sidretül münteha
Tue 25 October 2011, 03:04 pm GMT +0200
13. Farklı Dinlerde Olanların Mirasları
10. Üsame b. Zeyd (r.a.) der ki: Resûlullah (s.a.v.):
«Müslüman kâfire vâris olamaz» buyurdu.[15]
11. Ali b. Ebî Talib, îbn Şihab'a şöyle haber verdi:
Ebû Talib'e sadece Akıl ve Talib vâris oldular. Ben vâris olmadım.
Hz. Ali (r.a.) şöyle dedi:
«—Bundan dolayı Şı'b denilen evdeki hissemizi almadık.»[16]
12. Muhammed b. el-Eş'as, Süleyman b. Yesar'a şöyle rivayet etti:
Yahudi (veya hrıstiyan) halam öldü. Ben de bu durumu Ömer b. el-Hattab'a anlatarak şöyle dedim:
«— Ona kim vâris olacak?»
Hz. Ömer (r.a.) şöyle cevap verdi:
«— Ona kendi dininden olanlar vâris olur.»
Sonra Osman b. Affan'a gelerek konuyu ona da sorunca, o da bana şöyle cevap verdi:
«— Ömer b. Hattab'ın sana söylediğini unuttuğumu mu sanıyorsun? Ona kendi dininden olanlar vâris olurlar.»
13. îsmail b. Ebî Hakem der ki:
Ömer b. Abdülaziz'in azat ettiği bir hıristiyan Öldü. Ömer b. Abdülaziz malım hazineye koymamı bana emretti.
14. Said b. Müseyyeb der ki:
Ömer b. el-Hattab, Arap olmayan bir kişiyi vâris yapmaktar çekinir ve sadece Arap ülkesinde doğmuş olanları vâris yapardı.
îmam Malik der ki: Bir gece kadın düşman ülkesinden gelip de Arap topraklarında çocuk doğursa, doğurduğu onun çocuğu olup, kadın Öldüğünde çocuğu ona, çocuk öldüğünde o, çocuğuna vâris olurlar.
îmam Malik der ki: Bu konuda bizce ittifak edilen ve beldenizde (Medine'de) kendilerine ulaştığım âlimlerin uyguladıkları hüküm şöyledir:
Müslüman, kâfire hısımlık, azat ve akrabalık bağlanyle vâris olamaz ve mirasından hiç bir kimseyi düşüremez. Bunun gibi tek başına olduğu zaman vâris olamıyan herkes, başka birini mirastan mahrum edemez.
[15] Müslim, Ferâid, 3/1. Ayrıca bkz. Şeybanî, 728.
[16] Şeybanî, 729.