[Muhammed]
Fri 10 April 2015, 02:30 pm GMT +0200
Evliyanın Büyüklerinden Şah-ı Nakşibend Bahaeddin-i Buhari Hazretleri
İLK GÜNDEN ÂŞIK OLDUM!
Bahaeddin-i Buhari "kuddise sirruh" Hazretlerinin bir talebesi naklediyor:
Ben Semerkant'ta iken, Behaeddin-i Buhari hazretlerinin "büyük bir Velî" olduğunu işittim bir dostumdan.
O anda sevgisi yer etti kalbimde.
Onu görmek için Buhara'ya gittim.
Annem, harçlık olarak "dört altın" dikmişti gömleğime.
Buhara'ya varıp, o büyük Velinin sohbetiyle şereflendim.
İlk günden âşık oldum kendisine.
Beni de talebeliğe kabul etmesini çok istiyor, ama söylemeye cesaret edemiyordum.
Nihayet kendisi çağırdı beni yanına.
Kulağıma eğilip:
- İsteğini yaparız, ama altın vermen lazım, buyurdu.
- Ben fakir biriyim, bende altın ne arasın, dedim.
Gülümseyerek:
- Dört altının varken, yok diyorsun, buyurdu.
Çok utanmıştım.
Mecburen o "dört altın"ı söküp arzettim kendisine.
Onları alıp, uzattı bir çocuğa.
Fakat istemedi çocuk.
Hatta yüzünü buruşturdu.
Ben ise sevinmiştim almadığına.
Bir gün, bir köye gidilmişti.
Orada bir fırsatını bulup:
- Beni ne zaman talebeliğe kabul edeceksiniz efendim? diye sordum.
O zaman o "dört altın"ı isteyip, köyün çocuklarından birine verdi.
Fakat o da reddetti altınları.
Ben ise sevinmiştim yine.
Ben, bu olanlardan birşeyler sezdim.
Zira kalbimde "altın sevgisi" vardı hâlâ.
Belki de bunun için kabul etmiyordu.
O anda büyük Veli bana bakıp:
- Evet öyledir.
Kalbte altın sevgisi, bu yolda bulunmaya manidir, buyurdu.
"Ben bundan kurtulmak istiyorum" diye düşünürken, bir nazar etti bana.
İşte ne olduysa o anda oldu.
"Altın sevgisi" çıktı kalbimden.
Yerine "Allah sevgisi" doldu.
Ve o zaman talebeliğe kabul edildim.