sumeyye
Fri 5 October 2012, 01:57 pm GMT +0200
Farz-ı Ayn Namazlarda Geçerli Olmayışı:
a) Hanefî Mezhebine göre namaz, oruç ve hac gibi farz-ı ayn ve vâcib ibadet ve tâatler için yapılacak icareler (kiralama, ücretle yaptırma) sahih değildir. Çünkü bunlar, bir dinî vazife olarak yapılır bunları yapanlar sadece ilâhî rıza için yaparak sevap kazanacaklarından ayrıca dünyevî bir ücreti hak etmezler. Ancak tâat kabilinden bir kısım ameller vardır ki, bunların yapılması, herhangi bir müslüman hakkında şer'an taayyün etmiş bulunmadığından, bunlardan dolayı ücret alınması -Kâsânî'nin şiddetle karşı çıkmasına rağmen-, sonraki fukaha tarafından caiz görülmüştür. İmamlık, müezzinlik, Kur'ân ve fıkıh öğretimi, vaaz ve nasihat etmek bu cümledendir. Bu vazifelerin sahipleri, bu hizmetleri yaptıkça veya yapmaya hazır bulundukça belirlenmiş ücretlere hak kazanırlar. Çünkü bu vazifeleri, fahrî olarak yapacak kişiler azaldığından, bu ücret caiz görülmediği takdirde, muattal hale gelmesinden korkulur.
b) Malikî Mezhebine göre, namaz ve oruç gibi farz-ı ayn ibadetler için isti'câr caiz değildir. Mükelleflerden farz-ı kifâye yoluyla istenen ameller hakkında icare sahihtir; ölülerin yıkanması ve kefenlenmesi gibi. İmamet, müezzinlik, Kur'ân, ilim ve öğretimi için isti'câr caizdir. Fıkıh ve feraiz (miras hukuku) gibi dinî ilimleri ücretle öğretmek mekruhtur; çünkü, onları yaymak gerekir, ücretle öğretilirse yayılması engellenebilir.
c) Şafiî Mezhebine göre, imamet için icare sahihtir. Çünkü imamolan kişi, kendisini muayyen bir mabetde zaman zaman hazır bulunduracaktır. Bunun için, yaptığı iş mukabilinde ücrete hak kazanır. Kur'ân öğretimi için de icra sahihtir.