sidretül münteha
Sun 30 January 2011, 03:53 pm GMT +0200
2. Farz Namazların Sayısı:
Vacib (farz) olan namazlar hakkında iki görüş vardır.
Birincisi îmam Mâlik, İmam Şafii ve çoğunluğun görüşüdür. Bu görüşe göre; farz olan namazlar yalnız beş vaktin farzlarıdır.
İkinci görüş, İmam Ebû Hanife ile etba'ınm görüşüdür. Buna göre de, beş vaktin farzlarından başka Vitir namazıda vacibtir.
Sünnet ile sabit olan hükümlere farz mı denilir, vacib mi diye aralarında bulunan ihtilâf ise manasızdır.
Bu ihtilâfın sebebi, hadislerin bu mevzuda birbirleriyle çelişmesidir. Günde beş vakit namazın farziyetini bildiren, hatta bu hususta nass olan hadisler meşhurdur. O hadislerin bu hususta en açıklan Mi'rac hadisi ile, meşhur olan A'rabî'nin (göçebenin) hadisidir.
Mi'rac hadisinin meşhur olan rivayetine göre, farz kılınan namazların sayısı, birkaç kez müracaattan sonra beşe indirilince Hz. Mûsâ (a.s.) yine Peygamber (s.a.s) Efendimize "Rabbinin katma bir daha dön. Çünkü senin ümmetin buna takat getiremez» demiştir. Peygamber (s.a.s) Efendimiz de bir daha dönmüş, fakat Cenâb-ı Hak kendisine bu sefer,
«Farzlar beştir ve elliye bedeldir. Benim katımda söz değişmez» [4] diye cevap vermiştir.
A'rabî'nin hadisi de şöyledir: A'rabî Peygamber (s.a.s)'e: «İslâm ne dır?» diye sordu. Peygamber (s.a.s):
«Günde beş vakit namazdır» diye cevap'verdi.
A'rabî "Bundan başka mükellef bulunduğum bir namaz yok mu?" dedi.
Peygamber (s.a.s), «Hayır, (mükellef bulunduğun başka bir namaz yoktur) meğer kendi isteğinle kıtasın» buyurdu [5]
Vitir namazının vacib olduğunu gösteren hadislere gelince: Bunlardan biri Amr b. Şuayb'ın babasından, babasının da babasından rivayet ettiği hadistir. Biri de Harise b. Huzafe ile Büreydetü'l-Esîemî'nin hadisleridir. Amr b. Şuayb hadisinin metni şöyledir:
«Allah (beş vakit namazından başka) bir namaz daha size emretmiştir ki o da vitir (namazadır. Şu halde, onu (da) koruyunuz» [6]
Diğer hadisin metni de şöyledir:
«Allah (c.c.) hakkınızda kızıl develerden daha hayırlı olan bir namaz size emretmiş ve bu namaz için yatsı ile fecrin doğuşu arasını vakit tayin etmiştir. Bu da vitir namazıdır» [7]
Üçüncü hadisin metni de; «Vitir haktır. Vitri kılmayan bizden değildir» [8] şeklindedir.
Ziyadenin nesih olduğunu söyleyen ve fakat ziyadeyi taşıyan bu hadisleri sıhhat bakımından, diğer sabit ve meşhur hadisleri neshedecek kadar kuvvetli görmeyenler, diğer hadisleri tercih etmiş ve mi'rac hadisinde geçen Cenâb-ı Hakk'ın «Benim katımda söz değişmez» sözü her ne kadar «Namazların sayısında artık indirim yapılmaz» demek istendiği daha zahir ise de, bu sözden «Namazların sayısında ne indirme, ne de çoğaltma yapılamayacağı» mânâsı da anlaşılmaktadır. Bu söz neshedilmiştir de denilemez. Çünkü haberdir, haberler ise, nesh olunmaz, demişlerdir.
Ziyadeyi taşıyan hadisleri, sıhhatte kuvvetli görenler ise -özellikle ziyadenin nesih olduğunu söyleyenler- bu ziyadeyi kabul etmenin vacib olduğunu söylemişlerdir. Ne var ki, îmam Ebû Hanife ziyadenin nesih olduğu görüşünde değildir. [9]
[4] Buhârî, Salât, 8/1, no: 349; Müslim, iman, 1/74, no: 263.
[5] Buhârî. iman, 2/34, no: 46; Müslim, iman, 1/2, no: 8/11; Ebû Dâvûd. Satât, 2/1, no 391.
[6] Ahmcd, 2/206; Tayâlisî, 299, no: 2263
[7] Ebû Dâvûd, Satât, 2/336, no: 1418; Tirmizî, Salât, 332, no: 452.
[8] Ebû Dâvûd, Salât, 2/337, no: 1419; Ahmed, 5/357
[9] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 1/215-217.