- Eğlenmek mi Evlenmek mi?

Adsense kodları


Eğlenmek mi Evlenmek mi?

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Mon 27 January 2014, 03:05 am GMT +0200
Eğlenmek mi Evlenmek mi?



Ümmühan Atak, Semerkand Aile dergisindeki yazısında uzun zamandır yayında olan izdivaç programlarının izleyici üzerindeki etkilerinden bahsediyor

Semerkand Aile Dergisi / Ümmühan Atak / Ocak 2012-76. sayı

Evlilik programlarının modası, arz-talep ilişkisine paralel olarak, hala geçmedi. Hala, ekranları saatlerce rehin alan bu programlar, "eğlence" ile "evlenme" kavramlarını birbirine karıştırmaya devam ediyor. Evlenmek niyetiyle meşhur olmak hevesini harmanlayanlar da hala bu programlara akın akın başvuruyor. Evlilik programlarının başından beri değişmeyen unsurlarından birkaçı bunlar. Ve tabi ki en önemlisi, kendini o stüdyoların "talip" koltuğuna atanların, mütemadiyen ve göz göre göre rencide olmaları.

Değişen en önemli şey ise evlilik programları aracılığıyla ekrana çıkma hevesini alan ve hatta bu hevesten haftalarca, aylarca vazgeçmeyenlerin yaş ortalamaları. Daha doğrusu, evlilik programlarına ilk dönemlerde başvurarak ikinci baharlarını bulmaya koyulan teyze ve amcaların, hatta nine ve dedelerin yanına artık mebzul miktarda gençler oturuyor. Gencecik yüzler. Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Bu itirazlara aklı başında birinin inanmaması gerekiyor kanaatimce. Zira o küçük kızı, "koca arama" koltuğuna oturtan da sizdiniz! Başvurusunu ciddiyetle(!) değerlendiren ve uygun(!) bulan da... Ekran başında oturanlara "ders" vermek sizin haddiniz değildi. Ama oldu. Mikrofonu kapan, "o adam"a haddini bildirdi.


İZLEYİCİNİN KATKISI

Evlilik programlarında yaşanan garabeti tek tek saymaya ne sayfalar ne zaman yeter. O yüzden izleyiciler şahit oldukları bir hikayeyi ballandıra ballandıra anlatarak, efsaneleri bu şekilde çoğaltıyorlar. Belki de bu programların pıtrak gibi çoğalmasında, her geçen gün haddini daha da aşmasında, işte bu dilden dile dolaşan hikayeler etkili oluyor. Yani izleyicinin katkısı!

Herkes hemfikir olacaktır ki, izlenme oranlarına paralel olarak bu programlar yayın hayatını sürdürebiliyor. Yani hem başından sonuna kadar şikayet ettiğimiz hem de oturup izlediğimiz prodüksiyonlardan biri, evlilik programları. Bu durumda (yani izliyorsak eğer), şikayet etmeye pek hakkımız yok. Ve itiraf etmeliyiz ki, kanallarda çizgi film ararken karşımıza çıktığında bile, oturup izliyoruz. İzliyor ve "evlilik" kavramına dair bildiğimiz inandığımız birçok şeye, irili ufaklı darbeler alıyoruz. Evlilik kurumuna olan saygı, yerini çıkar ilişkisine bırakıyor önce. İki eş adayının birbirine yakışıp yakışmadığına dair kanaatler bile aslında bu ilişkiye dayanıyor: Yakışıyorlarsa (daha popüler anlamda, birbirlerini taşıyabileceklerse) evlenmelerini destekleyen alkışlar alınıyor önce. Ve gerisi çorap söküğü gibi geliyor.


REDDEDEN SADECE ONLAR MI?

Daha paravanlar açılıp da birbirlerini görmeden önce merak edilenlerin başında, maddi durum geliyor. Beklentinin altında alınan bir maaş yüzü ekşitmeye yetiyor. Zaten gerisi, yani talip olan kişinin karakteri, sevdiği ve sevmediği şeyler, burcu, yaşı, kilosu, saç rengi... vs. laf olsun torba dolsun diye öğreniliyor. Maaşı az olan bu adayla, artık çay içmek bile yersiz! Bu hikayeleri oturup izleyenlerin, "Görüyor musun bak, parası az diye kabul etmedi" eleştirisinin, çok da yerinde olmadığı o an için fark edilen bir şey değil tabi. Ne zaman ki, kendine "gerçek hayatta" bir talip gelecek, işte o zaman kendisi de "maddi durum"a takılıp ilerlemeyecek, işte adı o zaman konulacak tahribatın!


HER EVE YENİ BİR STÜDYO MU KURULUYOR?

Evlilik programlarını oturup izleyen herkes kolaylıkla görecektir ki, bu aşamayı "hasarsız" atlatan, yani maddi imkansızlık engeline takılmayanlar için "sıradaki" önemli husus, görsellik. Başındaki saç teli sayısından vücudundaki fazla kilolara kadar her şeyin apaçık konuşulduğu bu programlarda, adayların aslında yerin dibine giriyor oldukları üzerine kimse konuşmuyor, hayret! Kimsenin yüzü, "Ama senin kilon fazla... ama boyun kısa ... ama gözlük numaran büyük ..." derken kızarmıyor. Mikrofonu kapan herkes, hiç çekinmeden, birbiri ardına kusurları sıralıyor. Ve evet bu durum, bir zaman sonra, seyirciye de sirayet ediyor. Nasıl ki bir zamanlar yemek programlarını izleye izleye, konuk olarak gidilen evlerde -şaka yollu da olsa- kusurlar sıralanıyordu, aynen öyle. Artık, sıradan ve orta halli bir ailede bile, ekranlarda "öğrenilen" bir takım sorgulama ve savunma taktikleri uygulanıyor. Eş adayları, sadece ekran başında değil, çiçeğini çikolatasını alıp gittikleri evlerde bile, "tedirgin edici" sorularla karşılaşıyor: "Evlilik sözleşmesine karşı mısın?... Ev alacağın zaman kimin üzerine yaparsın?... Eski sevgilimle tokalaşsam n'aparsın?..."


KENDİNİZİ TEST EDİN

Oysa bu sorular kısa bir zaman öncesine kadar ayıptı. Eş adayının güzel ahlaklı olup olmadığına bakılırdı önce, güzel olup olmadığına değil. Namaz kılıp kılmadığı konusunu, mühim meselelerin başına koyan dindar aileler bile artık damat adayının maaşını önemsiyor. Ekranlarda her geçen gün biraz daha kısa etek giyen genç/orta yaşlı/hatta yaşlı adaylara, dindar ailelerin "bile" talip olduğunu göre göre, mütedeyyin bir hayat süren evlere gelecek gelinlerin kılık kıyafeti ikinci plana atılıyor. Bütün bunlar, sizin kabul etmediğiniz ve "şu an için" hayretle karşıladığınız şeylerse şayet, kendinize yeniden bakın; evlilikten söz açıldığında, eskiden söylediklerinizle bugün söyledikleriniz arasında ne kadar fark var? Mesela artık, "Bana/kızıma rahat bir hayat yaşatabilecek misiniz?" sorusu dilinizden dökülüyorsa, siz de artık bu sarmalın içindesiniz! Ve ne yazık ki, evlilikten beklentilerinizin karşılığı "sadakat, muhabbet, sevgi" değil, artık bütünüyle çıkar ilişkisine dayalı ve her an elinizden uçup gidecek bir balon gibi ürkütücü!


PROF.DR. ORHAN DOĞAN/ PSİKİYATRİ UZMANI
ÜSKÜDAR ÜNİVERSİTESİ FENERYOLU SAĞLIK UYGULAMA ARAŞTIRMA MERKEZİ

Evlilik programlarının olumlu bir yanı var mıdır?

Evlilik programları kapitalist sistemin rating ve para için yarattığı programlardır. Görünürde evlilik kurumuna katkı yapmak amacı olabilir, gerçekte bir şov programıdır. Gerçek anlamda bir yararının olduğunu düşünmem. Kanal sahipleri, program yapımcıları, sunucuları ve katılanlar için olumlu bir yanı olabilir ama toplum için değil. Herkes beğenilmekten hoşlanır, katılanlar övgü alınca gururları okşanır, kendilerini daha iyi hisseder, geçici de olsa güven duygusu yaşarlar.


İzleyici üzerindeki etkisi ne olabilir?

İzleyiciler şov izledikleri için memnun olabilirler, sabun köpüğü gibi geçer. Bu tür programların izlenmesi kolaydır, izleyicinin zihnini yormasını gerektirmez. Ancak bazı örnekler olumsuz etkilerde bulunabilir. Adayların (sevgi, saygı beklediklerini söyleseler de) gerçek niyetlerinin ekonomik olarak geleceklerini güvence altına almak olduğu anlaşılıyor. Bunu da konuşmaya başladıktan kısa süre sonra anlıyoruz. "Bana rahat yaşayacak bir ortam sağlayabilecek misiniz?", "Sizin geliriniz bizim kızımızın makyajına yetmez.", "Mal varlığınız nedir?" "Aylık geliriniz ne kadardır?" cümleleri katılanların ve sunucunun cümleleridir. Bu tür bir yaklaşım evlilik kurumuna güveni sarsabilir, karşısındaki insana güvenmemeye neden olabilir. Kişi kendisinin mal varlığı yoksa beğenilmeyeceğini, tercih edilmeyeceğini düşünüp kendini değersiz hissedebilir.

İzleyici kitlesindeki "evlilik algısı", bu programlar yoluyla değişir mi? Mesela, "evlilikten beklenti" düşüncesi bu programlarla boyut değiştirir ve "mükemmel" aday bulma arayışına yönlendirir mi?

İzleyicilerdeki evlilik algısı kültürümüzdeki kutsallık, saygı, bağlılık gibi olumlu kavramları zedeler ve onları evlilikten uzaklaştırabilir. Kendilerinin hiçbir zaman mükemmel eş bulamayacakları, evlenemeyecekleri, evlenseler bile eşlerinin sevgi-saygıdan değil ekonomik durumu nedeniyle kendisini tercih ettiği düşüncelerine kapılabilirler. Evliliklerin sadece çıkar üzerine kurulduğu düşüncesine kapılıp evlenmekten vazgeçebilirler. Bu yönleriyle evlilik programları evlilik kurumuna olumlu bir katkı yapmadığı gibi, değerini düşürmekte ve evlilik kurumunu tahrip etmektedir.

Kaynak: Serhaber

yagmur_7-c
Mon 27 January 2014, 02:01 pm GMT +0200
Aleyküm selam;

Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Ayıp ya böyle bir şey varmıymış dünyada ?
Allah onalar akıl fikir verip gelsinler. Bari çocuğu yaşında kız talip oluyor.
Dünya değişiyor. Maalesef...
  >:( :( :o :o

Rukiye Çekici
Mon 27 January 2014, 03:29 pm GMT +0200
Aleyküm selam;

Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Ayıp ya böyle bir şey varmıymış dünyada ?
ALLAH onalar akıl fikir verip gelsinler. Bari çocuğu yaşında kız talip oluyor.
Dünya değişiyor. Maalesef...
  >:( :( :o :o

Ayyanen Yağmur ya. :(

kardelen7d
Mon 27 January 2014, 03:57 pm GMT +0200
resmen maskaralık olsun diye çıkıyorlar

7/C
Mon 27 January 2014, 04:18 pm GMT +0200
Aleyküm selam;

Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Ayıp ya böyle bir şey varmıymış dünyada ?
ALLAH onalar akıl fikir verip gelsinler. Bari çocuğu yaşında kız talip oluyor.
Dünya değişiyor. Maalesef...
  >:( :( :o :o
Gerçekten haklısın yağmur arkadaşım...:(

Hanife 8.D
Mon 27 January 2014, 04:28 pm GMT +0200
Ve aleykum selam rahmetullahu ve berekatuhu;yağmura katılıyorum..

fatmanur7b
Mon 27 January 2014, 05:47 pm GMT +0200
maalesef artık böyle şeyler var hatta teyzesinin amcasının oğluyla evlenen bile var

damla6d
Mon 27 January 2014, 05:58 pm GMT +0200
Aleyküm selam;

Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Ayıp ya böyle bir şey varmıymış dünyada ?
ALLAH onalar akıl fikir verip gelsinler. Bari çocuğu yaşında kız talip oluyor.
Dünya değişiyor. Maalesef...
  >:( :( :o :o

Ayyanen Yağmur ya. :(

Hayat değişmekle kalmıyor insanda arık fikirler sapıyor ve yanlış yola gidecek diye her an korkuyorum. :(

-merve-7d-
Mon 27 January 2014, 06:08 pm GMT +0200
bence hepsi boş şeyler
yani o küçücük kızı oraya gitmesine izin veren anne ve babasındada suç aramak lazım bence...

Rabia nur kaplan 8.D
Mon 27 January 2014, 09:03 pm GMT +0200
Aleyküm selam;

Bunlardan birinin henüz 18 yaşından epey küçük bir kız olduğunu öğrendiğimde duyduklarıma inanamamıştım. Daha da kötüsü, bu küçük kıza kendisinden 30 yaş büyük bir adamın talip olmasıydı! Bu gelişmenin ardından kopan vaveylaya ise inanacak halim kalmamıştı: "Babası yaşında adamsın, neden talip oluyorsun bu küçük kıza!"

Ayıp ya böyle bir şey varmıymış dünyada ?
ALLAH onalar akıl fikir verip gelsinler. Bari çocuğu yaşında kız talip oluyor.
Dünya değişiyor. Maalesef...
  >:( :( :o :o

Malesef kardeşim..

reyyan
Tue 28 January 2014, 12:59 pm GMT +0200
Evlenmek sünneti seniyyedir, bu güzel kutsal kurumu ayaklar altına alanlara yazıklar olsun, evlilik mahremiyettir her özel şey 70 milyon önünde paylaşılmamalı, insanoğlu kendini rezil de eder vezir de...

saniyenur
Tue 28 January 2014, 10:36 pm GMT +0200
Evlilikte günümüzde ön planda tutulan iki özellik; zenginlik ve güzellik.Oysa Efendimiz sav. huyu güzel olanlarla evlenmemizi buyuruyor.

eliff 8/A
Tue 28 January 2014, 10:52 pm GMT +0200
sa. kardeşler.. tabiki eğlenmek değil tercihimiz evlenmektir. çünkü mevla teala hazretleri nsanları yarattık dan sonra onlara bazı sorumluluklar yüklemiştir, bunların başında haramlardan sakınmak da vardır. Eğer bizim düşüncemiz eğlemek olurs mevlanın bu yasağını çiğnemiş olur ve günahkar oluruz. Oysa bizim tercihimix evlenmekten yana olursa hem nefsi isteklerimizi helal çerçevesi içersinde yaşamış oluruz ve böylece de ALLLAH ın rahmetini ve rızasını kazananlardan olmuş oluruz inşaallah.....

gulbaharaktay
Mon 17 February 2014, 03:57 pm GMT +0200
Bunu en iyi sekilde yagmur aciklamis.ALLAH RAZI OLSUN yagmur.

esratüz zehra 2
Mon 17 February 2014, 04:10 pm GMT +0200
evet gerçekten herkes parasını işini evini arabasının olup olmadığını soruyor bir ALLAH'ın kulu da çıkıp
demiyor ki sen namaz kılıyor musun? ahlakın nasıl gerçi böyle bir programda bu tür soruların sorulması da
beklenemez zaten bir kere bu tür şeylere önem veren kişi öyle bir ahlak yoksunluğu bulunan programa da çıkmaz. Zaten oraya çıkan kişiden de evlensen bile sana ne fayda verebilir külli zarar yani katılan içinde izleyen için de. Oraya çıkanlar da güzel söz duyup kendilerindeki güveni kısa bir süreliğine yükseltmeye çalışıyorlar.Bunların tümünün tek bir nedeni var o da egolarını tatmin edip egolarının okşanmasını istiyorlar.Gerçekten üzücü ve utanç verici bir durum ....
  :-[

arife7d
Mon 17 February 2014, 05:27 pm GMT +0200
evet evlilik programlarını izleyenler boşuna zamanlarını çürütüyorlar.
ben bu yazıyı okuduktan sonra buna karar verdim bilmiyorum siz ne düşünürsünüz.