- Eşinize güzel gözükün

Adsense kodları


Eşinize güzel gözükün

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
sidretül münteha
Tue 9 November 2010, 08:41 pm GMT +0200
Eşinize Güzel Gözükün


Güzellik veya yakışıklılık, öncelikle maddî kriterler üzerine kurulur. Sevgilinin boyu, ten, saç ve göz rengi, kilosu, zihninizdeki güzellik kavramını mutlaka etkiler. Kimisi sarışını çekici bulur, kimisi esmeri beğenir, kimisi de kumraldan hoşlanır. Mavi veya yeşil göze tutkun olan çoktur, ama siyah ve kahverengi gözün hayranları da az değildir.
Asıl güzellik burada saydığımız maddî unsurların ahenkli bir şekilde bir arada bulunmasıdır. Gözü istediğiniz gibidir, ama boyu yetersiz olabilir. Her şeyi tam istediğiniz şekildedir, ancak aşırı kilosu tüm güzelliğini gölgelemiştir. Güzellik, vücut özelliklerinin ve ölçülerinin uyumlu bir şekilde oluşturduğu bir değerdir; daha çok insanların yüzünde yoğunlaşır ve belirginleşir, ama tam olarak tarifi yapılamaz. Çünkü her insanın zihninde oluşan güzellik veya yakışıklılık kavramı farklıdır. Birinin "güzel" kabul ettiğini bir başkası pek beğenmeyebilir. Her ne kadar üzerinde birleşilen bazı ortak noktalar varsa da, bir kişiyi "güzel" bulmanın veya bulmamanın herkesçe kabul edilen kesin ölçüleri yoktur.
Tabiî maddî güzelliğe etki eden faktörler vardır. Bunlar, bakışı, konuşması, espri yeteneği, temizliğe gösterdiği özen, giyim tarzı, sık sık tebessüm etmesi, kullandığı parfüm olabilir. Ayrıca manevî güzelliğiyle ilgili olmakla birlikte maddî güzelliğinin de etkisini arttıran hususlar vardır. Bunlar da güzel huy, beğenilen tavır ve davranışlar, iyilikseverlik, içtenlik ve benzeri şeylerdir.
Güzellik ölçütleri kişilere göre değiştiği için birisinin beğenip uğruna deli olduğu bir kimseyi, bir başkası hiç hoş görmeyebilir. Çünkü seven kişi, onun bir tavrına, bir cilvesine, bir huyuna, bir konuşmasına hayran olmuştur. Diğeri dışarıdan baktığı için onu cezp etmeyebilir. "Güzellik, sevenin gözündedir" sözü de bunun için söylenmiştir.
İster henüz bekâr olun, ister yeni evlenmiş olun, hatta evleneli uzun yıllar geçmiş olsun; kendinizi ve eşinizi daha güzel veya daha yakışıklı, daha çekici, daha sempatik yapabilirsiniz. Yeter ki siz isteyin ve bazı kuralları alışkanlık hâline getirin.

BEDENİNİZİ VE RUHUNUZU
GÜZELLEŞTİREBİLİRSİNİZ

Öncelikle şu temel kuralları kabul edin: Bilinen bütün güzellik ölçülerini üzerinde toplayan bir insan gelmemiştir, gelmeyecektir. Çünkü bir insan, aynı zamanda hem sarışın, hem kumral, hem yeşil gözlü, hem mavi gözlü olamaz. Rabbimiz sayısız güzellikler yaratmış, insanı da bu güzelliklere tutkun etmiştir. Güzelliğe etki eden farklı unsurların, değişik oranlarda tecellisi güzellik olgusunu çeşitlendirmiştir. Bu yüzden insanları cezbeden çok değişik güzellikler vardır.
İnsanın güzelliğe meftun olan duyguları, sınırlı güzellikle tatmin olmayacak şekilde yaratılmıştır. İnsandaki sahip olma duygusu o kadar şiddetlidir ki, neredeyse dünyayı verseniz tok olmaz. Bu açıdan eğer mümkün olsa bin güzelliğe sahip olsanız, "acaba bin birinci nasıldır" diye merak edersiniz. Çünkü bu duyguların doyacağı yer Cennettir. Estetiğe tutkun olan duygularını dünyada doyurmaya çalışmak anlamsızdır ve yaratılış hikmetine zıttır.

* * *
Aslında her insan güzeldir ve güzelleşme yeteneği taşır. İsterseniz, hem bedeninizi, hem ruhunuzu güzelleştirebilirsiniz. Yeter ki, bunun yöntemini bilin ve sürekli uygulayın.
Her şeye rağmen eşiniz fiziken güzel veya yakışıklı olmasa bile, unutmayın ki, ahirette Cennetin en güzellerinden olacaktır. Çünkü Cennette fakirlik, hastalık, sakatlık, çirkinlik yoktur. Üç günlük dünyada sabredip ebedî güzelliği kazanan zararlı değil, kazançlı çıkar.
Unutmayın ki, ahlâkı iyi olmayan bir eş, fiziken dünyanın en güzeli de olsa kısa zamanda sizi mutsuz eder. Eğer manen, ilmen, ahlâken de yetersiz olup, siz sabırla onu eğitmeye çalışırsanız, iki kat ücret alırsınız.
Şimdi güzelliği arttıran faktörler üzerinde duralım:
 

TEMİZ VE BAKIMLI OLMALI
Temizlik, insanı gerçekten daha güzel ve sempatik yapar. Temizliğe dikkat etmemek, dünya güzelini çirkin eder. El, yüz, ağız ve vücudun düzenli temizliği hiç ihmal edilmemeli, hatta ihtiyaca göre o anda temizlik yapılmalıdır. Ne var ki, çocukluktan beri temizlik üzerine çok şey öğrenen kimi eşler, uygulamaya gelince ihmal ederler.
Bazen kalabalık mekânlarda yanınızdaki insanlarla birlikte kalmak zorunda oluyorsunuz. Saçına sakalına, ağız ve diş temizliğine dikkat etmeyen insanlarla yan yanasınız. Öylesine rahatsız edici ve iğrenç bir koku yayılıyor ki, ilk fırsatta orayı terk ediyorsunuz. Ağır bir sigara, ter ve ağız kokusuna dayanmak tam bir işkence. Böyle durumlarda hep düşünüyorum:
"Aman Allah'ım, eşi, çocukları, iş arkadaşları bu adama nasıl katlanıyor? Yoksa onlar da mı temizliği önemsemiyor?"

* * *
Ağız temizliği o kadar mühim ki, bazen boşanmalara sebep olabiliyor. Ciddi ağız kokusu problemi olanlar, ihtiyaca göre diş, dâhiliye ve kulak burun boğaz doktorlarına gitmelidirler. Ayrıca diş temizliğini düzenli yapmalı, gerekirse ağız kokusunu giderici pastil kullanmalıdırlar. Peygamber Efendimizin Sallallahu Aleyhi ve Sellem ağız temizliği hakkındaki tavsiyeleri ve misvak kullanmak konusundaki ısrarı gerçekten çok hikmetlidir.
İster kadın olun, ister erkek. Birbirinizi memnun ve hoşnut etmek için çırpının. Madem Cenab-ı Hak sizi birbirinize helâl kılmış. Birbirinizden meşru bir şekilde, her bakımdan, en üst seviyede faydalanmanızdan daha normal ne olabilir?

* * *
Elbise ve iç çamaşırının temiz olması ve rahatsız edici kokulardan arınması eşleri olumlu etkileyen faktörlerden birisi. Özellikle sigara içen eşlerin dikkat edeceği hususlar var. Bir kere, benim tavsiyem, kadın veya erkek hiç kimsenin sigara içmemesi. Temizliğe ve sağlığa ne kadar zararlı olduğu apaçık ortada. Sigarayı bırakmak için başvuracağınız sayısız formül var. Bırakın ve sigarasız hayatın tarifsiz mutluluğunu yaşayın. Ben sigara hiç içmem. Eğer gençliğimde tiryaki olsaydım, eşimi ve çocuklarımı rahatsız etmemek için herhalde bırakırdım.
Ama her şeye rağmen bırakamıyorsanız, bari az sayıda ve açık havada içmeye çalışın ki elbisenize kokusu sinmesin. Ayrıca el ve ağız temizliğine dikkat edin ki, eşiniz ve arkadaşlarınız rahatsız olmasın. Bazen o kadar ağır bir sigara kokusu oluyor ki, şu insanın yanından bir an evvel ayrılsam diye düşünüyorum, ama sigara içtiği halde temizliğine özen gösteren öyle insanlar var ki, neredeyse hiç içmiyormuş gibi bir hâli var.

AYRINTILAR ÇOK ÖNEMLİDİR
Temizlikle ilgili başka bir konu da, kimi insanların ayak temizliğini ihmal etmesidir. Rabbimiz, insanların bedenlerini ve ruhlarını çeşit çeşit yaratmış. Bazı insanların tenleri ve ayakları çok rahatsız edici bir şekilde kokar. Oysa tıbben neler yapabileceği konusunda bir cildiye uzmanıyla görüşse, ayak ve vücut temizliğine dikkat etse, çoraplarını sık sık değiştirse ve uygun bir parfüm kullansa sorun ya çözülür ya da iyice azalır.
Niçin bu konu üzerinde ayrıntılara girdiğimi merak edebilirsiniz. Açıklayayım: Bir yerde konferans vermiştim. Dinleyenlerden yazılı soru alıyordum. Birisi, soru kâğıdına şunu yazmıştı: "Bundan sonraki konferanslarınızda, eşlerin temizliğe özen göstermesini söyler misiniz? Eşim üniversite mezunu ve temizliğe dikkat etmiyor."
Tabiî her iki taraftan da temizliğe yeteri kadar özen göstermeyenler var. Böylece hem eşlerini, hem kendilerini rahatsız ediyorlar. Çünkü temiz olmayan bir insan öncelikle kendisini rahatsız eder. Bakımlı olmanın ilk şartı olan temizliği yeterince vurgu yaptık. Siz konunun detaylarını kendi yeteneğiniz ve karşılıklı beklentilerinize göre ayarlarsınız.

* * *
Bakımlı olmakta önemli bir unsur da, giyim zevkidir. Herkes kendi ekonomik durumuna göre, giydiği elbiselere özen göstermeli ve kendisiyle birlikte eşinin de hoşuna gideceği kıyafetleri giymelidir. Özellikle hanımlar kocalarına karşı süslenmelidirler. Bazı gelenek ve göreneği önemseyen kadınlar, eşinin güzel giyinme ve süslenme isteğini reddediyorlar. Hatta, "Ben artist miyim, bu kıyafetle karşına çıkacağım?" diyenler oluyor. Eşinize karşı hoşlanacağı şekilde giyinmek, dinimizin emri. Hatta benim gözümde, özellikle bu zamanda çok önemli bir ibadet. Yine eşinizin hoşlandığı güzel bir koku sürünmek, sizin cazibenizi arttıracaktır.

GÜZELLİK MERKEZLERİ
Konuyla ilgili tartışmalara sebep olan bir durum var. Bazı kadınlar, güzellik merkezlerine gitmek istediğinde parasal gerekçelerle karşı çıkan erkekler var. Bu husus ikisi arasında ciddi tartışmalara sebep oluyor.
Öncelikle şunu bilin: Güzellik merkezlerinin çoğu para tuzağıdır. Birçok konuda kendi bakımınızı kendiniz yapabilirsiniz. Bu hususta yığınla kitap ve dergi var. Buna rağmen yine de ihtiyaç duyarsanız, ekonomik durumunuzu zorlamayacak bir maliyet konusunda eşinizle uzlaşmanız gerekir. Evinizde huzursuzluk olacaksa, ne epilasyonun, ne solaryumun bir anlamı kalır; ama eşinizin ekonomik durumu müsaitse, bu merkezlerden bilinçli olarak yararlanabilirsiniz.
Bir de makyaj yapma konusu var. Eğer dinî duyarlılığınız varsa, bu konunun dinî yönünü iyice araştırın. Oje, allık, rimel ve dudak boyasını ben tavsiye etmiyorum. Bırakın bazı renkler Rabbimizin yarattığı gibi kalsın. Geçici ve sahte boyayla insan hiçbir şey kazanmaz; ama temizlik, düzgün kıyafet ve bakımla çok şey kazanırsınız.
Kozmetik ürünlerinin neredeyse yüzde 90'ı hem paranızı almak için kurulmuş tuzaktır, hem de cilde zararlı kimyevî maddelerden yapılmıştır. Elbette göze çekilen sürme, cilde yararlı bazı kremler kullanılabilir.

* * *
Bu arada özellikle erkekleri ilgilendiren bir sorun var. Kimi erkeklerin saçları genç yaşta dökülmeye başlıyor. Bunun sebebi irsî olabileceği gibi, kepeklenme veya başka sebepler de olabilir. Saç bir insanın ziynetidir, güzelliğine güzellik katar. Eğer erken yaşta saçlarınız dökülüyorsa, hemen bir cildiye uzmanına gidin. Önerilerine titizlikle uyun. Erken dökülen saçlar, sizi yaşınızdan fazla gösterir. Bu da sizi, belki eşinizi ve çocuklarınızı üzebilir.

GÜZELLİKLERİMİZİ KORUYALIM
Genç yaşta saçları dökülmeye başlayan birisini görsem, hemen ilgilenir, saçın önemini anlatır ve bir uzmana gitmesini tavsiye ederim. Hatta dökülmeyi önleyen ilâçlar öneririm. Çünkü yıllar sonra, şimdi önemsemediğiniz bu değeri koruyamadığınıza çok üzüleceksiniz. Yanlış anlamayın. Elbette saç her şey değildir. "Saçı dökük insan çok büyük bir eksiklik içindedir" demiyorum. Kuşkusuz önemli olan, ruh ve davranış güzelliğidir. Size sevgisi olmayan ve iyi davranmayan bir kişi, dünya yakışıklısı veya güzeli olsa neye yarar? Ancak şunu demek istiyorum: Allah'ın bize verdiği güzellikleri iyi koruyalım. Kendi ihmallerimizle heba etmeyelim.
Nitekim vaktiyle koruyamadığı saçı dökülünce dünya kadar para verip saç ektirenler var. Demek ki bu kadar önemli. İmkânı olup da bunu yapanları hiç garipsemiyorum. Böylece Allah'ın tanıdığı bir imkânı kullanıyor ve on yaş genç görünüyorlar.
Düzenli temizlik ve bakımın insanı âdeta bambaşka bir insan yaptığını çok gördüm. Sizler de defalarca karşılaşmışsınızdır. Üniversitede okurken ilk yıl çok maddî sıkıntı çektim. Yaklaşık dört yıldır aynı elbiseyi giydiğim için çok kötü duruyordu. Bir gün seri sonu giyim eşyası satan bir mağazadan çok ucuza takım elbise, gömlek ve kravat aldım. O kadar yakışmıştı ki, birlikte kaldığım arkadaşlar hayran olmuştu. Okula gittim. Sınıfa girdiğimde herkes bana bakıyordu. Sıkıldım, hemen yerime oturdum. Bir arkadaş teneffüste, "Meğer sen ne kadar yakışıklıymışsın" demesin mi? Oysa iki yıldır aynı sınıftaydık ve her gün görüşüyorduk. Demek ki güzel kıyafet insanı bu kadar değiştiriyor.
Çocukluğumda çiftçilikle uğraşan bir komşumuz vardı. Bir ara Almanya'ya çalışmaya gitti ve bir süre sonra döndü. Geldiğinde tanımakta zorlanıyordum. Pırıl pırıl ve ütülü bir takım elbise, özenle taranmış saçlar onu bambaşka bir insan etmişti. Gülerek insanları kucaklarken, sanki gençleştiğini ve yakışıklı bir hâle geldiğini hissettim. Oysa onun aslı ve yaratılışı değişmemişti. Bakımlı hâliyle Allah'ın kendisine verdiği güzelliği açığa çıkarmıştı. Yazık ki, birkaç ay içinde eski pejmürde hâline döndü.

CEMİL TOKPINAR