- Ezd Heyeti

Adsense kodları


Ezd Heyeti

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sumeyye
Sun 20 December 2009, 04:15 pm GMT +0200
Ezd Heyeti


Bunlar Yemenlilerdi. îslama gelip çabucak girmelerinin se bebi, îslamiyetin Arabistan´da hakim hale gelmesi idi. İbn İshak der ki:

Ezd Heyeti Medine-i Münevvereye geldi. Başlarında Sard bin Abdullah el-Ezd ´i vardı. İslama girdi ve güzel bir İslami hayat yaşadı, peygamber efendimiz onu, kavminden müslüman olan kimselerin başına emir yaptı. Ona, beraberindeki müslü-manlarla müşriklere karşı gidip cihad etmesini, Yemendeki müşrik kabileler ve çevredeki kafirlerle muharebe yapmasını emir buyurdu. Sard bin Abdullah da beraberindeki müslüman-larla gidip çevre kabilelerin müşrikleriyle cihad etti. Çevrele rinde Cüreş adında kapalı bir şehir vardı. Orada Yemenden ba zı kabileler yaşarlardı. Cüreşlilere Has´anililer de katılmışlar ve Sard bin Abdullah komutasında teşekkül eden İslam ordu suna karşı güç birliği yapmışlardı. Abdullah, onları Cüreş şeh rinde bir ay kadar kuşatma altında tuttu. Ama onlar müstah kem mevkilere sığınmış olduklarından dolayı mukavemet etti ler. Abdullah kuşatmayı bırakıp Şekr denen dağa yöneldi. Fır satını bulup tekrar Cüreşlileri hezimete uğratmak, düzenlerini altüst etmek için planı kurdu. Ansızın baskın yapmayı düşün dü Öte yandan Cüreşliler, Sard bin Abdullah´la beraberindeki müslümanlarm yenik düşerek ya da beldelerini fethetmekten ümiclini keserek geri döndüğünü zannettiler. Kalelerinden çı kıp Abdullah ve beraberindeki müslümanları takip etmeyi uy gun gördüler, ama kalelerinden inip dışarı çıkmaları, Abdul lah´ın onlara büyük bir darbe indirmesine imkan doğurdu. Ya nına yaklaştıklarında Abdullah ve beraberindeki müslümanlar üzerlerine baskın yaptılar. Bunların sığınacakları bir yer de kalmadığı için Abdullah onları kırıp geçirdi. Şiddetli bir yenil giye uğradılar. Peygamber efendimiz bu güçlü zaferi haber aldı. Bu hikmet ve kuvvet sahibi Allah´ın bir ikramı idi. Medine´den gönderilen bir seriyye ile değil de Abdullah ve beraberindeki müslüman araplar vasıtasıyla bu zafer elde edilmişti. Peygam ber efendimizin bu zaferi haber aldığı günün akşamında Cüreş-lilerden bir heyet Peygamber efendimizin yanına gelmiş ve müslüman olmuşlardı. İki kişiden teşekkül eden bu heyete Pey gamber efendimiz: "Şekr dağı Allah´ın hangi ülkesidir?" diye sordu. Onlar da: "Ya Resulullah bizim ülkemizde Keşr adında bir dağ vardır. Cüreşliler bu dağa bu adı vermişlerdir" dediler. Peygamber efendimiz: "Hayır o Keşr dağı değil Şekr dağıdır" diye cevap verdi. Onlar da: "O şimdi ne haldedir Ya Resulul­lah?" diye sorunca Peygamber efendimiz şu cevabı verdi: "Şim di orada develer boğazlanmaktadır!" Fakat adamlar Peygam ber efendimizin bu sözünün ne anlama geldiğini bilemediler. Gidip Hz. Ebu Bekir ile Osman´a sordular. Onlar da: "Yazıklar olsun size... Resulullah (s.a.v.) efendimiz size, kavminizin kara haberini vermiş. Yanına varın, Cenab-ı Allah´ın kavminizin üzerinden bu belayı kaldırması için dua etmesini dileyin" dedi ler. Bunun üzerine adamlar Resulullah(s.a.v)´in yanına vararak kavimlerinin üzerindeki bu belanın kaldırılması için dua etme sini dilediler. Peygamber efendimiz de: "Allah´ım bu belayı Cü-reşlilerin üzerinden kaldır." diye duâ etti. Sonra adamlar Medi ne´den ayrılıp Cüreş´e gittiler. Kavimlerinin Peygamber efendi mizin haber verdiği günde, hatta saatte bu musibete uğradıkla rını anladılar. Bundan sonra Cüreşlilerden bir heyet Medineye gelerek Müslüman oldular. İslami esaslara güzelce bağlandık ları için Peygamber efendimiz onlara, kasabalarının çevresin deki bazı arazileri işletmeleri için ikta´ olarak verdi. Peygamber efendimiz İslama giren bazı şehir sakinlerine, oralardaki arazi leri işletsinler diye ikta´ olarak verirdi. Tabii bunu da bir kira ya da haraç karşılığında verirdi. Doğruyu en iyi bilen noksan lıklardan münezzeh olan yüce Allah´tır.