hafiza aise
Tue 5 April 2011, 10:03 am GMT +0200
26. Elbiseye Bulaşan Hayız Kanının Yıkanması
41. Esma bint. Ebi Bekr (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Bir kadın, Resulullah (s.a.v)'e gelip: c
Ey Allah'ın resulü! Biz (kadınlardan) biri, elbisesine hayız kanı bulaştığında ne yapmasını buyurursunuz?' diye sordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
(Birinizin elbisesine hayız kanı bulaşırsa,) o kanı (elleriyle y parmaklarıyla) kazır, sonra suyla ovalar, sonra üzerine su dök(üp yı-k)ar, sonra da o elbiseyle namaz kılar' diye cevap verdi.[485]
Bu hadisi; Nesâî hariç diğer hadis imamları (bu lafızla) rivayet etmişlerdir.
Nesâî'nin rivayeti şu şekildedir:
Bir kadın, elbiseye bulaşan hayız kanı [486] hakkında Resulullah (s.a.v)'den fetva istedi.
Resulullah (s.a.v), ona: (İlk önce leke değen yeri ellerinle yada parmaklarınla) kazı, sonra suyla ovala, sonra üzerine su dök ve o elbiseyle namaz kü1 diye ceverdi. [487]
Ebu Davud'un bir diğer rivayeti ise şu şekildedir:
Bir kadının, Resulullah (s.a.v)'e: 'Biz (kadınlardan) biri temizlendiği zaman (hayızlı iken giydiği) elbisesini ne yapsın, onunla namaz kılsın mı?' diye sorduğunu işittim.Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
Baksın, eğer elbisesinde kan görürse, biraz suyla ovalasın, (bu suda yada elbisede kan izi) görmeyinceye kadar (elbiseyi) yıkasın ve (bu elbiseyle) namazını kılsın' diye cevap verdi.[488]
Yine Ebu Dâvud, bu manada başka bir hadis daha rivayet edip bu hadi-sin içerisinde, O (kanı) kazı, sonra suyla ovala, sonra da yıka" ifadesi yer almaktadır.[489]
[485] Buhârî, Vudû1 63, Hayz 9; Müslim, Taharet 110 (291); Ebu Dâvud, Taharet 130 (360, 361, 362); Tirmizî, Taharet 104 (138); Nesâî, Taharet 185; İbn Mâce, Taharet 118 (629); Ahmed b. Hanbel, 6/346, 353
[486] Kan, her halükarda necistir. Namaz kılabilmek için elbiseden kanın çıkarılması şarttır. Ha-nefilere göre; ağır sayılan necis madde eğer katı ise yaklaşık olarak 3.5 gramı (= 1 dirhem), sıvı ise el ayasını (=avuç içini) kapsayacak miktarı ve fazlası vücut, elbise veya namaz kılınacak yerde bulununca namazın sıhhatine engel olur. (ç)
[487] Nesâî, Taharet 185
[488] Ebu Dâvud, Taharet 130 (360)
[489] Ebu Dâvud, Taharet 130 (362)
41. Esma bint. Ebi Bekr (r.anhümâ)'dan rivayet edilmiştir:
Bir kadın, Resulullah (s.a.v)'e gelip: c
Ey Allah'ın resulü! Biz (kadınlardan) biri, elbisesine hayız kanı bulaştığında ne yapmasını buyurursunuz?' diye sordu. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
(Birinizin elbisesine hayız kanı bulaşırsa,) o kanı (elleriyle y parmaklarıyla) kazır, sonra suyla ovalar, sonra üzerine su dök(üp yı-k)ar, sonra da o elbiseyle namaz kılar' diye cevap verdi.[485]
Bu hadisi; Nesâî hariç diğer hadis imamları (bu lafızla) rivayet etmişlerdir.
Nesâî'nin rivayeti şu şekildedir:
Bir kadın, elbiseye bulaşan hayız kanı [486] hakkında Resulullah (s.a.v)'den fetva istedi.
Resulullah (s.a.v), ona: (İlk önce leke değen yeri ellerinle yada parmaklarınla) kazı, sonra suyla ovala, sonra üzerine su dök ve o elbiseyle namaz kü1 diye ceverdi. [487]
Ebu Davud'un bir diğer rivayeti ise şu şekildedir:
Bir kadının, Resulullah (s.a.v)'e: 'Biz (kadınlardan) biri temizlendiği zaman (hayızlı iken giydiği) elbisesini ne yapsın, onunla namaz kılsın mı?' diye sorduğunu işittim.Bunun üzerine Resulullah (s.a.v):
Baksın, eğer elbisesinde kan görürse, biraz suyla ovalasın, (bu suda yada elbisede kan izi) görmeyinceye kadar (elbiseyi) yıkasın ve (bu elbiseyle) namazını kılsın' diye cevap verdi.[488]
Yine Ebu Dâvud, bu manada başka bir hadis daha rivayet edip bu hadi-sin içerisinde, O (kanı) kazı, sonra suyla ovala, sonra da yıka" ifadesi yer almaktadır.[489]
[485] Buhârî, Vudû1 63, Hayz 9; Müslim, Taharet 110 (291); Ebu Dâvud, Taharet 130 (360, 361, 362); Tirmizî, Taharet 104 (138); Nesâî, Taharet 185; İbn Mâce, Taharet 118 (629); Ahmed b. Hanbel, 6/346, 353
[486] Kan, her halükarda necistir. Namaz kılabilmek için elbiseden kanın çıkarılması şarttır. Ha-nefilere göre; ağır sayılan necis madde eğer katı ise yaklaşık olarak 3.5 gramı (= 1 dirhem), sıvı ise el ayasını (=avuç içini) kapsayacak miktarı ve fazlası vücut, elbise veya namaz kılınacak yerde bulununca namazın sıhhatine engel olur. (ç)
[487] Nesâî, Taharet 185
[488] Ebu Dâvud, Taharet 130 (360)
[489] Ebu Dâvud, Taharet 130 (362)