SevD@_GüLü
Fri 14 January 2011, 02:36 pm GMT +0200
Efendimize(sav) mektup!!
Ey alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili
Bir mektup vesilesiyle de olsa sana seslenebilmek ne güzel
Salat ve selam olsun sana…
Günahlardan katran karası olmuş gönlümle sana seslenmenin utancındayımtek ümidim “benim şefaatim ümmetimden günahı kebair işleyenleredir”sözünşimdi bu sözle avunuyor günahkar kardeşin…
Sana gözyaşlarımı sunuyorum, gönlümü arındıracak…
Senden 1400 sene sonra dünyaya gelen ümmetinden bir ferdimsenden sonra hiçbirşey değişmedi…
Zulüm kol geziyor islam coğrafyasında,hergün mümin kardeşlerin öldürülüyor,işkencelere maruz kalıyor…
Ömerler,Aliler,Osmanlar,Hüseyinler ölüyor…
Kulaklarımızda hiç duymadığımız sesin yankılanıyor ”ümmeti!ümmeti!”diye inleyen…
Biten savaşlar başka savaşları doğuruyorhergün yeni savaşlara gebeheryeni gün gözümüzü zulme açıyoruz
Sen gideli müslümanlar kendilerine bile zulmeder oldudağıldık,uzaklaştık…yetim kaldık,yetim doğduk…
“Ahir zamanda imanını korumak ,elinde kor ateş tutmak gibidir”buyuruyorsunkor ateşlerde yanar olduk biz,günaha aşina olduk…
bosna’da ,çeçenya’da ,afganistan’da,doğu türkistan’da ,filistin’de ve en son ırak’ta vurdular bizi…
“bir müminin ayağına diken batsa,dünyanın öbür ucundaki mümin acısını hissetmeli”buyuruyorsun
hergün yüzlerce mümin işkencelerle öldürülüyorben bu yükü taşıyamaz oldum gel!…bedenime bombalar düşüyor,kurşunlara geliyorum hergün
Zorla hicret ettiriyorlar bizi okullarımızdan,başımızdaki örtü yüzünden,küfre bulanmış zalimler…senden sonra örtümüze siler olduk gözyaşlarımızı,senden kalan tek mirası çalmak istiyorlar,direniyoruz sen merak etme
Şimdi sessiz çığlıklarım var içimde,bir yanardağ gibi büyüyen…
Ama asla dışarı püskürtemediğim lavlarım…
Cevabını bilmediğim soruların cevabını sen biliyorsun
Yusufların var kuyularda bekleyen seni…
Hüseyinler var kerbelada susuzluktan çatlamış dudaklarıyla adını sayıklayan…
Ibrahimlerin var ateşlerde yakılan,ama ibrahimi koruduğu gibi korumuyor ateş onları
Veysellerin var kenan ilinde hırkana bürünüp avunmaya çalışan…
Isa var seni müjdeleyen ve çarmıha gerilen
Gel!Gel ki hafiflet yükümü…
Gel ki bahara dönsün mevsim,biz kıştan çıkamaz olduk
Susuz çöl bedevilerine döndük
Gel ve boşalt parmaklarından kevserini…
Serinlet içimizi
Gözyaşlarım bir volkan gibi büyüyor içimde ve ağlamak ibadet oldu sen yokken!şimdi şehit topraklarını gözyaşlarımızla suluyoruz
Ve yeşeriyor toprak,filizleniyor şimdi…
Sensiz gündüzler geceye döndü…
Yakın…Şafağa az kaldı biliyoruz
Çünkü karanlığın en yoğun olduğu an,şafağın en yakın olduğu andır
Taifte mübarek bedenine atılan taşlar en çok gönlünü yaralamıştı…
Sen dua etmiştin,niyazda bulunmuştun RABBİ RAHİM’ine …
“bilmiyorlar!bilseler böyle yapmazlar”diyordun ve onları hidayeti için dua ediyordun
Asrın zalimlerine bizde senin gibi dua etmek istiyoruz,ama yapamıyoruz…
Beddualar uçuşuyor göklerde
Firavunlar kol geziyor,bir değil bin oldular yokluğunda…
Musalar kurtulamıyor kızıldenizi yarıp
En kötüsü yokluğun garip etti hepimizi,mecnun leylayı aradığı gibi arıyoruz seni…
Seni bildik,taşlardan daha katı yüreğimiz yeşerdi
Şimdi kafesteki kuş misali çırpınıyorum…
Sevdam gönlüme sığmaz oldu…
Gönlüm sevdama yetmez oldu…
Toprağa düşen gözyaşımla sular oldum hasreti…
Hergün boy atıyor…Yeşeriyor…
Gökyüzüne yükseldikçe dalları,
Biraz daha yaklaştırıyor beni sana…
Bu can bu tende olduğu müddetçe unutturamaz zalimler seni
Çünkü aşkının ateşi her daim,sana kavuşuncaya dek yakacak sinemizi…
Ve bir müjde geliyor arştan…
ALLAH (cc) NURUNU TAMAMLAYACAK…
Alıntıdır
Ey alemlere rahmet olarak gönderilen sevgili
Bir mektup vesilesiyle de olsa sana seslenebilmek ne güzel
Salat ve selam olsun sana…
Günahlardan katran karası olmuş gönlümle sana seslenmenin utancındayımtek ümidim “benim şefaatim ümmetimden günahı kebair işleyenleredir”sözünşimdi bu sözle avunuyor günahkar kardeşin…
Sana gözyaşlarımı sunuyorum, gönlümü arındıracak…
Senden 1400 sene sonra dünyaya gelen ümmetinden bir ferdimsenden sonra hiçbirşey değişmedi…
Zulüm kol geziyor islam coğrafyasında,hergün mümin kardeşlerin öldürülüyor,işkencelere maruz kalıyor…
Ömerler,Aliler,Osmanlar,Hüseyinler ölüyor…
Kulaklarımızda hiç duymadığımız sesin yankılanıyor ”ümmeti!ümmeti!”diye inleyen…
Biten savaşlar başka savaşları doğuruyorhergün yeni savaşlara gebeheryeni gün gözümüzü zulme açıyoruz
Sen gideli müslümanlar kendilerine bile zulmeder oldudağıldık,uzaklaştık…yetim kaldık,yetim doğduk…
“Ahir zamanda imanını korumak ,elinde kor ateş tutmak gibidir”buyuruyorsunkor ateşlerde yanar olduk biz,günaha aşina olduk…
bosna’da ,çeçenya’da ,afganistan’da,doğu türkistan’da ,filistin’de ve en son ırak’ta vurdular bizi…
“bir müminin ayağına diken batsa,dünyanın öbür ucundaki mümin acısını hissetmeli”buyuruyorsun
hergün yüzlerce mümin işkencelerle öldürülüyorben bu yükü taşıyamaz oldum gel!…bedenime bombalar düşüyor,kurşunlara geliyorum hergün
Zorla hicret ettiriyorlar bizi okullarımızdan,başımızdaki örtü yüzünden,küfre bulanmış zalimler…senden sonra örtümüze siler olduk gözyaşlarımızı,senden kalan tek mirası çalmak istiyorlar,direniyoruz sen merak etme
Şimdi sessiz çığlıklarım var içimde,bir yanardağ gibi büyüyen…
Ama asla dışarı püskürtemediğim lavlarım…
Cevabını bilmediğim soruların cevabını sen biliyorsun
Yusufların var kuyularda bekleyen seni…
Hüseyinler var kerbelada susuzluktan çatlamış dudaklarıyla adını sayıklayan…
Ibrahimlerin var ateşlerde yakılan,ama ibrahimi koruduğu gibi korumuyor ateş onları
Veysellerin var kenan ilinde hırkana bürünüp avunmaya çalışan…
Isa var seni müjdeleyen ve çarmıha gerilen
Gel!Gel ki hafiflet yükümü…
Gel ki bahara dönsün mevsim,biz kıştan çıkamaz olduk
Susuz çöl bedevilerine döndük
Gel ve boşalt parmaklarından kevserini…
Serinlet içimizi
Gözyaşlarım bir volkan gibi büyüyor içimde ve ağlamak ibadet oldu sen yokken!şimdi şehit topraklarını gözyaşlarımızla suluyoruz
Ve yeşeriyor toprak,filizleniyor şimdi…
Sensiz gündüzler geceye döndü…
Yakın…Şafağa az kaldı biliyoruz
Çünkü karanlığın en yoğun olduğu an,şafağın en yakın olduğu andır
Taifte mübarek bedenine atılan taşlar en çok gönlünü yaralamıştı…
Sen dua etmiştin,niyazda bulunmuştun RABBİ RAHİM’ine …
“bilmiyorlar!bilseler böyle yapmazlar”diyordun ve onları hidayeti için dua ediyordun
Asrın zalimlerine bizde senin gibi dua etmek istiyoruz,ama yapamıyoruz…
Beddualar uçuşuyor göklerde
Firavunlar kol geziyor,bir değil bin oldular yokluğunda…
Musalar kurtulamıyor kızıldenizi yarıp
En kötüsü yokluğun garip etti hepimizi,mecnun leylayı aradığı gibi arıyoruz seni…
Seni bildik,taşlardan daha katı yüreğimiz yeşerdi
Şimdi kafesteki kuş misali çırpınıyorum…
Sevdam gönlüme sığmaz oldu…
Gönlüm sevdama yetmez oldu…
Toprağa düşen gözyaşımla sular oldum hasreti…
Hergün boy atıyor…Yeşeriyor…
Gökyüzüne yükseldikçe dalları,
Biraz daha yaklaştırıyor beni sana…
Bu can bu tende olduğu müddetçe unutturamaz zalimler seni
Çünkü aşkının ateşi her daim,sana kavuşuncaya dek yakacak sinemizi…
Ve bir müjde geliyor arştan…
ALLAH (cc) NURUNU TAMAMLAYACAK…
Alıntıdır