- Eyüp Sultan Hazretleri

Adsense kodları


Eyüp Sultan Hazretleri

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
derya
Sun 28 February 2010, 10:47 pm GMT +0200

Zaman ırmağı durmadan akmıştı.Takvimler 1453'ü gösteriyordu.Hazret-i Halid(r.a.) İstanbul surlarının dibinde yatalı 784 sene olmuştu. Türk- İslam ordusunun başında bulunan genç hükümdar Fatih Sultan Mehmed Han, mürşidi Akşemseddin Hazretleri'nin işaretiyle, 28 Mayıs gecesi yaptıkları genel bir hücum sonunda Bizans'ın elinden İstabul'u almıştı.Genç padişahın işi henüz bitmemişti.Sultan; sahabinin surlar dibinde yattığını biliyordu.Fakat mübarek kabir neresiydi?
Fatih Sultan Han, Akşemseddin'in çadırına koştu ve dedi:

-Sevgili Pirim!Ebu Eyyub-el Ensari'nin kabrini bulmanı istiyorum!...

-Güç birşey istiyorsunuz Sultanım!

-Allah'ın izniyle sizin çözemediğiniz bir düğüm olamaz!

-İnşaallah size karşı mahçup olmam!

-İnşaallah!

Dervişlerine emir buyurdu:

-Seccademi şu noktaya seriniz!

Emir aynen yerine getirildi.Ak Şeyh, derin bir vecd içinde namaza durdu.İki rekat namaz kılıp selam verdi.Tekrar secdeye kapandı.Hem hıçkırıyor hem de Yüce Allah'a yalvarıyordu.Bir süre sonra o has incinin başı yerden doğruldu.Fatih Sultan Mehmed Han derhal koştu, mürşidinin ellerine sarıldı.Ak Şeyhin iman dudakları kıpırdadı:

-Hünkarım! İlahi hikmete bakınız ki; seccademizi Hazret-i Halid (r.a.)'ın kabri üzerine sermişiz. Hemen bu noktayı kazsınlar!...

Talebelerden üç kişi ileriye fırladılar.İşaret edilen yere kazmayı vurdular.Kazma savuranlardan biri de Fatih Sultan Mehmed Han'dı. Az zaman sonra toprağın bağrı deşildi.Kazmaların dişleri somadaki mermerden yapılma bir taşa değince madeni bir ses duyuldu.Alıp baktılar, mermer üzerinde küfi yazı ile:

"Haza kabri Ebu Eyyub-el Ensari!" yazıyordu.

Fatih Sultan Mehmed Han ve dervişlerinin tekbir sesleri birden ufukları tuttu.Hazır bulunanlar derhal secdeye kapandılar.İşte böylece yüce sahabinin kabri bulunmuş ve İstanbul'un fethi tamam olmuştu.Cihan padişahının İstanbul'da temelinin attığı ilk binalar, Eyüp Sultan Türbesi ve Camisi oldu...
Artık Eyüp Sultan'sız bir İstanbul düşünülemez...