sidretül münteha
Thu 20 January 2011, 04:34 pm GMT +0200
5 . Ekin ve Meyvaların Nisabı ve Zekât Oranı
Yağmur ile sulanan ekin ve meyvalara onda bir ve -dolap gibi- suni sulama aletleri ile sulananlara ise yirmide bir zekât düştüğünde ulema müttefiktirler. Fakat ekin ve meyvalara nisap gerekip gerekmediğinde ihtilâf etmişlerdir.
Cumhur, «Ekin ve meyvalarda da nisap gerekir ve beş yükten (vesk) aşağı olanda zekât yoktur» demiştir. Bir yükün altmış sa'm ve bir sa'm Peygamber (s.a.s) Efendimiz'in avucu ile dört avuç olduğunda ihtilâf yoktur. Ancak
avucun miktarında ihtilâf etmişlerdir. Cumhura göre bir avuç, bir Bağdatl'ı ile bir ntl'ın üçte birinden bir şey fazladır. îmam Ebû Yûsuf da, îmam Mâlik kendisi ile bu mevzuda tartışırken -Medinelilerin İmam Mâlik'e şahitlik ettiği için- buna dönmüştür. îmam Ebû Hanife ise, bir avucun iki ve bir sa'm sekiz ntl olduğunu söylerdi. îmam Ebû Hanife ayrıca «Ekin ve meyvalarda nisap yoktur» demiştir.
Bu ihtilâfın sebebi, bir hadisin umumu ile diğer bir hadisin hususu arasında bulunan çelişmedir. Âmm olan hadis,
«Yağmur suyu ile sulanıp yetişen ürünlerde ondabir ve -dolap gibi-sun'i sulama usûlü ile yetiştirilen ürünlerde ise yirmide bir zekât vardır» [69] hadisidir. Hâs olan hadis de,
«Bes yük (vesk) miktarı ürünün aşağısında zekât yoktur» [70] hadisidir, ki bu her iki hadis de sabittirler.
«Husus umumun tefsiridir» diyenler -ki meşhur olan görüş budur- «Nisap gerekir» demişlerdir.
Kimisi de «Hâs ve âmm'dan hangisinin önce, hangisinin sonra vürud ettiği bilinmediği zaman birbirleriyle çelişmiş olurlar» demiştir. Çünkü bunlara göre hâs ve âmm'lar birbirleri ile nesholunurlar. Zira amel edilmesi gereken her hükmün neshi caizdir, ki bazan hükmün tamamı, bazan da bir kısmı nesholunur. Bunlardan, âmm olan hadisi tercih edenler, «Nisap gerekmez» demişlerdir. Fakat bana kalırsa, cumhurun, «Hâs, âmm'ın tefsiridir» demesi de, hâs ile âmm'ın çeliştikleri noktada hâs'ı âmm'a tercih kabilindendir. Çünkü âmm o noktada zahirdir, hâs ise nassnr. Bunu iyi düşün. Çünkü cumhura, «Hâs, âmm'ın tefsiridir» dedirten sebep budur. Gerçekten, ikisi arasında çelişme bulunduğu için hâs âtnm'ın tefsiri değildir. Ancak ne zaman ki hâs âmm'a bitişik olursa, yani ikisi bir sözde gelirlerse hâs âmm'ın istisnası olur. Fakat îmam Ebû Hanife'nin toprak ürünleri için nisap gerekmediği görüşünde bu hadisin umumu ile ihticac etmesi zayıftır. Zira Peygamber (s.a.s) Efen-' dimiz bunu, toprak ürünlerinin nisabı olup olmadığını bildirmek için değil, toprak ürünlerine ne kadar zekât düştüğünü bildirmek için buyurmuştur.
Ulema, toprak mahsullerinin nisabı ile ilgili olarak üç mes'elede ihtilâf etmişlerdir:
1- Hububatın nisapları birbirleri ile tamamlanır mı, tamamlanmaz mı?
2- Üzüm ve hurmaya tahmini olarak nisap koymak caiz midir, değil midir?
3- Kişinin, biçim ve bozum zamanı gelmeden ekin ve meyvalarmdan yediği, nisaptan sayılır mı, sayılmaz mı? [71]
[69] Tirmizî, 2/75.
[70] Buhârî, Zekât, 24/22, na: 1447.
[71] İbn Rüşd Kadı Ebu'l-Velid Muhammed b. Ahmed b. Muhammed b. Rüşd El-Hafîd, Bidayetü’l-Müctehid ve Nihayetü’l-Muktesid, Beyan Yayınları: 2/116-118.