- Editörün notu

Adsense kodları


Editörün notu

Smf Seo Versiyon , -- Seo entegre sistem.

Array
hafiza aise
Fri 25 May 2012, 01:15 pm GMT +0200
EDİTÖRÜN NOTU
Ali AYÇİL • 43. Sayı / EDİTÖRÜN NOTU


Merhaba

Bereketli ve telaşlı bir aya girmiş bulunuyoruz. Dergimiz elinize ulaştığında, İslam âlemi Ramazan’ın manevî iklimiyle kuşatılmış olacak. Okullar da açılacak Eylül ayında; okul telaşı hem aileleri hem de öğrencileri bir süre meşgul edecek. Ramazanınızın hayırlara vesile olmasını diliyoruz…

Biliyorsunuz, bir süre önce Rusya ile Gürcistan arasında yaşanan savaş, bölgemizdeki havayı fazlasıyla ısıttı. Rusya’nın, Gürcistan’ın Güney Osetya’ya askerî müdahalesine verdiği sert karşılık, kendi bölgesinde olup bitenlere sessiz kalmayacağını gösterdi. Kimilerine göre Büyük Rusya geri döndü bu savaşla, yeni bir soğuk savaş tehlikesi belirdi. Kimilerine göreyse, Rusya’yı tamamen kuşatmak isteyen Amerika, bu devleti hataya sürüklemek için Gürcistan birliklerinin Osetya’ya müdahalesini teşvik etti. Yorumlar farklı farklı! Kuşkusuz bölgedeki gerginliğin en çok zarar verdiği ülkelerden biri Türkiye. Uzun süredir Gürcistan’ı kollayan Türkiye’nin bölgesel politikaları, bu çatışmalardan nasıl etkilenecek? Bunu zaman gösterecek.

Eylül sayımızın, dosya konusu olarak İttihat ve Terakki’yi seçtik. İttihatçılık son yüzyıldaki siyasî hayatımızın en önemli kavramlarından biri oldu. Niyetimiz, bu dosyayla İttihat ve Terakki’nin hangi koşullarda kurulduğunu, düşüncesini, eylemlerini, dahası tarihimize maliyetini ortaya koymaktı. Bunu yaparken, yönetim yapımızdaki ittihatçı geleneğe, bu geleneğin yer yer öne çıkan reflekslerine de değinmek istedik. Dosya söyleşisini, Princeton Üniversitesi’nden Prof. Dr. ?ükrü Hanioğlu ile yaptık. İttihat ve Terakki’nin hâkimiyeti elinde bulundurduğu dönemi, siyasî tarihimizin bu kavşağını en iyi bilen isimlerin başında geliyor Hanioğlu. Söyleşimiz bu açıdan oldukça önemli...   

Biz genellikle Batı’da neler yazılıp çiziliyor, ona yoğunlaşıyoruz. Oysa Orta Doğu’ da da Türkiye sürekli takip ediliyor ve bölge basınında yer buluyor. Bu sayımızda biri Ürdün, diğeri Suudi Arabistan basınından iki çeviri yayınlıyoruz. Arabistan basınından yaptığımız çeviri, Araplar arasında Türk dizilerine duyulan ilgiyi konu ediniyor; Ürdün’den yaptığımız çeviriyse, ülkemizin son dönemdeki siyasî haritası üzerinden yapılmış bir kimlik yorumu. Dergimize her ay bir çevirisiyle katkıda bulunan Cemal Aydın’ın, Eylül sayımıza yaptığı katkı ise Afganistan’la ilgili. Afganistan’da sular hiç durulmuyor maalesef. Aydın’ın çevirisi, Batılı bir gazetecinin gözlemlerini ihtiva ediyor, yararlı olacağını düşünüyoruz. 

Filistinli şair Mahmud Derviş’i kaybettik. Hayatını ülkesinin özgürlüğüne adamış bu ruhu sağlam adamın, dünyaya veda edişi sadece Filistinlileri değil hepimizi biraz yetim bıraktı, rahmet diliyoruz. ?air Atakan Yavuz, Mahmut Derviş üzerine bir yazı kaleme aldı bu sayımız için.

Yeni sayımızda görüşmek dileğiyle

Hoşçakalın…