sümeyra
Sun 22 January 2012, 10:38 am GMT +0200
Eserin İlk Baskısı İçin Takdim
İnsanları şahsiyet halinde birleştiren sosyal realitelerden bilisi, millet gerçeğidir. Millet ise biyolojik bir realite oluşundan ötede, bir. ideolojik birliktir. Millet realitesinin maddî bünyesi ve ideolojik yapısı, millet vakıasının iki görünüşünden ibarettir. Bir milleıin. tarihin karanlığına gömülmesi ve hayat sahnesinden çekilmesi, ideolojik yapının tahribi ile başlar ve tedbirleri alınmazsa, kat'î bir yokokış-İa sonuçlanır. Tarihin klasik tasnifi kabul edilecek olursa; ilk çağlarda yaşamış kavimlerden hemen hiç biri —bîri müstesna—, zamanımıza kadar gelebilmiş değildir. Ltilerin, bir devirler yaşadığını, sadece tarih kitaplarından ve bıraktıkları eserlerden anlıyoruz. Bu milletler ise. önce İnsanları millî şahsiyetleri etrafında toplayan, gözle görülmez ve fakat akıt için zaruri hayat temcilerini terketmiş ve yok oluşa giden karanlık yula yönelmişlerdir. İşle, insanları bir şahsiyet haline getiren ideallerin fışkı rdığı hayat pınarı kurursa; millet hayatı yavaş yavaş kaybolur, yerinde başka biçimde bir cemiyet ortaya çıkar.
Şu halde, millellcrin hayat özü, mi IH kültürdür. Ve düşmanların uzun vadeli çalışmalarla yıkmağa uğraşacağı temel, bu temcidir, yani kültürdür. Zira, insanlar hareketlerinde, münâsebetlerinde, şuurlarının ve şuur ötesinin tesiri altındadırlar. însnn sınırlımı tesiri altında tutan deflerler ise ferdin bağlı bulunduğu cemiyetin tarihi, an'ancsi. dııyıuısu ve inançlarının tümünden ibarettir insanları ve cemiyetleri bîr yok oluşa sürüklemenin müessir yolu. milletlerin hayat Özü olan ideolojinin fışkirdığı millî kültür pınarını kurutmaktan İbarettir,
Millî varlığımızı yok etmek İsteyen düşman güçlerin bu sinsi savaşına; milli kültürü yüceltmek, yaşatmak ve zenginleştirmekle cevap verebiliriz, işte bu maksatla, milletimizin kültürünü korumak, zenginleştirmek ve yüceltmek hareketine, «islâm înanctnin Temelleri» diyebileceğimiz, millî kültürün ana kaynaklarından birisi iie başlıyoruz. Bu, Akaiddir.
Milletimizin siyasî, ahlâkî, iktisadî ve askerî bütün problemlerini iyice bilmek; milletimizin ve milletlerin inanç, düşünce, hareket temelleri hakkında açık bir fikir edinmekle mümkündür.
Asrımızda bir münevverin, Japon san'ahndan, Hint felsefesinden bahis açma mecburiyeti (!) yanında, kendi öz kültürüyle pek alakadar olmayışı, ne derin bir kültür buhranına düştüğümüzü göstermez mi?
Millî kültür serisine; Türk milletinin, uğrunda dereler gibi kanını akıttığı mukaddes dinimizin temeli olan «Akaid» ile başlıyoruz. Millî kültürün ana mefhumları, «Milli Kültür Serisi» adı altında nakledilecektir. Otağ Yayınevi 1971[3]
İnsanları şahsiyet halinde birleştiren sosyal realitelerden bilisi, millet gerçeğidir. Millet ise biyolojik bir realite oluşundan ötede, bir. ideolojik birliktir. Millet realitesinin maddî bünyesi ve ideolojik yapısı, millet vakıasının iki görünüşünden ibarettir. Bir milleıin. tarihin karanlığına gömülmesi ve hayat sahnesinden çekilmesi, ideolojik yapının tahribi ile başlar ve tedbirleri alınmazsa, kat'î bir yokokış-İa sonuçlanır. Tarihin klasik tasnifi kabul edilecek olursa; ilk çağlarda yaşamış kavimlerden hemen hiç biri —bîri müstesna—, zamanımıza kadar gelebilmiş değildir. Ltilerin, bir devirler yaşadığını, sadece tarih kitaplarından ve bıraktıkları eserlerden anlıyoruz. Bu milletler ise. önce İnsanları millî şahsiyetleri etrafında toplayan, gözle görülmez ve fakat akıt için zaruri hayat temcilerini terketmiş ve yok oluşa giden karanlık yula yönelmişlerdir. İşle, insanları bir şahsiyet haline getiren ideallerin fışkı rdığı hayat pınarı kurursa; millet hayatı yavaş yavaş kaybolur, yerinde başka biçimde bir cemiyet ortaya çıkar.
Şu halde, millellcrin hayat özü, mi IH kültürdür. Ve düşmanların uzun vadeli çalışmalarla yıkmağa uğraşacağı temel, bu temcidir, yani kültürdür. Zira, insanlar hareketlerinde, münâsebetlerinde, şuurlarının ve şuur ötesinin tesiri altındadırlar. însnn sınırlımı tesiri altında tutan deflerler ise ferdin bağlı bulunduğu cemiyetin tarihi, an'ancsi. dııyıuısu ve inançlarının tümünden ibarettir insanları ve cemiyetleri bîr yok oluşa sürüklemenin müessir yolu. milletlerin hayat Özü olan ideolojinin fışkirdığı millî kültür pınarını kurutmaktan İbarettir,
Millî varlığımızı yok etmek İsteyen düşman güçlerin bu sinsi savaşına; milli kültürü yüceltmek, yaşatmak ve zenginleştirmekle cevap verebiliriz, işte bu maksatla, milletimizin kültürünü korumak, zenginleştirmek ve yüceltmek hareketine, «islâm înanctnin Temelleri» diyebileceğimiz, millî kültürün ana kaynaklarından birisi iie başlıyoruz. Bu, Akaiddir.
Milletimizin siyasî, ahlâkî, iktisadî ve askerî bütün problemlerini iyice bilmek; milletimizin ve milletlerin inanç, düşünce, hareket temelleri hakkında açık bir fikir edinmekle mümkündür.
Asrımızda bir münevverin, Japon san'ahndan, Hint felsefesinden bahis açma mecburiyeti (!) yanında, kendi öz kültürüyle pek alakadar olmayışı, ne derin bir kültür buhranına düştüğümüzü göstermez mi?
Millî kültür serisine; Türk milletinin, uğrunda dereler gibi kanını akıttığı mukaddes dinimizin temeli olan «Akaid» ile başlıyoruz. Millî kültürün ana mefhumları, «Milli Kültür Serisi» adı altında nakledilecektir. Otağ Yayınevi 1971[3]