ehlidunya
Tue 31 August 2010, 07:26 pm GMT +0200
Az yağlı diyetlerden dolayı felç geçirme riski artar mı?
Hayvansal yağlar kesin olarak kalp krizini artırırken, fazla yağın aynı zamanda hemorajik felce karşı koruma sağlayabileceğine dair önemli sayıda bulgu vardır. Güncel araştırmalar, sebze ve meyvelerin güçlü koruyucu etkilerini tabii ki göstermektedirler, fakat yağın, hatta hayvansal yağın, hemorajik felce neden olan küçük beyin iç damarlarına koruma sağladığına dair bazı verilerin de bulunduğu görülmektedir. Felcin başlıca iki tipi vardır: İskemik ve hemorajik. Hemen hemen bütün kalp krizleri ve felçlerin çoğunluğu, kan pıhtılarının neden olduğu iskemi (kan akışı eksikliği) ile alakalıdır. Hemorajik nedenli felçlerin küçük bir yüzdesi (yaklaşık yüzde 8′i) pıhtıya yol açan kolesterol yüklü bir damardan değil, yıllar boyu devam eden yüksek tansiyonun sonucunda, beyindeki küçük bir arterin yırtılmasından kaynaklanır. Beyindeki bu küçük, nazik kan damarları büyük olasılıkla yağ sayesinde yırtılmaya karşı daha dayanıklı hale gelmektedirler. Bazı durumlarda, anormal pıhtı oluşumuna yol açan ve kalp krizlerinin yüzde 99′una, felçlerin yüzde 90′dan fazlasına neden olan aynı diyetin, beyin içindeki küçük damarların, aşırı tuz dan kaynaklanan ve yıllarca kontrol altına alınmayan hipertansiyondan dolayı yırtılma eğilimine direnmesine yardımcı olması tamamen mümkündür. Bu kesinlikle daha fazla doymuş yağ yemek için meşru bir bahane değildir. Sağlıklı, kalp krizinden koruyucu bir diyet yemek ve fazla tuz tüketmeyerek tansiyonu düşük tutmak daha mantıklıdır.
Veriler çok karmaşıktır, çünkü araştırmaların çoğunda bütün felçler birlikte gruplanmıştır; oysa bunlar tamamen farklı nedenlerle oluşan çok farklı hastalıklardır. Embolik felçleri ele aldığımızda, insanlar ve fareler üzerinde yapılan bütün araştırmalar yeterli miktarda temel omega-3 yağı alımının ve omega-3:omega-6 oranının artmasının önemini göstermektedir. Bu omega-3 yağları kalp krizine karşı koruma sağlamakla birlikte embolik bir doğaları vardır. Çoğu felç iskemik (embolik) olduğundan, doymuş yağ alımının sürekli olarak felçlerde artış ile ilişkilendirildiğini unutmayın.
Son olarak, daha kafa karıştırıcı bir bilgi de şudur: Bazı tekli doymamış yağlar felçlere karşı bir dereceye kadar koruma sağlamaktadır ve doymuş yağlarda bulunan kolesterolü artırıcı ve diğer negatif etkilere sahip değildirler. Tekli doymamış yağların besinsel değerini gösteren çalışmalar, Akdeniz diyetini ve zeytin yağı açısından zengin bir diyeti savunanları desteklemektedir. Bir miktar omega-6 yağının yine de önemli ve hastalığa karşı normal direnç sağlamak için gerekli olduğu açıktır.
Benim görüşüme göre, zayıf kişiler, avokado, çiğ kuruyemiş ve çekirdekler gibi çok yağlı bitkilerden daha fazla tekli doymamış yağ almalıdırlar. Daha kilolu kişiler ise, kalp hastalığı, diyabet ve kanser riskleri daha yüksek olduğundan (aşırı kilolu kişilerde hemorajik felcin az da olsa görüldüğünü unutmayalım), bu yağlardan daha az tüketmelidirler. Kilolu kişilerin vücudunda daha fazla depolanmış yağ olduğundan, diyetsel yağ alımından zayıf kişiler kadar fayda sağlamazlar. Aşırı kilolular kilo verirken, vücutlarındaki depolanmış yağı kullandıklarından, halihazırda çok yağlı bir diyet uygulamış olmaktadırlar.
En iyi yağların, avokado, zeytin ve çiğ kuruyemiş ve çekirdekler dahil olmak üzere, bütün ve doğal haldeki bitkisel yiyeceklerde bulunan tekli doymamış yağlar ve temel yağlar (omega-3 ve omega-6) olduğunu size hatırlatmak isterim.
Araştırmalar, çiğ kuruyemiş tüketiminin, hayvansal kaynaklı yağların tersine, kalp hastalığı ve kanser riskini artırmaksızın, kalp krizi ve felce karşı koruma sağladığını göstermektedirler. Sıvı yağ yerine, bütün halindeki yiyecekten gelen yağı tükettiğinizde, doğanın sunduğu, vitamin, mineral, lif ve fıtobesinlerin mükemmel dengesini içeren koruyucu paketi de almış olursunuz.