müzzemmil
Mon 19 September 2011, 09:38 pm GMT +0200
1- Eski Yunan Felsefesi'n De Nefs
Yunan Felsefesi'nin temsilcilerinden olan ve insan nefsini "maddî bir cevher" olarak algılayan filozoflardan Thales, insan nefsinin "su", Aneximenes "hava", Herakleltus (Öl. M.Ö. 448) "ateş" olduğu görüşündedirler. Empedokles ise insan nefsinin "su, hava, ateş ve topraktan oluşan dört unsurun bileşimi"nden meydana geldiğini, Nefs'in, bu dört unsurun "mizaç ve ahengi" olduğunu söyler. [191] Pythagoras'çılar ve Eflâtun (Öl. M.Ö. 347) ise Nefs'in "bedenden ayrı bir cevher" olduğu görüşündedir. Bunlara göre insan nefsi ölümsüzdür. Nefs, bedende tutsaktır, onun ölümle bedenden kurtulması, felsefe, musikî ve geometri eğitimi sayesinde ahlâkî arınmasını gerçekleştirmekle mümkündür.[192] Nefs'i, "maddî bir cevher olmamakla birlikte yine de maddede mündemiç bir ilke" kabul eden Aristo, (Öl. M.Ö. 322) Nefs'i, hayatın beslenme, duyum ve düşünce (fikir) fiillerinin "ilke"si, bilkuvve ve canlı tabiî cismin "sûret"i ve "ilk yetkinliği" olarak tanımlar. [193] Meşşâîliğin ilk temsilcisi olarak görülen Aristo'ya göre Nefs ne cisimdir, ne de arazdır. Onun bir yeri yoktur. Onun için ne uzunluk, ne enlilik, ne derinlik, ne renk, ne de bir parça vardır. Ayrıca o, ne âlemin içindedir, ne de dışındadır. Aleme yakın da değildir, ona aykırı da değildir. [194] Calinus gibi Tıpçılar'dan bir grup, insan nefsini, şehevî, gazabî ve natıka olmak üzere üç ayrı nefsin toplamından ibaret saymışlardır. [195]
[191] Ali Durusoy, İbn Sina Felsefesinde İnsan ve Alemdeki Yeri, s. 17, Marmara Ün. ilahiyat Fak. Vakfı Yay., İst., 1993; Ayrıca bkz.: Süleyman Hayri Bolay, Felsefî Doktrinler Sözlüğü, s. 149, V baskı, Akçag Yay., Ankara, 1990.
[192] Ali Durusoy, A.g.e., s. 18.
[193] A.e.,s. 19.
[194] İbn Kayyim, er-Rûh, s. 177.
[195] Fahruddîn Muhammed b. Ömer Râzî, Kitabû'n-Nefs ve'r-Rûh ve Şerhu Kuvvâhümâ, s. 51,İslâmâbâd, 1968. Ahmet Ögke, Kur'an'da Nefs Kavramı, İnsan Yayınları: 47-48.