırlı kalamaz, kalamaz kalmayacaktır da. en yakınlarımızdan başlayarak, yaşayan Kur'an olma çabası içerisinde imlikli, kişilikli, örnek insan olup, tüm insanlığı. Bu sahih kaynağa yönlendirmek en temel hedefimiz olmalı .hepimizin bildiği ve bilmesi gerektiği gibi yaratılış gayemize uygun bir hayat nizamı Hz.Adem'den (s.a.v) Hz.Muhammed'e (s.a.v) kadar gelen tüm vahiylerde bildiriliyor.insanı yatan ilah insana aklı verdi,bu aklı yaratılış gayesine uygun müstakim yolda müstakim bir şekilde kullanmasını öğretti ve emretti. İşte ancak yaratılış gayemizin amacına yönelik yaşamak... Eksikliklerimizi, kendimizi, kendimizde oluşacak gücü yegâne bozulmayan kitabı mübinde aramak... Her insan vahiyle donanırsa kendisi fer bulur, çevresine fer olur, dünyası bu şekilde olanın ebedi hayatı da ferlenir inşallah!...vesselam.
Şule Bozkurt