- Eğitim militarizmden tamamen arındırılmalı

Adsense kodları


Eğitim militarizmden tamamen arındırılmalı

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
ehlidunya
Wed 21 September 2011, 03:53 pm GMT +0200
Eğitim militarizmden tamamen arındırılmalı   
   
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer: 28 Şubat döneminden kalma militarist dayatmacı uygulamalar kaldırılmalı. Eğitim demokratikleşmeli, eğitim ortamları sivilleşmeli, öğretim programları vesayeti meşrulaştıran öğretilerden arındırılmalı.
 
KAMUSAL ALAN VE ANDIMIZ
 
Askerî okulların MEB tarafından denetlenmemesi, karma eğitim dayatması, kadın çalışanların kıyafetini sorun haline getiren ‘kamusal alan’ yalanının, din eğitiminin önündeki engellerin ve “and” gibi ritüellerin sorgulanmaması hâlâ sorun olarak duruyor.
 
Eğitimde vesayetin İzleri silinmelidir
 
Eğitimciler Birliği Sendikası (Eğitim-Bir-Sen) Genel Sekreteri Ahmet Özer, “Yeni dönemde, başta sivil anayasa olmak üzere eğitimin ve eğitim çalışanlarının sorunlarına çözüm üretilmesi, 28 Şubat döneminden kalma militarist uygulamaların kaldırılması yönündeki beklentilerin bir an önce karşılanması gerekmektedir” dedi.
Öğretmenlere eş durumu, sağlık, eğitim gibi zorunlu sebeplerden tanınan özür grubu tayin hakkının, yılda iki kez yapılırken, 652 sayılı KHK düzenlemesi ile yılda bir kez yaz tatillerinde yapılacak olmasının kabul edilemez bir durum olduğunu söyleyen Özer, “KHK’da mağduriyete kapı aralayan, aile bütünlüğünü engelleyen bu düzenlemenin ortadan kaldırılması gerekmektedir. Ayrıca yüksek lisans, doktora gibi akademik kariyer yapmak isteyen eğitim çalışanlarının öğretim özrü tayin hakkı ile ilgili istismarı engellemek için düzenleme yapılacağına ilişkin açıklama tedirginlik oluşturmuştur” dedi.
DEĞERLER EĞİTİMİNE ÖNEM VERİLMELİ
Eğitim sistemimizin değerlerden, karakter eğitiminden çok test çözmedeki başarıyı kıstas almasının hep tartışma konusu olduğunu hatırlatan Özer, sivil anayasa talepleri çerçevesinde eğitim müfredatının masaya yatırılmasını, eğitim sistemimizin karakter, ahlâk ve değer kazandıran bir muhtevaya kavuşturulmasını beklediklerini söyledi.

MİLLİ GÜVENLİK DERSİNE SUBAY DEĞİL ÖĞRETMENLER GİRMELİ!
Türkiye’de demokrasinin üzerinde vesayet olduğu gibi, eğitimde de vesayetin devam ettiğini söyleyen Özer, “Eğitim ortamlarında sivilleşme, öğretim programlarında vesayeti meşrûlaştıran öğretilerden arındırma işleminin yapılmasına acilen ihtiyaç vardır. Bu bağlamda, 18. Millî Eğitim Şûrâsı’nda alınan kararlar gereği, Millî Güvenlik dersine subaylar yerine branş öğretmenlerinin girmesine ilişkin karar başta olmak üzere, 28 Şubat postmodern darbe sürecinin dayatması sonucu uygulamaya konulan kesintisiz zorunlu eğitim, eğitim süreleri; 1+4 yıl temel eğitim, 4 yıl ortaöğretime hazırlık eğitimi ve 4 yıl zenginleştirilmiş seçeneklerle ortaöğretim olmak üzere pedagojik, kademeli ve yönlendirmeye uygun hale getirilmelidir” diye konuştu.

EĞİTİM  SİSTEMİ DEMOKRATİKLEŞTİRİLMELİ
Özer şöyle devam etti: “Askeri okulların Milli Eğitim Bakanlığınca denetlenmemesi, demokratik eğitim hakkının tanınmayıp karma eğitim dayatmasının olması, kadın çalışanların kılık kıyafetini sorun haline getiren ‘kamusal alan’ yalanının devam ettirilmesi, din eğitiminin önündeki engellerin ve tabulaştırılan “and” gibi ritüellerin sorgulanmaması, öğrencilere okul üniforması zorunluluğu gibi konular, eğitimin ve eğitim sisteminin demokratikleştirilmesinin önündeki engeller olarak durmaktadır. Eğitim sistemini demokratikleştirecek adımlar bir an önce atılmalıdır.”

SEÇMELİ DİN EĞİTİMİ TALEPLERİ
28 Şubat dayatmalarından biri olan ‘Kur’ân kurslarına yaş sınırlaması getiren düzenlemenin’ Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlükten kaldırılmasını yerinde ama geç kalınmış bir karar olarak değerlendirdiklerini söyleyen Ahmet Özer, “Eğitimin kesintisiz hale getirilmiş olması nedeniyle hem mesleki eğitim hem de din eğitimi yara almaya devam etmektedir. 28 Şubat sürecinin eğitimin ruhuna aykırı günümüze kadar süregelen dayatmaları eğitimden temizlenmeli, meslek ve din eğitiminin önündeki engeller kaldırılmalı, seçmeli din eğitimi dersleri ile halkın taleplerine cevap verilmelidir” dedi.

KATSAYI ZULMÜ BU KEZ BİTSİN
Meslek liseleri aleyhine uygulanan ‘katsayı’ uygulamasının hâlâ devam ettiğini de söyleyen Özer, YÖK’ün bu uygulamayı kaldırmaya yönelik yeni yaklaşımlarını desteklediklerini ve çözümün gecikmemesini istediklerini ifade etti. Özer, “Eğitimin prangaları olarak adlandırdığımız bu kısıtlamaların bu ülkenin kaderi olmaması için Eğitim-Bir-Sen olarak ısrarımızı sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.

ÜNİVERSİTELER ANTİDEMOKRATİK UYGULAMALARI BIRAKMALIDIR
Kamuda olduğu gibi, üniversitelerin de disiplin kurullarında mutlaka sendika temsilcilerinin bulunması gerektiğini dile getiren Özen, “Bazı üniversitelerin özgürlükçü bir çizgiye gelmede direnme ve kılık kıyafet gibi konularda provokatif davranma alışkanlıkları devam etmektedir. Antidemokratik uygulamalar üniversite yönetimlerine yakışmadığı gibi, akademik camianın itibarına da zarar vermektedir. Üniversitelerin demokratikleştirilmesi, sivilleştirilmesi ve özgürleştirilmesi konusunda YÖK bünyesinde ayrı bir başlık açılmalıdır” dedi.

yeniasya

mavi derinlik
Wed 21 September 2011, 11:43 pm GMT +0200
      Çok önemli konular bunlar... Rabbimiz tüm bu sıkıntılardan hayırlısı ile kurtulup gerçek manada eğitime kavuşabilmeyi nasip eylesin...