hafiza aise
Wed 1 June 2011, 03:32 pm GMT +0200
5— Evlenme Akdinde İleri Sürülebilecek Şartlar:
Sahihayn'da Hz. Peygamber: "Şüphesiz ki en ziyade ifası gereken şart, kendisi ile kadınları kendinize helâl kıldığınızdn\"[581] buyurmuştur.
Yine Sahihayn 'da Peygamberimiz: "Kadın kız kardeşinin kabım boşaltmak için onun boşanmasını isteyemez. Onun nasibi, ancak Allah'ın kendisine takdir ettiği şeydir."[582] buyurur.
Yine Sahihayn'da Allah Rasûlü (s.a.), "Kadının, nikâh esnasında kız kardeşinin talâkını şart koşmasını" yasaklarmştır.[583]
îmam Ahmed'in Müsned'mde: "Bir kadının, diğerinin talâkı karşılığında nikâhlanması helâl olmaz." hadisi vardır.[584]
Bu hadisler, nikâh akdi sırasında ileri sürülen şartların —eğer Allah ve Rasûlü'nün koyduğu hükmün değiştirilmesi sonucunu doğurmuyorsa— yerine getirilmesinin gerekliliğini ortaya koyar.
Mehrin peşin verilmesi, ertelenmesi, karşılığında kefil, rehin alınması v.b. gibi şartların yerine getirilmesinin vacip olduğunda ve cinsel ilişkide bulunmamak, nafaka vermemek, mehir vermemek gibi şartlara da riayetin gerekmeyeceğinde ittifak edilmiştir.
Kadının memleketinde ikâmet etmek, onun evinde oturmak, üzerine cariye ile ilişkide bulunmamak, üstüne evlenmemek gibi şartlarda ise ihtilâf edilmiştir. İmam Ahmed ve başkaları bu şartlara riayetin gerekliliğini söylemişler, uymadığı takdirde kadının akdi feshedebileceğini belirtmişlerdir.
Bekâret, soyluluk (neseb), güzellik ve nikâhın feshine neden olan ayıpların dışında diğer bazı kusurlardan salim olmak gibi şartlarda da ihtilâf edilmiştir. Acaba ileri sürülen bu gibi şartların bulunmaması nikâhın feshi konusunda etkili olabilir mi? Üç görüş vardır.
Bunlardan üçüncüsü, sadece soyluluk (neseb) şartının bulunmaması durumunda feshedilmesi şeklindedir.
Hz. Peygamber'in (s.a.), bir kadının evlilikte kızkardeşinin talâkını şart koşması durumunda bu şartın butlanına dair hükmü, bu tür şartlara riayet edilmeyeceğini ortaya koyar. İtiraz vâki olur ve: "Bu şartla, üzerine evlenmemesi şartı arasında ne fark vardır ki, bunu kabul ediyor, fakat kumasını boşaması şartını bâtıl sayıyorsunuz." denebilir. Aradaki fark şudur: Kumanın boşanması şartında ona zarar verme, kalbini kırma, yuvasını yıkma ve düşmanlarını sevindirme gibi hususlar vardır. Oysaki üzerine evlenmemesi şartında, bunlardan hiç birisi yoktur. Nass bunları birbirinden ayırmıştır. Bunlardan birini diğerine kıyas etmek yanlıştır. [585]
[581] Buharî, 54/6; Müslim, 1418; Ukbe b. Âmir'den.
[582] Buharî, 54/6; Müslim, 1408; Muvatta, 2/900.
[583] Buharî, 54/6; Müslim, 1413; Ebu Hureyre'den.
[584] Ahmed, 2/176, 177. Senedinde Îbn Lehîa vardır.
[585] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/213-214.
Sahihayn'da Hz. Peygamber: "Şüphesiz ki en ziyade ifası gereken şart, kendisi ile kadınları kendinize helâl kıldığınızdn\"[581] buyurmuştur.
Yine Sahihayn 'da Peygamberimiz: "Kadın kız kardeşinin kabım boşaltmak için onun boşanmasını isteyemez. Onun nasibi, ancak Allah'ın kendisine takdir ettiği şeydir."[582] buyurur.
Yine Sahihayn'da Allah Rasûlü (s.a.), "Kadının, nikâh esnasında kız kardeşinin talâkını şart koşmasını" yasaklarmştır.[583]
îmam Ahmed'in Müsned'mde: "Bir kadının, diğerinin talâkı karşılığında nikâhlanması helâl olmaz." hadisi vardır.[584]
Bu hadisler, nikâh akdi sırasında ileri sürülen şartların —eğer Allah ve Rasûlü'nün koyduğu hükmün değiştirilmesi sonucunu doğurmuyorsa— yerine getirilmesinin gerekliliğini ortaya koyar.
Mehrin peşin verilmesi, ertelenmesi, karşılığında kefil, rehin alınması v.b. gibi şartların yerine getirilmesinin vacip olduğunda ve cinsel ilişkide bulunmamak, nafaka vermemek, mehir vermemek gibi şartlara da riayetin gerekmeyeceğinde ittifak edilmiştir.
Kadının memleketinde ikâmet etmek, onun evinde oturmak, üzerine cariye ile ilişkide bulunmamak, üstüne evlenmemek gibi şartlarda ise ihtilâf edilmiştir. İmam Ahmed ve başkaları bu şartlara riayetin gerekliliğini söylemişler, uymadığı takdirde kadının akdi feshedebileceğini belirtmişlerdir.
Bekâret, soyluluk (neseb), güzellik ve nikâhın feshine neden olan ayıpların dışında diğer bazı kusurlardan salim olmak gibi şartlarda da ihtilâf edilmiştir. Acaba ileri sürülen bu gibi şartların bulunmaması nikâhın feshi konusunda etkili olabilir mi? Üç görüş vardır.
Bunlardan üçüncüsü, sadece soyluluk (neseb) şartının bulunmaması durumunda feshedilmesi şeklindedir.
Hz. Peygamber'in (s.a.), bir kadının evlilikte kızkardeşinin talâkını şart koşması durumunda bu şartın butlanına dair hükmü, bu tür şartlara riayet edilmeyeceğini ortaya koyar. İtiraz vâki olur ve: "Bu şartla, üzerine evlenmemesi şartı arasında ne fark vardır ki, bunu kabul ediyor, fakat kumasını boşaması şartını bâtıl sayıyorsunuz." denebilir. Aradaki fark şudur: Kumanın boşanması şartında ona zarar verme, kalbini kırma, yuvasını yıkma ve düşmanlarını sevindirme gibi hususlar vardır. Oysaki üzerine evlenmemesi şartında, bunlardan hiç birisi yoktur. Nass bunları birbirinden ayırmıştır. Bunlardan birini diğerine kıyas etmek yanlıştır. [585]
[581] Buharî, 54/6; Müslim, 1418; Ukbe b. Âmir'den.
[582] Buharî, 54/6; Müslim, 1408; Muvatta, 2/900.
[583] Buharî, 54/6; Müslim, 1413; Ebu Hureyre'den.
[584] Ahmed, 2/176, 177. Senedinde Îbn Lehîa vardır.
[585] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/213-214.