- es-Sehâvî ve el-Mekâsıdu'l-hasene'si

Adsense kodları


es-Sehâvî ve el-Mekâsıdu'l-hasene'si

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
Hadice
Mon 6 June 2011, 01:27 pm GMT +0200
1. es-Sehâvî ve el-Mekâsıdu'l-hasene'si


Ebu'l-hayr ve Ebû Abdillah künyeleriyle bilinen ve dahaçok es-Sehâvi diye meşhur olan Muhammed b. Abdirrahman, Kâhire'de 831/1427'de doğ­muştur. Dört yaşından itibaren İbn Hacer el-Askalânî (852/1448)' ye talebe ol­muştur. Hocasının vefatından sonra, Hicaz, Halep, Hama, Şam ve Mısır'daki ilim merkezlerini gezmiştir. Aklî ve naklî ilimlerde üstün bir dereceye ulaşmış­tır. Hadis ve tarih alanında yazdığı eserler, âlimlerin başvuru kitapları olmuş­tur.

İlim öğrenmek, öğretmek ve kitap telif etmekle geçmiş olan hayatı 902/1496' da Medine-i Münevvere'de sona ermiştir. Bakî' kabristanında tmam Mâlik' in yanma defnedilmiştir.[450]

Abdullah Muhammed es-Sıddîk' in tahkik ve ta'liki ile Bağdat'ta 1375/1956 yıhnda yapılan el-Mekâsıdu'l-hasene baskısı, 1356 sözü alfabetik olarak incelemeye tabi tutmaktadır.

Her söz, baş taraftaki sıra rakamını takib eden «hadis » kelimesi[451] ile başlamaktadır. Metnin peşinden de niteliği ile ilgili açıklamalar gelmektedir. Bu değerlendirme cümleleri değişik uzunluktadır.

Hadislerin kimler tarafından rivayet edilmiş olduğunu belirttikten sonra, rical ile ilgili görüşleri ve değerlendirmeleri vermektedir. Değişik şekillerde söylenen sözler hakkında, tam bilgi verdiği yere, ilk kelime olarak işaret et­mekte, atıfta bulunmaktadır. Meselâ 243. sayfadaki hadisine bakılmasını istemektedir. Böylece kitapta incelemeye tabi tutulmuş söz sayısının 1356 olmadığı, daha aşağı bir rakam olduğu da anlaşılmış ol maktadır.

Ayrıca, alfabetik olarak incelenmiş olan sözler, kitabın sonunda konuları­na göre bir tertibe de («konu fihristi») konulmuş bulunmaktadır.[452]

es-Sehâvî, bu ikili tertibi, geçmiş eserlerdeki usulleri birleştirmek ve iki usulden birini tercih edeceklerin tenkidlerinden kurtulmak için benimsemiş­tir. [453]

Yukarıda da geçtiği gibi «el-Mekâsıd, Sehâvî' nin talebesi tbnu'd-Deyba (944/1537) tarafından Temyizu't-tayyib mine'l-habîs fimâ yedûru âlâ elsine-tin-nâs mine'l-hadîs » adıyla ihtisar edilmiştir. [454]



[450] bk. Ibnu'l-lmâd, Şezerâtu'z-zeheb, VELÎ, 17.

[451] Burada kullanılan «hadis» den maksad da sözlük anlamıdır, terim anlamı değildir, (bk. -Mekasıd,, s. 3).

[452] bk. el-Mekasıd, s. 485-505.

[453] bk. el-Mekasıd, s. 3.

[454] İbnul-Deybâ, el-Mekâsıd'daki hiçbir hadisi atmamıştır, hadislein kaynaklarına ve dere­celerine işaret etmekle yetinmiştir. Az da olsa birkaç hadis ilâve etmiştir. Bu ilâve hadis­lerin başında «kültü» sonunda da «AUahu âlem» ifâdelerine yer vermiştir. Temyîzu't-tayyîb, talebe için oldukça pratİkleştirilmiş bir hadis kitabıdır. Araştırmacıları el-Mekâ-sıd'da^ı müstağni kılmaz, (bk. et-Tahhân, Usulu't-tahric, s. 68).

Doç. Dr. İsmail Lütfi Çakar, Hadis Edebiyâtı, İfav Yayınları: 133-134.