- Efendimize Mektuplar, Mutlaka bakın...

Adsense kodları


Efendimize Mektuplar, Mutlaka bakın...

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

rray
bengisu
Sun 23 December 2007, 04:34 pm GMT +0200
Varlığımın Sebepler Ötesi sebebi, Gönlümün Sultanı Efendim,


Merhamet dilendiğim kelimelerin gölgesinde içimin yankısını Sana yollamak istiyorum.

Yüreğimde çağlayanlar var, dinmeyen göz yaşlarım var Efendim. Gözyaşı ırmağına bıraktığım hasretlerim var. Ve bir damla gözyaşının sıcaklığında Sana yolluyorum tüm hasretlerimi, aşarak yüreğimin çöl kumlarını. Demet demet yıldızların kutlu rehberlerimdir, kapına yöneldiğim gecenin şu ıssız saatlerinde.

Gönül heybemde göz yaşlarım, geçtiğim yollara serpiyorum sadakam diye. Yürek tezgahında dokuduğum sancılarım var sadağımda, kuşandığım acılar var. İşte geldim kapına Efendim. Dilimde Senden dilendiğim şefaatin var.

Ey Nebi, inan ki Sensiz gündüzlerimiz bile geceye döndü. Alnımızı üfül üfül okşayan rahmet yüklü soluğundan mahrumuz yıllardır. Senin yokluğun, ölü ruhlara can veren nefesinin yokluğu, bizi ağyar ateşinde yaktı. Deden Hazreti İbrahim’e yakılan ateşten daha acımasızdı yandığımız ateşler.

Medet Sultanım! Hicranınla yanan ruhumuza parmaklarından yine boşaltmaz mısın kevserlerini oluk oluk?

Utancımız büyük. Adını bir bayrak gibi dalgalandıramadık gönül semalarında. Giremedik kalplere, adını sunamadık sana muhtaç sinelere.

Büyük utançlara kundaklandık; ama Sen Sultansın Efendim, ne olur himmetini esirgeme boynu bükük, yüreği yaralı ümmetinden. Yaralı yüreğimizi, Hazreti Eyyub’a bahşedilen ab-ı hayat gibi çağlayanlarla yıkayacağın günü bekliyoruz.

Bir gün gözlerimizden perdelerin kalkacağı ümidiyle yaşadık hep. Temessülünle şeref kudüm buyurduğun Ahmet Rufai Hazretlerine imrenir olduk. Biz de, günahkar dudaklarımızı Senin o pak ellerine dokunduracağımız günün hasretiyle bekliyoruz Efendim.

Seni, çiçek çiçek donanmış vefalarla kucaklayan Uhud’un bağrındaydın hani... En has şühedanın vefa kokan cennet mekanlarını ziyaret etmiştin... Ve orda demiştin ya “Kardeşlerime selam olsun!” diye... Ey Nebiler Sultanı Efendim! Bizleri, işaret buyurduğun o garip devirde gelen kardeşlerin sayıp ziyaret etmeyecek misin? Ayağı ve alnı beyaz sekili atların say bizi, aldığımız abdestlerimiz var günde beş vakit.

Ne olur Efendim, Mekke’den Medine’ye hicret eder gibi gel. Sen gel ki, güneşin bizi terk ettiği karanlık gecelerimize dolunaylar doğsun. Yeniden bestelensin “Tale’al-Bedru”lar. Hiç günahı olmayan çocuklarımız seslendirsin yine o yanık nağmeleri. Ellerinde demet demet güllerle bekleyen kadınlarımız, gözyaşı çağlayanlarıyla yıkasın yollarını...

“Ey Sevgili, En sevgili” Efendim! Seni anlayamayan nazarlara keşke, sana perdedar olan bir örümcek kadar vefalı olabilseydik. Anlayabilseydik kıymetini... Seni anlatabilseydik...

Keşke bir güvercin olabilseydik, dünyanın dört bir tarafına nur dağıtan ellerinden uçurduğun. Senin çağları aşan o kutsal çağrılarını taşıyabilseydik çağlardan çağlara ve deniz aşırı diyarlara.

"Ne olur gel Efendim! Çağın yetimleri var Seni bekleyen. Sana kasideler yazan bağrı yanık aşıkların var, ağıt yakanların var. Ağıdı dindirilecek öksüzlerin var.

Ve talihsiz devrin Asiye yüzlü, Meryem iffetli yetimleri var. Gözyaşlarına sünger olacağın sürmeli ceylanların var.

Sakat vicdanlarda çarmıha gerilmek istenen Mesih soluklu yiğitlerini ne olur daha fazla bekletme Efendim.

Ateşe atılmak istenen İbrahim’lerimiz var, Senin gül bitiren yağmurlarını bekliyorlar.

Bıçak altında tevekkülle bekleyen İsmail’lerimiz var; yoluna kurban olmayı bekleyen koç yiğitlerimiz var.

Biliyoruz, aşkına pervane olamadık. Yanlış ateşlerde yandı ruhumuz. Yanlış pazarlara sürüldük. Yalancı şafaklarla kandırıldık yıllar yılı. Sensizliğin girdabında zehrini yudumladık hayatın.

Onca günahlarımıza, bize yakışmayan kusurlarımıza rağmen, Senin büyüklüğün kadar büyüttük umutlarımızı. Dağlar kadar günahlarımız olsa da Sen kadar umutlarımız var. Hani diyorsun ya Efendim, “Benim şefaatim, ümmetimden günah-ı kebâir işleyenleredir.” Kim bilir kaç günah kirinin içinde büyüttük bembeyaz umutlarımızı. Tutunduk verdiğin söze. Müjdenin ipekten çehresine sarındık.

Ey Nebi, kendisine yollanan salat-ü selamları işiten vefalı dost. Sana yolladığımız salat-ü selamların sımsıcak gölgesinde beyaz dualarımızın aydınlığıyla yöneldik kapına. Temessülünle, Sana meftunlarını sevindireceğin zamanı bekliyoruz.

Sireten şekil değiştirecek kadar büyük günahı olanların imdadına, sırf Sana yolladıkları salat-ü selamlar hatırına yetişmiştim Efendim. Ve biz ahir zamanın garip insanları bir kere daha temessül edip imdadımıza yetişeceğin günün hasretini çekmekteyiz.

Yetiş imdada ya Resulallah, ne olur imdadımıza yetiş!

Gönül Kâbe’sinde, günahlarımıza rağmen yine de bir yer var Efendim teşrif buyuracağın. Yüreğimizin yanıklığıyla tütsülediğimiz gözyaşı dolu mahzenlerimiz var. Uyku nedir bilmeyen kirpiklerimiz var Seni bekleyen. Ne olur gel, gel ki:
“Kadem bastın gönül tahtına
A Sultanım safa geldin.” diyelim bağrı yanık aşıkların gibi.

Ey, “Levlake...” hitabının nazlı Sultanı, naz makamının Efendisi! Yıldızların, yoluna kaldırım taşları gibi dizildiği yüreği bulut bulut olan Sevgili!
“Yağarsın, taşlar bile yemyeşil filizlenir.”
Sen olmasaydın eğer, taşlardan daha katı yüreğimizde hiç yeşerir miydi yepyeni umutlarımız! İmanın gökkuşağı renkleri belirir miydi yağmur sonrası gibi! Yüreğimizin yamaçlarında boy verir miydi hiç, Sen kokan güller, olmasaydın Efendim!

Ve bir de Efendim, “Damar damar Seninle, hep seninle dolsaydık” koruyabilseydik “vefa”mızı... Açsaydı daim bizim de gönlümüzde vefa çiçekleri... Bir Molla Camii de biz olsaydık, ashabına kıtmir olmayı can-ı gönülden dileyen...

Kıtmirin olabilseydik ey şah-ı Rüsul ! Sana sadık olabilseydik... Adına ve ashabına sahip çıkabilseydik ta haşre kadar...

Ashabı-ı Kehf’in kıtmiri gibi olsaydık... Onca günahlarımıza rağmen, “Senin ashabın cennete giderken ben nasıl cehenneme giderim?” diye inleseydik... İniltilerimizde bestelenseydi ümitlerimiz...

Kabul eder misin bizi Efendim, ashabının kıtmiri olarak?

Zira Efendim, “Sana sırılsıklam bir bakış da ben olsaydım” diyerek başımızı koyduğumuz olmuştur yastığa, tutunduğumuz an olmuştur düşlere.

Ne olur;
“Gel ey Muhammed (s.a.v) bahardır
Dudaklar ardında saklı
Aminlerimiz vardır
Hacc’dan döner gibi gel
Miraç’dan iner gibi gel
Bekliyoruz yıllardır”
Bir demet gül var elimizde, titreyen yüreğimiz var. Güllerimiz solmadan, gül kurusu ağlamadan yüreğimiz, ne olur gel Efendim!

GÖNLÜMÜN SULTANINA


Bismillahirrahmanirrahim

Canım peygamberim,haddimiz olmayarak sana bunları yazmayı istedim. Ne olur kabul buyur. Önce Seni ne kadar sevdiğimi anlatmak istiyorum. Gerçi seni anlatmak kelimelere sığmaz ama içimdeki bu sevgiyi kelimelere dökebildiğim kadar dökmek istiyorum.

Gönlümün Sultanı! Seni o kadar çok seviyorum ki küçücük bir cümle belki bunu anlatmaya yeter. Seni tanımıyordum yaşamıyordum ve seni tanıyorum ve o gündür yaşıyorum canım Peygamberim. Sen varken ümitsizlik yok, isyan yok, hayasızlık yok, kötü olan hiçbir şey yok. Sen varsın güzellik var, sabır var, huzur var. Belki de senin istediğin şekilde seni yaşayamıyoruz ama Seni yaşamaya çalışıyoruz Ya Rasulallah. Sünnetlerini öğreniyoruz, Senden ALLAH   sevgisini öğreniyoruz. Baktığımız her yerde seni görmeye çalışıyoruz ve en büyük Sevgiliye senden ulaşmayı istiyoruz. Bu sevgi içimizde öyle büyüyor ki, gördüğüm her insana, dağa, taşa, kuşa önüme kim gelirse Seni anlatmak, bizi ne kadar sevdiğini anlatmak istiyorum Ya Rasulallah.

Bıraktığın yerde değiliz. O kadar boş yaşıyoruz ki hep ziyandayız. Acaba bizi ümmetin olarak kabul edecek misin? Eğer Sen bizi kabul etmezsen Yüce Rabbim bizleri nasıl affedecek Ya Rasulallah? Bırakma bizi gönlümün Sultanı, bırakma bizi.

Sen alemlere rahmetsin Ya Rasulallah. Sen yüzyıllar ötesinde değilsin, Sen burdasın, yanımızdasın, hemen yanıbaşımızdasın. Seni hakkıyla bir sevebilsek Ya rasulallah, Seni tam olarak bir yaşayabilsek.

Ya Seni bilmeseydik, ya Seni tanımasaydık Ya Rasulallah. O zaman halimiz ne olurdu? ALLAH  ıma, Yüce Rabbime şükrediyorum her an, iyi ki senin ümmetin olarak doğduk, iyi ki Seni tanıyoruz, iyi ki Seni biliyoruz Ya Rasulallah. Sen olmasaydın Ya Rasulallah her geceki ağlamalar bitmeyecekti. İsyanlar bitmeyecekti babam olmadığı için ama Sende babasız doğup büyüdün Ya Rasulallah kendimi öyle avutuyorum. Seni çok seviyorum gönlümün Sultanı, bizleri ümmetin olarak kabul et.

Yüce Rabbim Sen bizleri affet.

Zatının hatrına affet.

Ne olur affet bizi.

ALLAH  ım Seni çok seviyorum...

Esma YENER 30.04.2003
(Babasını iki yaşında iken kaybetmiş olan bir öğrencinin ALLAH   Resulüne yazmış olduğu mektub)






Sems
Sat 1 May 2010, 10:17 pm GMT +0200
Paylaştığınız için Allah(c.c) razı olsun hocam. Allah (c.c) Esma kardeşimizden razı olsun Resülullah efendimizi (s.a.v)'in şefahati üzerine olsun İnşAllah.

Gulinur
Sun 13 February 2011, 04:41 am GMT +0200


      İnşaallah seni birgün Rabbim karşıma çıkarsın Esma kardeşim..O mübarek alnından öpeyim..Senin gibi bir gönüle kıtmirlik olmaz..Sen Hz.Fatıma gibi ayakta karşılanır..Sağ yanına oturtulursun O güzeller Güzelinin..
     Her neredeysen şimdi..Seher vakti ya benim dünyamda..Seherde esen şu rüzgarlara bir selam yükledim..Kırık gönlümden senin güzel gönlüne doğru..Rabbim sana duyursun..Rabbim ve Habibi ebeden YAR ve yardımcın olsun..

çağla_7D
Sat 16 April 2011, 12:02 pm GMT +0200
GERÇEKTEN ÇOK GÜZEL VE ETKİLEYİCİ ALLAH RAZI OLSUN...BİLGİLENDİRDİĞİNİZ İÇİN... :D

mevlüdekalınsaz
Sun 9 February 2014, 07:57 pm GMT +0200
Esselamü aleyküm; Kardeşimizin emeğine ,yüreğine sağlık.Gönlündeki aşkı ve muhabbetiyle çok güzel yazmış gerçekten...
Rabbim bizlere hakkıyla Efendimiz(s.a.v)i sevebilmeyi ve Ona layık ümmet olabilmeyi nasip eder inşallah...

esratüz zehra 2
Sun 9 February 2014, 08:43 pm GMT +0200
Bıraktığın yerde değiliz. O kadar boş yaşıyoruz ki hep ziyandayız. Acaba bizi ümmetin olarak kabul edecek misin? Eğer Sen bizi kabul etmezsen Yüce Rabbim bizleri nasıl affedecek Ya Rasulallah? Bırakma bizi gönlümün Sultanı, bırakma bizi.   :-[  :'(

''Denizler mürekkep ağaçlar kalem olsa
 yeter mi seni anlatmaya Ya Rasulullah''  :'(  :'(
 

cerendemir
Mon 10 February 2014, 02:34 am GMT +0200
Peygamberimize plan saygımız,sevgimiz ve özlemimiz bu denli güzel anlatılabilirdi ancak.Allah razı olsun inşallah.

Derya 7/B
Sun 18 January 2015, 09:55 pm GMT +0200
Peygamberimize olan sevgiyi çok güzel anlatmış gerçekten Allah bize Hakkıyla sevebilmeyi nasip eder inşallah

Bilal2009
Tue 4 August 2015, 03:22 pm GMT +0200
Ve aleykümüsselam ve rahmetüllah , İnsan gönülden yazarsa bir başkaoluyor. Rabbim (  celle celaluhu ) bizleri gönlüile yasayanlardan eylesin.

Rüveyha
Tue 4 August 2015, 08:52 pm GMT +0200
Ve aleykumusselam.Âmin ecmain İnşaAllah ..Yazan kardeşimizin gönlüne sağlık...Mevlam Efendimize karşı muhabbetimizi artırsın İnşaAllah

Busra 8-B
Fri 25 March 2016, 03:18 pm GMT +0200
Paylaştığınız için Allah(c.c) razı olsun hocam. Allah (c.c) Esma kardeşimizden razı olsun Resülullah efendimizi (s.a.v)'in şefahati üzerine olsun İnşAllah.

damla6d
Fri 25 March 2016, 03:26 pm GMT +0200
#Esselamu aleykum..Yüce Rabbim Sen bizleri affet.Zatının hatrına affet.Rabbim bütün müslümanların günahlarını affeylesin inşAllah..(Hayırlı cumalar..)Rabbim razı olsun..#

sultan aktay
Fri 25 March 2016, 04:24 pm GMT +0200
ve aleyküm selam allah c.c paylaşım için razı olsun

muratb8
Fri 4 November 2016, 10:30 pm GMT +0200
Ve aleyküm selam mektup  için teşekkürler paylaşım için teşekkürler.

Sevgi.
Tue 7 February 2017, 08:10 am GMT +0200
Esselâmü Aleyküm Ve Rahmetüllah. MaşaAllah sübhanAllah nekadar içten yürekten dökülmüş nameler. Mevlam kardeşimizden Razı olsun inşaAllah gönlüne yüreğine sağlık olsun. Mevlam bizleri Peygamberimiz'in yolundan hiiç ayırmasın ve hakkıyla yolundan gidenlerden eylesin .. Amin ecmain

HALACAHAN
Tue 7 February 2017, 02:11 pm GMT +0200
Yazanin gonlune yuregine saglik masallah rabbim efendimize komsu eylerieylesin