neslinur
Fri 18 June 2010, 06:17 pm GMT +0200
İnsanoğlu hangi yaş ve seviyede olursa olsun, beğenilmekten ve takdir edilmekten hoşlanır. Bu nedenle eşinizi takdir edici sözlerle taltif ederseniz, onu aile mutluluğu için motive etmiş olursunuz.
Özellikle hamilelik dönemi, kadınların tek başına yaşadığı bir süreçtir. Kadınların bu dönemde kapris yapma haklarının var olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Erkekler ise genellikle “haklısın” kelimesi yerine, eşinin özel durumundan dolayı, onu anlayışla karşılayarak sıkıntılarını azaltmalı, her türlü sıkıntıda yanında olduğunu hissettirmeli ve ona güven vermeli.
Kadınlara sorun, genelde erkeklerin kendilerini anlamadıklarını söylerler. Bu doğruya çok yakın bir iddiadır. Çünkü erkek ve kadın ayrı yaradılışta ve ruhsal yapıdadır. Empati yapsalar bile, birbirini anlamaları zordur. Anlamaya çalışmanın yanında, anlayışlı olmaları daha tesirli olur.
Hele hele eşimizin hamilelik döneminde, her tartışmadan sonra karşılıklı düşman gibi ayrılıyorsak, her iki tarafın da davranışlarını gözden geçirmesi gerekir. Aslında her konuda anlaşmak zorunda değilsiniz. O zaman anlaşamadığımız konuları buzdolabına koyup, sevgimizi artırmamız gerekmektedir.
Biz insanların bir zaafı var ki, ikili ilişkilerimizi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Konuşurken karşıdakini dinleyemiyoruz hep kendimiz konuşmak istiyoruz. Çok konuşmak, aslında iletişim sağlamıyor, aslında yüksek dozda tartışmak bazen iletişimi kitler. Çok konuşma yerine dinlemeyi tercih etme, karşıdakine değer verme olarak algılanır.
SEVGİ DİLİNİ KULLANMA
İnsanoğlu sadece fiziki olarak değil, ruh olarak da güzeldir. Sevgi, bu ruhu tedavi eder. Çünkü sevginin tedavi edici özelliği vardır. Düşmanlık ise, ruhu köreltir, zıt duyguların oluşmasını hızlandırır. Kâinatta sevgi dilinden anlamayan hiçbir canlı yoktur ki, insan mı, bu dilden anlamayacak? Yeter ki bu dili kullanma becerisini kazanalım. İnsanlar hücreler gibi yarı geçirgen olmalı. Muhabbeti yağmur gibi dağıtmalı.
HAYVANLARIN SADAKAT ÖRNEĞİ DAVRANIŞLARI
Hayvanlardan alabileceğimiz dersler konusunda bir kaç örnek vermek istiyorum.
Kelaynak kuşları tek eşli olarak yaşarlar. Eşi öldüğü takdirde hiçbir erkek kelaynak kuşunun ona yaklaşmasına müsaade etmez. Aynı şekilde, Kangal köpekleri ve turna kuşları da tek eşle yaşarlar. Hatta turna kuşları, eşleri ölünce kendilerini göle atıp intihar ederler. Hepimizin bildiği gibi, kumrular, sevgi ve muhabbetin sembolüdür. Eş değiştirmezler, başkasının yuvasına asla girmezler.
Onun için atalarımız gençleri evlendirirken onlara “kumrular gibi olun” demişler.
Özellikle hamilelik dönemi, kadınların tek başına yaşadığı bir süreçtir. Kadınların bu dönemde kapris yapma haklarının var olduğunu kabullenmemiz gerekiyor. Erkekler ise genellikle “haklısın” kelimesi yerine, eşinin özel durumundan dolayı, onu anlayışla karşılayarak sıkıntılarını azaltmalı, her türlü sıkıntıda yanında olduğunu hissettirmeli ve ona güven vermeli.
Kadınlara sorun, genelde erkeklerin kendilerini anlamadıklarını söylerler. Bu doğruya çok yakın bir iddiadır. Çünkü erkek ve kadın ayrı yaradılışta ve ruhsal yapıdadır. Empati yapsalar bile, birbirini anlamaları zordur. Anlamaya çalışmanın yanında, anlayışlı olmaları daha tesirli olur.
Hele hele eşimizin hamilelik döneminde, her tartışmadan sonra karşılıklı düşman gibi ayrılıyorsak, her iki tarafın da davranışlarını gözden geçirmesi gerekir. Aslında her konuda anlaşmak zorunda değilsiniz. O zaman anlaşamadığımız konuları buzdolabına koyup, sevgimizi artırmamız gerekmektedir.
Biz insanların bir zaafı var ki, ikili ilişkilerimizi içinden çıkılmaz hale getiriyor. Konuşurken karşıdakini dinleyemiyoruz hep kendimiz konuşmak istiyoruz. Çok konuşmak, aslında iletişim sağlamıyor, aslında yüksek dozda tartışmak bazen iletişimi kitler. Çok konuşma yerine dinlemeyi tercih etme, karşıdakine değer verme olarak algılanır.
SEVGİ DİLİNİ KULLANMA
İnsanoğlu sadece fiziki olarak değil, ruh olarak da güzeldir. Sevgi, bu ruhu tedavi eder. Çünkü sevginin tedavi edici özelliği vardır. Düşmanlık ise, ruhu köreltir, zıt duyguların oluşmasını hızlandırır. Kâinatta sevgi dilinden anlamayan hiçbir canlı yoktur ki, insan mı, bu dilden anlamayacak? Yeter ki bu dili kullanma becerisini kazanalım. İnsanlar hücreler gibi yarı geçirgen olmalı. Muhabbeti yağmur gibi dağıtmalı.
HAYVANLARIN SADAKAT ÖRNEĞİ DAVRANIŞLARI
Hayvanlardan alabileceğimiz dersler konusunda bir kaç örnek vermek istiyorum.
Kelaynak kuşları tek eşli olarak yaşarlar. Eşi öldüğü takdirde hiçbir erkek kelaynak kuşunun ona yaklaşmasına müsaade etmez. Aynı şekilde, Kangal köpekleri ve turna kuşları da tek eşle yaşarlar. Hatta turna kuşları, eşleri ölünce kendilerini göle atıp intihar ederler. Hepimizin bildiği gibi, kumrular, sevgi ve muhabbetin sembolüdür. Eş değiştirmezler, başkasının yuvasına asla girmezler.
Onun için atalarımız gençleri evlendirirken onlara “kumrular gibi olun” demişler.