- Evlendiği kadını hamile bulan kimse

Adsense kodları


Evlendiği kadını hamile bulan kimse

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Wed 1 June 2011, 03:35 pm GMT +0200
4— Evlendiği Kadını Hamile Bulan Kimse Hakkındaki Hükmü:

 

Sünen ve Musannef'de Saîd b. el-Müseyyeb kanalı ile Basra b. Eksem şöyle anlatır: Henüz örtüsünde, bakire bir kadınla evlendim. Gerdeğe girdim. Bir de baktım o gebe! (Durumu Hz. Peygamber'e arzettim.) "Kadınlığından istifaden karşılığında mehrine hak kazanır. Çocuk, senin kölendir. Çocuğu­nu doğurduğunda kadına sopa vurun." buyurdu ve aralarını ayırdı[579]

Bu hüküm, zinadan hamile olan bir kadının nikâhının bâtıl olduğuna delâlet eder. Medine ulemasının, İmam Ahmed ve çoğunluk fukahanın görü­şü de böyledir. Fasid nikahta mehr-i müsemmânın (belirlenen mehir) gereke­ceği üç görüşten en sahih olanıdır. İkinci görüş, emsal mehrinin gerekeceği şeklindedir. Bu da İmam Şafiî'nin görüşüdür. Üçüncü görüş ise, "Hangisi daha az ise o gerekir." tarzındadır.

Bu hüküm ayrıca, hamilelikten dolayı —şahit ve itiraf olmasa bile— zi­na cezasının gerekeceğini gösterir. Gebelik, zina için en güçlü delillerden bi­ridir. Bu Hz. Ömer'in, Medine fakihlerinin ve iki rivayetinden birinde İmam Ahmed'in benimsedikleri görüştür.

Çocuğun, kocanın kölesi olmasına hükmetmesine gelince, bu konuda çe­şitli yorumlar yapılmıştır. Bazıları şöyle demişlerdir: Çocuk, babasız, veled-i zina olunca, kadın kocayı aldatmış ve buna rağmen kocanın, mehri ödeme durumu ortaya çıkınca, Hz. Peygamber (s.a.) de çocuğu adama hizmetçi olarak vermiştir ve çocuğu onun kölesi yerinde saymıştır. Yoksa gerçekten köle yapmış değildir. Çünkü çocuk, annesinin hürriyetine tâbi olarak hür vaziyette iken ana rahmine düşmüştür. Bu izah mümkün olabilir. Şu da muhtemeldir: Hz. Peygamber (s.a.), zina ettiği ve kocayı aldattığı için annesine bir ceza olarak çocuğu köle yapmıştır. Ve bu uygulama, sadece Hz. Peygamber'e (s.a.) has­tır, hüküm, kıyas yoluyla başka olaylara taşınmaz. Bir başka ihtimal de nes­he yorumlamaktır. Denildiğine göre, İslâm'ın ilk yıllarında hür kimse, borçtan dolayı köleleştirilebiliyordu. Borcundan dolayı Hz. Peygamber'in (s.a.) Sürrak'ı satması da buna yorulur. [580]


[579] Ebu Davud, 2131, 2132. îbn Kayyim, Tehzîbu's-Sünen'de (2044), bu hadisin senedinde, hükmünde, sahabî râvinin isminde çelişkiler olduğunu söyler... Hattabî, bu hadisle hiçbir fakihin amel ettiğini bilmediğini ve haberin mürsel olduğunu, hür bir kadından olan veled-i zinanın hür olacağında yine hiçbir âlimin ihtilâf etmediğini belirtir. Bu takdirde nasıl onu köle yapacağını sorar.

[580] İbn Kayyim el-Cevziyye, Za’du’l-Mead, İklim Yayınları: 5/212-213.